Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Nar-ı Beyza
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Fehmi KORU f.koru@yenisafak.com.tr

TÜSİAD'ın "İstikrar bozulmasın, erken seçim istemiyoruz" açıklaması aldığı yanlış tepki yüzünden güme gitti. Kalkan tozdan göz gözü görmeyen bugünün ortamında, medyanın yanlı yayınları ve adalet mekanizmasının 'vur deyince öldür' tavrı ortamın doğallığını bozuyor. Meclis'i erken seçime götürmeye hazırlananların sesi daha güçlü çıkmaya başladı. Böyle ortamlar, başta tersine görüş açıklayanları bile etki alanına çekebilir.

Benim görüşüm belli: Bu hükümetin beş yıllık süreyi tamamlaması, Meclis'in de önündeki henüz vâdesi gelmemiş görevleri yerine getirmesi gerekiyor... Ak Parti açısından bunların gerçekleşmesi daha da elzem; gidilecek bir erken seçim, sonucu ne olursa olsun, en iyi tahminle, 'daha az sayıda milletvekili ve daha zayıf bir hükümet' demek Ak Parti için... Geçmişte, böyle durumlar, ülkeyi iktidarlar için 'yönetilemez' hale getirmişti. Erken seçimin 'tek partili iktidar' dönemini kapatması da mümkün...

Ancak, görüşler ve çıkarlar her zaman paralellik arzetmiyor. Kendilerini bir an önce Meclis'e atmak isteyen partiler ve taraftarları var. 'İki partili tablo' sayesinde Meclis'te cirminden fazla yer işgal eden CHP bile 'erken seçim' diye tutturdu, gidiyor... Ak Parti'ye ikinci dönem iktidarı haram etmek isteyen güçlü iç ve dış odakları da unutmamak gerekiyor. Hesapların orta yerinde, hiç kuşkunuz olmasın, 2007 mayısında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi yer alıyor.

Güneri Cıvaoğlu, dün, kendi kulak hizasında yapılan değerlendirmeleri yazısında aktarıyordu. Okuyalım: "Görülüyor ki... / Çankaya için bütün hesaplar -şimdilik- Erdoğan eksenli. / Çankaya'ya uzanan yolların kesişme noktasında Erdoğan var. / Bu kavşağa açılan trafiği kesmenin 'siyasal tavrı' ise 'ERKEN SEÇİM.' / 'Belki erken seçim, bu kez AKP'ye Meclis çoğunluğu vermez' hesapları yapılmakta. / O nedenle Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesine karşı olan çoğunluk, 'Türkiye'yi ERKEN SEÇİME götürmek için her şeyi yapacaktır; derin siyaset de kullanılabilir' diye düşünmek mümkün."

İyi bir özet bu.

'Derin siyaset'in ayak sesleri her geçen gün daha duyulur hale geliyor. Bunu sağlayan da, medyanın kendisini her şeyi olduğundan daha da büyüten bir hoparlöre döndürmesi... İktidarın 'olumlu' sayılabilecek icraatlarının hiçbiri yansıtılmıyor medyada, nerede kıytırık 'olumsuz' haber varsa devâsâ boyutlara taşınıp sunuluyor kamuoyunun önüne. Medyada çoğunluk böyle davranınca, daha adaletli ve insaflı olmaya çaba gösterenlerin görüntüsü de bozuluyor. Yine geçmişten biliyoruz: Şimdilerde arkasından ağıtlar yaktıkları Turgut Özal'ın iktidar hayatını karartmakta hayli mâhirdi bizim medya...

Bu bir oyun. İktidar oyunu. Bu oyunun iki tarafı var. Bir tarafta, halkın oy desteği gerektiği için her seferinde değişen siyasîler yer alıyor; her yeni iktidar böyle bir oyunu oynama zorunda bırakıldığında ister istemez acemilik çekiyor... Oyunun diğer tarafı ise, kendisi hiç değişmediği ve her defasında karşısına acemiler çıktığı için iyice ustalaşmış oyunculardan oluşuyor. 'Derin siyaset' kurallarını koyan ve gerektiğinde değiştiren de onlar olduğu için, sürekli kazanan o taraf...

Seçim tarihini öne alma üzerine bir oyun için vakit henüz erken aslında; normal şartlarda bu oyunun seçim için öngörülen tarihten (2006 sonbaharı veya 2007 baharı) altı ay önce başlaması daha uygun olurdu. Bugün yaşanan gelişmelerin 'erken seçim oyunu' ile irtibatı ise şimdiden ortaya çıktı. Ak Parti işin farkına varır ve tedbir alırsa, küçük bir ihtimal de olsa, erken deşifre olan oyunu kendi lehine çevirebilir de. Tabii, bundan böyle hiç hata yapmamak şartıyla...

Sorun şu: Ak Parti liderliği 'sıfır hata' başarısını gösterebilecek mi? Kendi çıkarları istikametinde sürekli kıpraşan Ak Parti içindeki 'derin siyasiler' rahat duracak mı?

Ülke için doğru ve yararlı olan, demokrasi-dışı ve 'derin siyaset' irtibatlı iktidar oyununun, bu kez, her seferinde kazanan tarafın aleyhine sonuçlanmasıdır.

Geri dön

Yazdır

Yukarı