T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 4 AĞUSTOS 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Osman TAMBURACI

Gole selam Lige devam

2006-2007 sezonu açılırken bugün tribündeki yerimi ben de alacağım. Bol gollü, efendi, küfürsüz, olaysız, şaibesiz bir sezon diliyorum.

Transfer aylarını hiç sevmem bir yığın kandırmacayla geçer günler, ne zamanki perde açılır ben keyiflenirim.

Galatasaraylı olduğumu bilmeyen yok ama benim gönlümde her renge yer var. Hepsi "BENİM" takımım, alkışlamasını da bilirim gocunmasını da. Öperim de, sağ elimin işaret parmağını dikine tutup elimi bilekten sallarım da!

Tercihim el sıkıp, alkış tutmaktır.

LİG DOĞRU MAÇLA BAŞLIYOR

Ankaraspor-Galatasaray maçı ile Turkcell Süper Ligi başlıyor. En doğrusu da bu; Ankara başkent şampiyon da Galatasaray. Ayarlasan böyle fikstür olmaz!

Bana bu sene kim şampiyon olur diye soruyorlar.

Ben de "şampiyon belli Galatasaray" diyorum, "bu sezonun sonuna kadar şampiyon Galatasaray kıymetini bilin, sonrası Allah Kerim" diyorum.

Diyorum ama Galatasaray'a da şöyle bir bakıyorum;

Yeni sezonda Carrusca, Tolga, Okan bir de alttan gelen gençler var...

Gerisi geçen yılın şampiyonu ama takım bir yıl daha yaşlandı...

Gerets ön libero deyip duruyor.

Yönetim zorda!

İki elimi yana açıp "Allah Galatasaray'a zeval vermesin biz onunla nice mutlu günler yaşadık Avrupa'yı salladık" diyor ve geç de kalınmış olsa hala transfer yapılmasını bekliyorum.

GERETS'İN İŞİ ZOR

Galatasaray'da iyi bir kadro var ancak üç mevki eksik. Sağ bek, ön libero ve takımın orta sahasında rakibi bezdirecek ve oyunu yönlendirecek isim yok.

Gerets mevcutlardan iyi bir takım yaratmalı diye düşünüyorum. Geçen seneki gibi zorlanacak ama forma da değerli.

Gerets'in zoru; gençlerle eski kadroyu nasıl bağdaştıracağıdır. Bunu başarırsa Galatasaray yola koyulur. Bugün Ankaraspor karşısında göreceğiz.

Ümidim çok, güvenim eksik!

Ancak mevsim başında etrafa melanet seçmanın da manası yok! Taraftar güzellikler istiyor, ben de onlara moral vermek istiyorum. Birkaç hafta sabır ve moral haftası olacak. Kantarın topuzunu kaçırmadan Galatasaray'ı izleyeceğiz. Umarım yönetim de yardımcı olur eksikler giderilir.

Başta Başkan Canaydın olmak üzere Adnan Polat, Gerets ve bütün Galatasaray camiasına başarılar diliyorum.

Ligde tek takım olmadığını da biliyor onlara da başarılar diliyorum. Ancak, "herkesin gönlünde bir aslan yatar" derler aslanın da kime ait olduğunu herkes biliyor. İster misiniz şampiyon yine Galatasaray olsun...

Bonservis bedeli ödeyene şaşarım

Transferde tapulu mala para ödeyene şaşıyorum. Adamın kulübüyle mukavelesi var bizim para darlığı çeken takımlarımız gidiyor çuvalla para vererek adamın bonservisini alıyor!

Hayret ki ne hayret!

Suyu mu çıktı bonservisi elinde olanın.

Öyle futbolcular var ki neredeyse bedavaya gelecek.

Yap beş senelik anlaşma hem oynat randıman al, hem kısmeti çıkarsa sat para kazan!

Enayi mi yok dünyada...

Gencecik Türk çocukları da cabası... Onlara yatırım yaparım daha iyi...

Ben yönetim kurullarında olsam şiddetle karşı çıkarım. Hiç bir transfere bonservis bedeli ödettirmem! Kararın altına şerh koyarım.

Bosmann kanunlarından sonra bonservis bedeli ödeyenin ya parası çoktur ya aklı yoktur!I

BEŞİKTAŞ VE TRABZONSPOR İYİ TRANSFER YAPTILAR

Beşiktaş gençleşti, eskilerden arındı, eksik yerlerine oyuncular aldı. Delgado'ya bonservis ödendi ama yaşı genç, değer. Kaleci Runje de iyi transfer, Fahri de öyle...

Trabzon ise mükemmel işler yaptı. Fatih Tekke'yi Zenit'e sattı. Çok doğru. Tekke'nin hedefi Avrupa'ydı, kalsa verimi düşerdi ayrıca seneye de bedavaya giderdi. Trabzon 'a helal olsun hem para kazandı hem moral!

Moral de Marcelinho.

Mükemmel bir futbolcu ama Trabzonlunun kulağına fısıldayayım; (Frankfurt'tan geliyorum, saat ayarı biraz bozukmuş, kafasına göre takılır, kendi saatine göre randevuya gelirmiş. Haberiniz olsun istedim, tribünleri de ayağa kaldırırmış. En az 25 gol atar diyorlar. Severse de tapar diyorlar...)

Yattara'nın ekürisi galiba.

Federasyon'un önlem paketi

Bir şeye niyetlenmek çok güzel... Sonu gelir. Ne kadar geç kalınmış olsa da siftah güzel şeydir! Haluk Ulusoy Federasyonu Türk futbolundaki yozlaşmayı önlemek için bir dizi önlemler almış, kutluyorum. Hayırlısı olsun ama aklıma takılanlar var.

Küfüre ceza kesilecekmiş, hem de külliyetli bir miktar!

10-500 bin YTL arası bir ceza... Kademeli.

Bu kadar geniş aralıklı bir ceza olmaz!

Yani; "eşek" dedin mi 10 kağıt!

Sülaleye daldın mı 250 kağıt?

Olamaz!

Hakaretin büyüğü küçüğü olmaz!

Sonra eşekler çoğalır yedi sülalemizi onlardan kurtaramayız!

Ayrıca;

Tribünden küfür edenin kimin taraftarı olduğunu nasıl bulacaksınız?

Toplu küfürler içinse neden bu kadar ahlaksızın cezasını kulüpler çeksin?

Benim bildiğim suç bireyseldir.

Küfürün cezası edene verilir.

Niye kulüp cereme çeksin.

Para cezası vereceğine ilk küfüre puan cezası verin ki taraftarın canı yansın!

Bilsin ki küfür edince takımı zarar görecek. Kendisi üzülecek.

Para cezası olursa kulüp ceza görecek taraftarın ruhu bile duymayacak!

Düzeltin bunu lütfen!

ŞİKE FEDERASYONU AŞAR!

Şike olayları Federasyonu aşar. Onun için mutlaka TBMM'den bir yasa çıkartılıp Spor Mahkemeleri kurulmalı. Cezayı orası kesmeli, Futbol Federasyonu uygulamalı.

Aksi olursa yine soruşturmalar hasıraltı edilir!

Bunu da düzeltin lütfen...

DENİZLİ MAHKEMESİ DAVAYI BIRAKTI

İşte size söylediklerimi doğrulayacak bir karar; Geçenlerde patlayan "Malatyasporlu Çek futbolcuların Şike olayı" ile ilgili olarak Denizli Başsavcısı Eren Yenice görevsizlik kararı alarak dosyayı Futbol Federasyonu'na yolladı. Şikenin suç kapsamına girmesi için yasalarımızda bir madde yok. Onun için şikeyi biz karara bağlayamayız. Federasyon çaresine baksın, dedi.

Şimdi top federasyonda ama oradan bir şey çıkmaz!

Şike'nin üstü örtülür.

Bu sonuçta Ulusoy Federasyonu'nun da kabahati yoktur. Savcılığın gerek görmediği davaya Federasyon nasıl racon kesebilir ki...

İsim babam; Sökmen

Her Cuma sizlere bu köşeden sesleneceğim. Dağarcığımda ne varsa dökeceğim, kırmadan, kızdırmadan, yürekten sevgiyi eksik etmeden aklımı satırlara dökeceğim. Bunun için de bir "isim" bulmak istedik köşeye... Yeni Şafak spor servisinin kıvrak beyni, mesleğinin ince çalımı, kadim dostum Adnan Sökmen buldu "OmbudSMAN"'ı, değil vallahi benim değerimden. İsmime uygun düştü de ondan...

Malum, Ombudsman bizde kamu hakemi, halk gözlemcisi anlamına gelmektedir. Affedersiniz...

Delgado'yu gördüm

Delgado'yu oynarken hiç görmedim. Yani bir maçını dahi seyretmedim. TV'ler ne kadarını gösterdiyse o kadarlık biliyordum. İlk kez Frankfurt'taki G.Saray maçında izledim. Sahadaki duruşu, topu alışı, önsezisi, mevsim başı olmasına rağmen çabukluğu, koşu yolları, becerisi, futbol zekası, karar mekanizması ve takımına uyumu iyiydi. Ancak Delgado'nun geçmişi mükemmel.

Delgado'nun yetiştirildiği okul Buenos Aires'de "CLUB PARQUE" adlı çok tanınmış ve bugüne kadar 150'den fazla profesyonel yetiştirmiş bir okul. Sorin, Cambiasso, Riquelme, Tevez ve Batista aynı okuldan yetişme.

Öyleyse Delgado iyi seçim.

Tigana'nın kendisi de "Carre Magic" elemanı olduğu için Delgado konusunda yanılacağını zannetmiyorum.

Bana "bırak Delgado'yu sen Carrusca'yı anlat" dediğinizi duyar gibiyim.

Marcelinho ve G.Saray'ın Carrusca'sını daha seyretmedim, söyleyenlerin yalancısıyım ikisi de mükemmelmiş. Sevindim.

Bana iki hafta müsaade edin coşacağım.

Transferde Maskeli Balo

Son yıllarda moda oldu! Para yok, lafazanlık çok.

Galatasaray ve Fenerbahçe transfer yapacağız deyip yapmıyorlar.

Neden? Çünkü takımlarına güvenmiyorlar.

Şampiyonlar Ligi'ne katılabilmekten emin değiller. Onun için de para harcamak istemiyorlar. Avrupa Ligi'ne katılımı garantiledikten sonra transfer yapmak işlerine geliyor. Haklılar ama gel de taraftara anlat!

Geç yapılan transferi de ben neyleyim. Tezgahta sadece çürük çarık mal kalır. O da Şampiyonlar Ligi'ne yaramaz.

Bu "Maskeli Balo" uzun sürmez maskeler düşer gerçek yüzler görünür!

Son yıllarda göründü bile.

Özürlüler maça giremedi

Frankfurt'taki Beşiktaş-Galatasaray maçında özürlü kardeşlerimiz maça alınmamış, onlar için bir yer ayrılmamış, maça gelmişler kapıda kalmışlar. Çok üzüldüm, yana yakıla bana anlattılar ama çare olamadım. "Biz buradaki maçlara gidiyoruz, Almanlar bizi düşünüyor ama vatanımızın insanı bizi düşünmüyor" deyip beni de duygulandırdılar.

Bildiğim Haluk Ulusoy bir dahaki sefere mutlaka bu ayıbı dikkate alır.


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi