Bir mübarek Ramazan ayının daha sonuna gelmek üzereyiz sevgili seyirciler.
Yarın arife, öbür gün bayram.
Cümle âleme hayırlı olsun.
*
Koca bir ayı kazasız belasız, pek de zorlanmadan bitirdik ya, vallahi bizden korkulur.
Korkmayan varsa, o kendi cahilliğindendir.
Hani "cahil cesur olur" der ya atalar; o hesap.
*

Ramazan'ın en güzel vakti şüphesiz iftar vaktidir.

O vakte en çok yaraşan da hiç tartışmaya gerek yok, Kur'an-ı Kerim okumaktır.

Sofra hazırlığı, iş, yol vb. sebepler yüzünden kendin okuyamıyorsan, okuyanı dinleyeceksin.

İşte burada radyo televizyonlardaki iftar programları devreye giriyor.

Bu yıl da TRT'nin diğer kanallara fark attığı düşüncesindeyim.

Bilhassa Balkanlar'da Ramazan bölümü çok hoş oldu.

"Kardeşlik sınır tanımaz" sloganıyla yola çıkan Bayrampaşa Belediyesi çok takdir topladı.

Başkan Hüseyin Bürge ve diğer emeği geçenleri kutlamak şart.

Sevgili Halil Yıldırım da güzel konuşmasıyla, nazik üslubuyla bir kez daha gönülleri fethetti.

İftar vakti ekrandaki listede Ağrı, Ankara, Edirne, Bursa, İstanbul, İzmir yanında Gümülcine, Selanik, Sofya, Kırcaali'yi de görmek tarifsiz mutluluk veriyor...

Saray Bosna'dan gelen mesajlarla gönlümüz genişliyor.

Hele o Mostar Köprüsü üzerinde durup saate bakmak ve ezana ne kadar kaldığını hesaplamak, İstanbul'a oradan seslenmek yok mu?

Bir ömre bedel.

*

Bakalım gelecek sene hangi diyarlara gideceğiz.

Kafkaslar'a mı, Orta Asya'ya mı?

Yoksa Kerkük, Musul, Yemen'e mi?

Kim bilir belki Filistin, belki de Beyrut.

Bu saydıklarımızdan bazılarına gitmek bugün için imkansız gibi görülebilir.

Fakat bir vakit önce Bosna'ya gitmek de mümkün değildi.

Bakın bugün birlikte iftar yapıyoruz.

Yakın zamanda Irak'ta da diğer sorunlu bölgelerde de Allah'ın izniyle huzur ve barış ortamı sağlanabilir.

*

İftar programının sunucusu Senai Demirci'nin konuklara gül vermesi ve mekan olarak Haliç'te bir yolcu gemisinin seçilmesi de son derece anlamlı geldi bendenize.

Sunucunun arada bir program konuklarına konuşma fırsatı tanıması da ayrı bir güzellikti.

Herhalde program yönetmeni, ara sıra konukların da bir şeyler söylemesinin uygun olacağı ikazını yapıyordu kulaklığından.

Her haliyle sevgili Senai bizi ekrana bağladı. Öyle ki başka bir yere göz atmaya fırsat bulamadık.

YAĞMUR - YAĞ
Necdet Tokatlıoğlu'nun kürdî şarkısını söylüyor arkadaş:
"Artık, yeşerecek bir dalım yok
Yağmurlar yağsa da hoş, yağ masada."
Eyvallah.
Amma, fakat ve lakin masa nerede?
ŞART
AB Müzakere Çerçeve Metnini, taraflı olduğu ve AB çıkarlarını koruduğu yönünde eleştiriyoruz.
Eğer bir Hıristiyan ülkesi İslâm Ülkeleri Birliği'ne dahil olmak isteseydi, onlara neredeyse sünnet olma şartı getirmez miydik? Murat Kayacan

İFADE BOZUKLUĞU
Bir üniversitemizde, yüksek lisans öğrencisi olan Falan Filanca'nın bir talebi var.
Gönderdiği e-postada şöyle dile getirmiş isteğini:
"Ben Bilmemne Üniversitesinde okumaktayım. Aldığım dönem ödevi, 18.10.2005 ve 02.11.2005 tarihleri arası yayınlanan gazetelerinizde yapılan anlatım bozukluklarını biraraya toplamak olup, bu konuda sizden yardım bekler, gazetenizde yapılan anlatım bozukluklarını tarafıma mail olarak göndermenizi arz ederim."
Et bakalım.
Yalnız daha önce fikret.
Olmaz mı?
Bu arada, aradığın ifade bozukluğuna en güzel örnek, az yukarıda tırnak içinde verilmiştir.

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan