Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Fatih Üniversitesi'ne, 2001-2002 eğitim-öğretim yılı için öğrenci yerleştirmesi yapılmamasını kararlaştırdı. YÖK Genel Kurulu dün Prof. Dr. Kemal Gürüz başkanlığında toplandı. Yaklaşık 2,5 saat süren toplantının ardından, Fatih Üniversitesi'nin durumuna ilişkin Kurul'da alınan kararlar yazılı açıklamayla bildirildi. YÖK'ün açıklamasında şöyle denildi: "Anayasa'nın 131. maddesi ile 2547 sayılı kanunun 7. ve ek 10. maddeleri uyarınca, YÖK'ün devlet ve vakıf üniversitelerinde yapmakta olduğu inceleme ve denetlemeler sırasında, Fatih Üniversitesi ile ilgili zaman zaman mevzuata uygun olmayan durum ve uygulamalar tespit edildiği, bu hususlarda üniversitenin zamanında uyarıldığı, hatta Üniversite Mütevelli Heyeti Başkanı'nın ve Rektör Vekili'nin YÖK Yürütme Kurulu'nun 30 Haziran 2000 tarihinde yapılan toplantısına bir yazı ile davet edilerek, tahsisi taahhüt edilen mal varlığının üniversite tüzel kişiliğine devrinin tamamlanması ve irticai tutum ve davranışlar konusunda ikaz edildiği, en son olarak da YÖK Denetleme Kurulu'na yaptırılan inceleme ve soruşturma sonucu düzenlenen 9 Şubat 2001 tarihli inceleme ve soruşturma raporundan bu hususların düzeltilmediği anlaşılmıştır."

Yöneticilere disiplin cezası

Bu arada YÖK Genel Kurul toplantısında, üniversiteye ilişkin alınan kararların yanı sıra yönetim görevinde yer alanlara da disiplin cezası verilmesi teklifinin görüşüldüğü öğrenildi. Teklifin değerlendirilmesi sonucunda, üniversitenin yönetim görevinde yer alanlara, yönetim görevinden ayırma cezası verilmesinin kararlaştırıldığı kaydedildi.

Kutan: Esefle karşılıyorum

Öte yandan YÖK'ün Fatih Üniversitesi'ne verdiği uyarıya siyasilerden tepki geldi. FP Genel Başkanı Recai Kutan, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) Fatih Üniversitesi'ne gelecek öğretim yılında öğrenci alınmaması yönündeki kararının "en az o üniversiteyi kapatmak kadar ağır, taraflı, kasıtlı, önyargılı ve haksız" olduğunu savundu.

Milli Eğitim eski Bakanı Vehbi Dinçerler ise , Fatih Üniversitesi'nin halkın üniversitesi olduğuna dikkat çekerek, YÖK'ün kararını anlamakta zorluk çektiğini söyledi. Dinçerler, "Türkiye'de ilk özel üniversite olan Bilkent'in kuruluşunda Bakan olarak imzası olan birisi olarak konuşuyorum. Bir üniversiteyi fiilen kapatmak çok büyük eksikliktir. Bu kararı izah edemiyorum, YÖK'ün gerekçelerine de katılmıyorum. Fatih, halkın üniversitesidir. Finansörleri ise Anadolunun çeşitli bölgelerine dağılmış fedakar insanlardır. Bu kitle halkın gönlüne kök salmıştır. Bu fedakar kitleyi üzmüşlerdir" dedi.

ANAP Manisa Milletvekili Ekrem Pakdemirli de üniversiteleri kapatmanın doğru ve kolay olmadığını belirterek, Fatih Üniversitesi'nin yargıya giderek hakkını araması gerektiğini söyledi.

Sağlam: YÖK üniversite kapatamaz

YÖK eski başkanı Mehmet Sağlam , bu iddialarla YÖK'ün bir üniversiteyi kapatamayacağını, iddiaların mahkeme kararıyla da tetkikinin gerekli olduğunu söyledi. YÖK'ün vakıf üniversiteleri arasında çifte standart uyguladığını vurgulayan Sağlam, Fatih Üniversitesi'ne yöneltilen iddiaların bir kısmının diğer vakıf üniversiteleri için de geçerli olduğunu belirtti. Kanun gereği YÖK'ün bir üniversitenin kapatılmasını Milli Eğitim Bakanlığı'na teklif ettiğini hatırlatan Sağlam, "Milli Eğitim de hazırlayacağını kanun tasarısını Meclis'e getirir. Meclis uygun görürse, kapatır. Ancak Meclis'ten kapatılma kararının çıkağını zannetmiyorum. YÖK'ün kararına karşılık üniversite de idare mahkemesinde hakkını arayabilir. YÖK'ün aldığı karar çok yanlış" diye konuştu.