T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

Deprem Dede 'baskın seçim'
kurbanı olmuş

3 Kasım seçimlerinde ANAP'tan aday olan ancak partisinin baraja takılması nedeniyle hüsrana uğrayan "Deprem Dede" Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, yakın çevresine, "Mesut Bey'le, 2003'ün sonuna doğru veya 2004'te olabilecek bir seçimde aday olmam üzerine el sıkışmıştık. Ancak baskın seçim gelince, kaybedeceğimi bile bile sırf verdiğim sözü tutmak için aday oldum" diyormuş. Mesut Yılmaz'ın seçim öncesi görüşmelerinde ANAP'ın oy oranının yüzde 7 civarında olduğunu söylediğini ifade eden Işıkara, amacının milletvekili olmak değil, depremle ilgili halkı eğitme görevinin yapılması için gereken siyasi iradeyi sağlamak olduğunu ifade ediyor ve şu anda siyaset sözünü duymak bile istemiyor. ANAP liderliğine aday olan Ali Talip Özdemir'den de, "Bizimle birlikte ANAP yönetimine aday olur musunuz?" teklifi almış Işıkara; ancak "Beni mazur görün" diyerek nazikçe reddetmiş. Son bir bilgi daha: Prof. Işıkara, aday olmak için istifa ettiği Kandilli Rasathanesi'nden emekli oldu, görevi devretti. Ancak, bir şikayeti var basından: Herkes beni tası tarağı topladı, Kandilli'yi terketti sanıyor. Bir yere gitmiş değilim. Danışman ve öğretim görevlisi olarak Kandilli'de çalışıyorum.


Halk otobüsünde bir milletvekili

Sabah Meclis'e gelirken Subayevleri-A. Ayrancı hattında çalışan halk otobüsüne bindik. Halk otobüsünde oturan bir sima yabancı gelmedi: CHP Bursa Milletvekili Ali Dinçer, halk otobüsünde vatandaşlarla sohbet ediyordu. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin eski başkanlarından olduğu için bazı yolcular Ali Dinçer'i tanımıştı. Ama bazıları ise "Ben bu adamı bir yerden tanıyorum" dercesine Dinçer'e bakıp duruyordu. Dinçer'in yanında oturan vatandaş, Anayasa değişikliğine CHP'nin destek vermesini tebrik etti. Ali Dinçer de "Şiir okuduğu için bir insan yasaklı olmamalı" dedi. Bu arada, şöfor Ali Dinçer'i tanıdığı için muavine işaret yapmış ve Dinçer'den bilet parası alınmamış. Ne diyelim; darısı diğer milletvekillerinin başına. Halk otobüsünde "asıl"larla birlikte yolculuk yapsınlar. Hem, halk ücret de almıyor.


Ağar, Demirel'den daha zekiymiş!..

DYP'de bir dönem daha kapandı. Çiller resimleri rafa kalktı. "Kraldan çok kralcılar" artık Mehmet Ağar'ın çevresinde... Geçtiğimiz haftalarda Ağar GİK üyeleri arasından yakın çalışma arkadaşlarını seçti. Üyelerden biri, görevlendirmeyi beklemeden Genel Başkan Yardımcılığı makamına geçti. Sonucu biliyordu, çünkü ertesi gün "resmen" bu göreve getirildi. Kendisini tebrik eden partililere Ağar'ı övmeye başladı. "Ben Ağar'ı uzun yıllardır tanırım; ama bu kadar zeki olduğunu da bilmiyordum" diye söze giren varlıklı Genel Başkan Yardımcısı, Ağar ile siyasetin "Bir Bilen"i Demirel'i karşılaştırdı. Bir DYP il teşkilatında Ağar'ın bütün partililerin elini "isimlerini söyleyerek" sıktığını anlatan "kralcı", "Demirel de herkesin ismini bilirdi; ama isimler önünde duran bir kağıtta yazılı olurdu. Ağar ise hafızasında tutuyor; kağıttan okumuyor" dedi.


Şimdi moda 'Bağdat Kriterleri'

70 milyon, "Kopenhag Kriterleri" ile yatar kalkar olduk. AK Parti lideri Tayyip Erdoğan ise "Ankara Kriterleri" deyimini kullanarak "kriter" kervanına yeni bir kavram daha kazandırdı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek de bizi "kritersiz" bırakmadı. Çiçek'e, basın affı kanununun genişletilmesi hakkındaki görüşlerini sorduk ve "Kopenhag Kriterleri'nin yerine getirilmesi bakımından faydalı olur" diye ekledik. Bakan, bu sözlerimiz üzerine, "Kopenhag Kriterleri'nin artık modası geçti. Bundan sonra Bağdat Kriterleri'ne bakıyoruz. Oraya uyup uymadığına bakmak gerekir" diyerek espriyi patlattı.


'Bakan Yardımcısı' milletvekili önerisi

AK Parti Hükümeti'nin kurulmasının ardından bakanların kapılarını her gün yüzlerce kişi aşındırıyor. AK Parti İstanbul Milletvekili Emin Şirin, bakanları bu yoğunluktan kurtaracak bir formül önerdi. Şirin, her bakana "bakan yardımcısı" olarak bir milletvekilinin verilmesini öneriyor. Bakan yardımcısı, milletvekili maaşı dışında hiçbir ek ödenek almayacağı için bütçeye de yük getirmeyecek. Emin Şirin, bazı Avrupa ülkelerinde de uygulanan "bakan yardımcısı" sisteminin getirilmesi için önümüzdeki günlerde kanun teklifi vermeye hazırlanıyor


Yıldız'ın yıldızı parladı

58. hükümet kurulduktan sonra AK Partili milletvekilleri vatandaşların taleplerine cevap veremez oldu. Kayserililer, ticari zekalarına uygun 'kestirme bir yol" bulmuş durumdalar. Onlar taleplerini sadece Kayseri Milletvekili Taner Yıldız'a ulaştırıyorlar. Kayseri'den seçilen Abdullah Gül'ün Başbakan, Sadık Yakut'un TBMM Başkanvekili, Adem Baştürk'ün ise Bayındırlık Komisyon Başkanı olması nedeniyle Kayserililer en fazla Taner Yıldız'ın kapısını çalıyorlar. Kayserililer'in en fazla talepte bulunduğu kurum ise "Başbakanlık".


KAYHAN ÖZER
BİLAL ÇETİN
NEVZAT DEMİRKOL
VELİ TOPRAK
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ

MELİH BAYRAM DEDE


30 Aralık 2002
Pazartesi


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED