YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Sen "onlar"dan yana mısın?

Bundan sonra "Ecevit iktidarı"nın ve özellikle Hüsamettin Özkan'ın işi çok zor..

Halk (veya seçmenler), büyük çoğunlukla onları "haksız" buluyor.

Sanki iki cephe var kamuoyunda..

"Birinci cephe", yolsuzlukların üzerine gidilmesinden, kokuşmuşluğun sona erdirilmesinden, şeffaflıktan, hukukun üstünlüğünden yana..

Buna, "Temiz Cephe" de diyebiliriz..

Temiz cephe, "medya-mafya-siyaset" ilişkilerinin, devleti de, ekonomiyi de yozlaştırdığını düşünüyor.

Boşaltılan özel bankalar, hortumlanan kamu bankaları, fesat karıştırılmış ihaleler, "müteahhitlerin iktidarı" ve benzeri olgular, milleti canından bezdirdi..

Cumhurbaşkanı Necdet Sezer, "Temiz Cephe"nin sözcüsü..

İkinci Cephe, "Ayıplı Cephe"..

Bunlar, göbeğinden iktidara bağımlı medyayı da kullanarak, her türlü kokuşmuşluğu ört-bas etmeye çalışıyor.

Bunlar, yolsuzluk ekonomisinin devam etmesini, "istikrar" ve "demokrasi" biçiminde sunmaktalar..

"Ayıplı Cephe"nin içindeki bazıları, çalmıyor ama çaldırıyor.. Bunu da, bir erdem olarak sunuyorlar..

"Ayıplı Cephe"nin temsilcileri, Hüsamettin Özkan, Mesut Yılmaz gibi isimler..

Çankaya'da patlayan "Hortum krizi" ile, bu cepheler, sade devlet ve siyaset katında değil, tüm toplum düzeyinde, iyice belirginleşti..

İyice görüldü ki, Hüsamettin Özkan, Dinç Bilgin'e ve Zafer Mutlu'ya karşı gösterdiği sabır ve özeni, Cumhurbaşkanı Sezer'e karşı göstermiyor.

Mantığı ortada Özkan'ın..

Sezer'e şu doğrultuda çıkış yapabiliyor.

-Madem seni biz Cumhurbaşkanı seçtirdik, o zaman sen de susacak ve olup bitenleri, sessizce izleyeceksin..

Düşünebiliyor musunuz?..

Yıllardır Ecevit'in ensesinde, çekik gözlerini sürekli gülümseme pozisyonunda tutmayı başaran ve hiç konuşmama aklını gösteren Hüsamettin Özkan, meğer saldırgan bir kişiliğe sahipmiş..

Evet..

İki cephe var Türkiye'de..

"Temiz Cephe" ve "Ayıplı Cephe."

Cumhurbaşkanı Sezer, "Temiz Cephe"nin sözcüsü, temsilcisi..

"Ayıplı Cephe"nin ağır topu ise Hüsamettin Özkan..

Başbakan Ecevit, belli ki bir "konu mankeni" durumunda.. Onu sinirlendirmek, bağırtmak, kriz yaratmak kolay..

Ya Devlet Bahçeli?..

Devlet Bahçeli de, iç-sahadaki tribünde oturan, "sessiz gözlemci."

Bu cephenin "enerji kaynağı" da, Mesut Yılmaz, Cumhur Ersümer ve diğerleri..

Düşünebiliyor musunuz?

Hüsamettin Özkan dolayısıyla, Bülent Ecevit, kaderini ve itibarını, Dinç Bilgin'e, Zafer Mutlu'ya falan endeksledi..

Etibank'ın boşaltılmasına ve Sabah'ın emekçilerinden arındırılmasına karşı, hoşgörülü bir yaklaşımla bakıyorlar..

Ama Cumhurbaşkanı Sezer'in evini kiraya vermesi, onların tüylerini diken diken ediyor..

Halk ezici çoğunluğu ile Sezer'den yana.. Halk, "Temiz Cephe"nin içinde..

"Ayıplı Cephe"de halk yok ama, "Halkbank" var..

İşte durum bu merkezde..

ŞAKA

Ehem ve mühim

Adam kiliseye girmiş.. Bir de bakmış ki, kilisenin papazı, merdiven altında bir kadınla uygunsuz vaziyette, iş pişiriyor..

Adam öfkelenmiş..

-Tuu, diye papazın yüzüne tükürmüş..

Papaz başını kaldırmış.. Gayet sakin konuşmuş..

-Şu elimdeki işi bitireyim. Kiliseye tükürmenin ne demek olduğunu, sana göstereceğim..

KISSADAN HİSSE- Kokuşmuşluk dosyalarını hasır-altı edenler de, durumu denetleyenleri, Anayasa'yı ihlalle suçlamıyor mu?

DEVLET ADAMLIĞI

Ecevit, Erbakan'dan ders almalı!..

Aziz Nesin'in "Sait Hopsait" kitabında, profesyonel futbolculara öğütler vardır..

Bunlardan bir tanesi şöyle..

-Rakip futbolcuya sıkı bir tekme indirip, onu sakatladıktan sonra, kendini yere atıp, bacağını tutarak kıvranmaya başlayacaksın.. Bunu, hakemin başka noktaya baktığı sırada yapacaksın.. Bu şekilde kimin faul yaptığını kestiremez ve sen ne sarı, ne kırmızı kart görürsün..

Ecevit'in Çankaya'daki "Hortum krizi"ni öfkeyle terkedip, "Cumhurbaşkanı terbiye dışı konuştu" şeklinde demeç vermesi ile, olay "ekonomik kriz"e dönüştü..

Ve sonra da, "Hükümet Bildirisi" ile, Cumhurbaşkanı krizden sorumlu tutulup, özür dilemesi istenildi..

Ne diyebiliriz ki?

Acaba şu geçen Kasım'da 9-10 milyar doların kaçıp gittiği krizi de mi, Ahmet Necdet Sezer yaratmıştı?

Bir kanımızı seslendirelim..

Ecevit gidip Erbakan'dan "devlet adamlığı" dersleri almalı.. "28 Şubat 1997"deki MGK toplantısında, Demirel'in gözetiminde cihet-i askeriyeden saatlerce fırça yiyen Erbakan, Ecevit'in önceki gün yaptığını yapmamıştı..

-Neden sustunuz, diye sormuştuk Erbakan'a o zaman..

-Devlete zarar vermemek için, diye cevap vermişti..


21 ŞUBAT 2001


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...