Eyüpoğlu Mermer San ve Tic. Ltd. Şti'nin temelleri 1968 yıllarına dayanıyor. Ey-mer'in tarihi; 1968'li yıllarda Tavas İlçesinin Hırka Köyünde İsmail Eyüpoğlu'nun beton mozaikten mezar taşı yapmasıyla başlamış; oğullarının mezarcılık mesleğini Denizli'de icra etmek istemesi nedeniyle Denizli'ye göç etmeleriyle devam etmiş. Hamen Ey-Mer'in yönetim kurulu başkanlığını yürüten Mehmet Eyüpoğlu ise mezar taşı işçiliğini daha da büyeterek 1988 yılında şirketleşmeye gitti. Eyüpoğlu Mermer 18 senelik bu süreç sonrasında Eyüpoğlu ismini Denizli ve Türkiye'de marka haline geldi.

Dünya pazarında marka

Mehmet Eyüpoğlu, kısa sürede Ey-Mer'in markalaşmaya kadar uzanan yoldaki başarının sırlarını bakın nasıl anlatıyor: " 2003 yılında EY-MER markasını tescilledik ve dünya pazarında EY-MER olarak Traverten ve Mermer işine girdik. İşimizi sevmemiz, işçimizi sevmemiz ve ülkemizi sevmemiz bu üç sevgi bizi başarıya götürdü."

Eyüpoğlu Mermer 1988 yılında Denizli'ye mezartaşı işi için gelmiş olsa da 1990 lı yıllarda üretiminin yüzde 90'ını inşaat mermeri olarak yaptı ve Denizli'nin inşaat mermeri ihtiyacının yüzde 20 sini karşıladı.

Dış pazar arayışı firmayı büyüttü

2000 li yıllarda Türkiye'nin karşılaştığı kriz ortamı bizi Dış Pazar arayışına soktu, diyor Mehmet Eyüpoğlu ve şöyle devam ediyor: "Biz Ey-mer ailesi olarak Eskitilmiş Traverten, Patinato ve Doğal Dekor Taş ürün çeşitlerimizle yedi ülkeye ihracat yapmaktayız. Bu ülkeler; İngiltere, Amerika, Hollanda, Fransa, İspanya, Belçika, Yunanistan 'dır. 2004 yılı bizim için atılım yılı olmuştur. Makinelerimizi hem yeniledik hem de modernize ettik. Ayrıca 2004 yılında Ar-Ge çalışmalarımızı başlattık."

Mehmet Eyüpoğlu, sadece yurtdışına değil yurtiçinde de bayileşme çalışmalarını hızlandırdıklarını dile getirerek ihracata verdikleri önemi yurtiçi satışlarıda aynen verdiklerini söylüyor ve şu anda yurt genelinde 11 noktada bayileri olduğunu ekliyor. olup mallarımız satılmaktadır."

KOSGEB desteklerinden arzu ettikleri yardımı alamadıklarından yakınan Eyüpoğlu şöyle devam etti: "Yurt dışına açılma tamamen kendi çabalarımızla olmuştur. İki sefer KOSGEB'le iki sefer de İGEME ile yurt dışı fuarına katıldık. Onlar da bizim için çok verimli olmadı. Bizdeki fuar mantığı çok farklı. Destekli standlar 30 m2 ile sınırlandırılıyor. 30 m2 lik yer ulusal fuarlarda zayıf kalıyor. Halbuki 100 m2 ye kadar firmalar fuar desteği alsalar firma kendisinden en az 50.000 ile 100.000 $ arası masraf edecektir ve yurt dışına hem ülke vizyonu hem de şirket vizyonu iyi olacaktır. 30 m2 ile sınırlandırılması fuarlarda Türk firmalarının imajını zayıflatmaktadır."

FAHRİ SARRAFOĞLU

« Geri Dön