T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 28 ARALIK 2005 ÇARŞAMBA | ||
|
Kurban Alma Usulü "Hocam Merhaba, Yeni Şafak'tan sizi takip ediyorum. Bu çağda kurban alımında satıcılar bizleri genelde kandırıyorlar. Geçen yıl calı baslülle (?) kurbanımızı aldık. Alım 20 gün önce idi ve hayvanı tanıyamadım. Hayvan çok zayıflamıştı. Hayvan alımında, civar köyün birinde, yeni bir uygulama başlamış. Hayvanı seçiyorsun ve kurban olarak alıyorsun. Kurbanını kestikten sonra yüzüyorsun. Dörde bölüp tartıyorsun. Kaç kilo gelmişse, alırken anlaşma yaptığın et kilo fiyatı ile çarparak toplam tutarı hesaplıyorsun. Yani hayvanın satış bedeli kesimden sonra belirleniyor. Satıcının kandırması da mümkün olmuyor. İçimiz rahat ediyor. Bu konuda görüşünüz nedir?" (Emrullah Akman/Ankara) Ölçü ve tartıda hile yapmak ve aldatmak, büyük günahlardan biridir. Hz.Peygamber (s.a.) de "Bizi aldatan, bizden değildir" (Müslim, iman, 164) buyurur. Bu dinî-ahlâkî buyruklara rağmen, bazı insanlar büyük bir fırsatçılıkla kurban alım-satımında hileye başvuruyorlar. Siz olayı alıcıların aldatılması açısından anlatmışsınız. Bu işin bir de satıcıların alıcılar tarafından sahte paralarla veya hiç para ödemeyerek aldatılma boyutu da var. Her ikisi de, dinimiz açısından kul haklarına giren büyük günahlar. Alım-satımda malın, bedelin ve akdin ifasıyla ilgili ayrıntıların taraflarca önceden belirlenmesi ve bilinmesi esastır. Anlaşmazlık doğuracak ölçüdeki belirsizlikler ve bilinmezlikler, akdin bozulmasına yol açar. Kurban alımında ve kesiminde, sizin anlattığınız tarzdaki akit ve ifası, belirsizlik ve buna bağlı olarak anlaşmazlık doğurmayan türden görünüyor. Önceden et kilo fiyatı belirleniyor, kesimden sonra ise bu birim fiyat çıkan kilo ile çarpılarak toplam fiyat hesaplanıyor. Bu uygulama, anlatılan tarzda düzgün biçimde yürüyorsa, geçerli bir alım-satım işlemi yapılmış olur. Nişanlıya Kurban "Ben şu anda nişanlıyım ve evlenmek için düğün parası biriktiriyom. Nişanlımın da 200 gr altını var. Bayramda âdet gereği kız evine kurban götürülmesi lâzım. Nişanlıma kurban alsam, kendime alamayacağım. İşin içinde, kız tarafına mahcup olma durumu da var. Bu durumda kurban bana mı, nişanlıma mı vacip olur. Nişanlımla hem dinî, hem de resmî nikâhım var, ne yapayım?" (A.Yılmaz/Öğretmen) Farzlar, benim yıllardır derslerimde yaptığım tasnife göre, biraz nükteli söylersek, ikiye ayrılır: 1) Din farzları, 2) Gelenek farzları. Gelenek farzları, dinî farzlardan daha etkili ve yaptırımlı. Sizin karşı karşıya olduğunuz zorlu durum da, gelenek farzlarıyla bağlantılı, çok kişinin yaşadığı çok ilginç bir örnek. Bu açıdan, öncelikle Yüce Mevlâm kolaylık versin duasını yapmak istiyorum. Kurban, dinen zengin sayılanlara vacip bireysel bir ibadettir. Siz de zenginseniz, kurban kesmekle yükümlü olursunuz. Bu kurbanı, kendinizde değil de, nişanlınızın evinde elbette kestirebilirsiniz. Ancak, gelenek olan nişanlıya kurban maalesef bu değil. Nişanlı kalındığı sürece, her Kurban Bayramı'nda (hatta her bayramda), nişanlıya kurban götürmek, ihmali halinde affedilmeyecek bir hata, o derecede ki bazen nişanlılığın bitmesine sebep olan, gelenek farzlarından biri kabul edilir. Bu şartlar altında, artık iyice sona yaklaşmış hayırlı bir işte bir tatsızlık çıkmaması için, gelenek farzını yerine getirmekten şaşmayın.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |