AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Cevapsız tek soru: ABD ne yapar?

Irak'a asker gönderme kararı beklendiği gibi bu ay sonuna kadar verilecek. Yani, hem heyetler arası görüşmelerden çıkacak tablo, hem de Türkiye'nin bölgeden toparladığı bilgilerin ışığında bir karar verilecek. Bu karar, hükümetin Meclis'te bir tezkere göndermesi ya da konuyu tamamen rafa kaldırması şeklinde olacak. Eğer tezkere gönderilirse son sözü de Meclis söylemiş olacak.

Ay sonunda hangi noktada bulunacağımız elbette belli değildir. Zira, o güne kadar bir yandan ABD'nin Türkiye'yle pozitif iletişim kurmak için 8,5 milyar dolarlık krediyi aktif hale getirmesi sözkonusudur. Amerika için zaten, başka bir motivasyon aracı da bulunmuyor. Diğer yandan da karar vermeyi güçleştirecek birtakım gelişmeler olabilir. Bunların başında Irak'taki kaosun yani, "işgal güçleri" askerlerine yönelik saldırıların artması ve kayıpların artması geliyor. Ankara, kararını işte bu iki zıt kutup ekseninde vermeye çalışacak.

Mart tezkeresini reddederek uluslararası alanda büyük bir prestij kazanan hükümet şimdi büyünün bozulmasına yol açabilecek riskli bir karar arefesinde bulunuyor.

Bu zor ve riskli kararla ilgili malzeme ve argümanları sıralayalım…

1-) İki ülke heyetleri arasında diplomatik, askeri ve istihbari düzeyde sürdürülen görüşmelerde pazarlığa konu olan hususların herhangi birinde anlaşma sağlanamaması ihtimal dışı görünüyor. Çünkü hem Genelkurmay hem de sivil birimler bu kez Irak'a asker gönderilmesi için istekli olduklarını zaten açıklamış bulunuyorlar. Özellikle, "Türk birliğine Türk komutan" veya "Mehmetçiğe meşru müdafaa hakkı" gibi aksi zaten düşünülemeyecek konularda bir uzlaşmazlık olabilmesi mümkün değildir. Nasıl diğer ülkelerin birliklerine o ülke subayları komuta ediyorsa Türk birliğini de elbette Türk komutan sevk ve idare edecektir. Ama, yine diğer ülke birlikleri gibi Türk tugayı ya da tümeni Centcom'a bağlı olarak faaliyet gösterecektir.

2-) Türkiye bu kez konunun pazarlığa dökülmesini istemiyor. Yani, para karşılığı iş yapıldığı görüntüsünü vermekten kaçınıyor. Dolayısıyla, asker gönderme karşılığı somut bir beklentinin oluştuğunu söylemek mümkün değildir. Yani, kararın verilmesi için Washington'dan kesenin ağzının açılması beklenmemektedir.

3-) Tartışmasız gerçek, Türk askerinin Irak'ta istenmediğidir. Kürt, Arap hatta şartlara bağlı olarak bazı Türkmen gruplar bile Türk varlığına sıcak bakmamaktadırlar. Amerika güdümünde olanlarla bağımsız davrananlar Türkiye konusunda aynı noktada buluşmaktadır. Bütün unsurlar Türk askerinin Irak'a girmesine karşıdır. Şu halde, gerekçesi ne olursa olsun Türkiye Irak'a "istenmeyen bir güç" olarak gitmiş olacaktır. Bu da birliklerimizin açık hedef ve doğrudan güvenlik riski ile karşı karşıya bulunması anlamına gelmektedir. İtirazcıların çoğalması nedeniyle, Türkiye önce BM kararına bağımlı kalmamak ardından da Irak Geçici Yönetimi'nden davet beklememek noktasına gelmiştir. Ne BM, ne de Geçici Yönetim Türkiye için referans olmayacaktır.

4-) Amerika, asker gönderme talebinin Türkiye'den geldiğini düşünmektedir ve bu kez de Mart tezkeresine benzer bir durum ortaya çıkarsa hayal kırıklığı yaşayacaktır. Hatta, şu anda bu ihtimal zayıfladı ama tezkerenin AK Parti kongresi sonrasına kalması bile benzer bir etki yaratacaktır. Bu durumu "ABD asker gönderilmezse bu kez çok kızacaktır" diye yorumlayanlar da bulunmaktadır.

5-) Türkiye'nin temel problemi de bu noktada düğümlenmektedir. Nasıl? Şöyle… Ankara için asker göndermenin temel defansı Türkiye'nin Irak'ın yeniden yapılanmasında rol oynama ve bölgenin bir an önce istikrara kavuşması olarak tanımlanmaktadır. Asker göndermenin fayda-maliyet analizi budur. Peki göndermemenin analizi nedir? Irak'ın yeniden yapılanmasında bulunamamak değil... Tek bir rasyonel analiz var; bu da Amerika'nın düşmanlığına muhatap olmak endişesidir. Asker göndermezsek karşı karşıya kalacağımız problem Washington'un gazabına uğrayabilme riski olarak tanımlanmaktadır. Sivil-asker Ankara'nın cevabını bulamadığı tek soru budur, diğerleri detaydır.

6-) Belki de fayda maliyet analizleri arasındaki bu çelişki nedeniyle olacak hükümet, asker gönderme konusunda kamuoyunu hazırlamak konusunda ağır davranmaktadır.


12 Eylül 2003
Cuma
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED