Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, üniversitelerin yeniden yapılandırılması konusunda hiçbir ön yargıları ve kesin kabulleri bulunmadığını belirterek, "Biz herkesin bilgisini, önerisini, katkısını bekliyoruz. Oluşturduğumuz internet sitesine 15 binin üzerinde görüş geldi, bir tek üniversiteler cevap göndermedi. Onlar da gönderirse belli bir aşamaya gelinecek" dedi. Ortaöğretimde olağanüstü boyutlarda artan okullaşma oranına kendisini hazırlayan bir üniversite yapılanması istediklerini ifade eden Mumcu, "Esas itibarıyla istediğimiz şey, Türkiye'ye liderlik edecek üniversiteyi yaratmak" dedi. Milli Eğitim Bakanı Mumcu, son günlerde kamuoyunda tartışılan ve gündem yaratan YÖK ve üniversitelerin yeniden yapılandırılması konularında soruları cevapladı.

Önyargılı değiliz

Bakan Mumcu, ön yargılı olmadıklarını, ancak ilke bağlamında bazı yaklaşımları bulunduğunu, bunu da hem üniversitelere hem kamuoyuna duyurduklarını belirtti. "Biz, herşeyden önce akademik özgürlüklerin güvence altına alındığı, idari ve mali özerkliği sağlanmış bir üniversite istiyoruz" diyen Mumcu, şunları söyledi:"Esas itibarıyla istediğimiz şey, Türkiye'ye liderlik edecek üniversiteyi yaratmak. Çünkü küresel refahtan en fazla payı alan, yani küresel rekabette en başarılı ülkelerin bilgi bazlı ekonomiler dediğimiz bilgi öncülüğünde, bilgi liderliğinde davranan ülkeler olduğu gerçeğini gözönünde bulundurduğumuzda, Türkiye, ekonomisini bir bilgi bazlı ekonomi olarak yeniden yapılandırmak zorunda. Böyle bir yeniden yapılandırma sürecinin olmazsa olmaz kuralı bu sürece liderlik edecek, bu sürece katılacak bir üniversitenin varolmasıdır. Onun için üniversiteyi bu misyonunu gerçekleştirecek bir kurum olarak yeniden yapılandırmak ve çeşitli imkanlara ve inisiyatiflere kavuşturmak istiyoruz. Bu süreçte bunun nasıl modelleneceği konusunda birşey söylememeye özen gösteriyoruz. Açık bir müzakere sürecini başlatmış olmanın gereği bunun gerçekten bir demokratik bir süreç olarak işlemesine izin vermektir."

"İsteyen küçülür, istemeyen küçülmez"

Milli Eğitim Bakanı Mumcu, üniversitelerin bölünmesiyle ilgili tartışmalar konusunda da, "Sürekli provoke edildiği, daha doğrusu sürekli propaganda konusu edildiği gibi biz, hükümet inisiyatifi ile üniversiteleri bölmeyeceğiz" dedi.

Üniversitelerin bölünmesini bazı üniversitelerin ve akademisyenlerin istediğini bildiren Erkan Mumcu, "Üniversiteler bunu talep etmelerine ve istemelerine rağmen kendileri karar verip uygulayamıyorlardı. Biz, buna karar verip kendilerinin uygulayabilecekleri bir imkan sağlayacağız. İsteyen küçülür, istemeyen küçülmez" diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Mumcu, ÖSYM-YÖK ilişkisini ortadan kaldırmak diye bir düşünceleri de olmadığını belirtirken, "Ama biz, ÖSYM özerkliğini tahkim etmek istiyoruz. Mesela, ÖSYM Başkanı'nın atanmasında Cumhurbaşkanı'nı da devreye alarak özerkliği bakımından sistemi daha çok teminat altına alabiliriz" dedi.

Üniversitelerin yeniden yapılandırılması konusunda internet ortamında 15 binin üzerinde görüşün kendilerine ulaştığını kaydeden Mumcu, "Çarpıtılan bir enformasyon ortamında, hükümetin yaklaşımıyla hiç ilgisi olmayan meseleleri tartışıyoruz. Ama, başka bir gerçek daha var: Henüz üniversitelerin raporları bize ulaşmadı" dedi. Üniversitelerin ortak bir cevap hazırladığına ilişkin duyumların anımsatılması üzerine de Mumcu, "Eğer, özerk birer kurum olarak kendi kurum kimlikleriyle davranabilmek konusundaki özgürlüklerini şuraya veya buraya devretmek istiyorlarsa bu kendilerinin bileceği birşeydir" diye konuştu.

ÖĞRENCİ ODAKLI ÜNİVERSİTE

Mumcu, "Biz, özgür bir üniversite yapacağız. Öğrenci odaklı bir üniversite yapacağız. Öğrencilerin beklentilerini karşılayabildikleri, yönetim inisi-yatifine ortak olabildikleri bir üniversite istiyoruz. Akademik özgürlüklerin güvence altına alındığı bir üniversite istiyoruz. İdari, mali işlerde kurulların etkili olduğu, şeffaf, denetlenebilir, hesap verebilir bir üniversite istiyoruz" diye konuştu. YÖK diye bir dertleri bulunmadığını, asıl sorunun üniversitelerin verimliliği olduğunu kaydeden Mumcu, verimliliği, kaliteyi artırmak için de kaynak çeşitliliği, zenginliği gerektiğini söyledi.