T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 14 MART 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Melikşah UTKU

Anketlerin Söylediği

Önümüzde iki ayrı anketin sonuçları duruyor. Bunlardan ilki geçen hafta kamuoyuna açıklanan "Türkiye'de Muhafazakârlık" başlıklı anket. Boğaziçi Üniversitesi ile Açık Toplum Enstitüsü'nün ortaklaşa düzenledikleri anketi Doç Dr. Hakan Yılmaz yürütmüş. Diğer anket ise, dünkü Yeni Şafak'ın manşetindeydi. Pollmark Araştırma Şirketi'nin Yeni Şafak için düzenlediği anket daha "güncel" meselelere odaklanıyor.

Bu iki anketin amacı farklı şüphesiz. Ama her iki anketin ilgi alanı ve sonuçları itibariyle kesiştiği iki husus var: Türkiye "din" algısı ve ekonominin gündemdeki yeri.

Başörtüsü Meselesi

İlk ankete göre halkın yüzde 93'ü başörtüsüyle barışık. Yüzde 85 gibi bir oran da, başörtüsünü illa ki bir eşitsizlik veya çağ dışılık simgesi olarak görmüyor. Hatta çarşaf, sakal, sarık ve takke gibi kimilerine göre daha "yobaz" simgeler bile toplumun genelinde bir rahatsızlık uyandırmıyor.

Yeni Şafak'ın yaptırdığı anket de başörtüsü konusuna değiniyor. Burada da halkın yüzde 72'si başörtüsünün okullarda serbest olması gerektiğini düşündüğünü görüyoruz. Danıştay'ın okulda açıp sokakta takanlara karşı takındığı tavır da, halkın yüzde yetmişine göre olumsuz. Bu soruya olumlu cevap verenler, okullarda başörtüsü yasağının devam etmesi gerektiğini söyleyenlerden daha az. Yani halkın kamusal alan tanımı, Danıştay'ınkinden daha dar.

Hakan Yılmaz, anketten siyasilerin ders çıkarması gerektiğini söylüyor. Halkın mesele olarak görmediği bir durum, ülkemizin başlıca meselesi olmuşsa, bu durum birileri bu mevzuları kaşıdığı içindir. Türk insanı dini değerlerle barışık bir hayat sürdürmek isterken, bunu halkımıza fazla görenler var.

Ekonomi

Yeni Şafak'ın anketine katılanlar, Türkiye'nin en önemli meselesini işsizlik olarak tanımlamış. Bu, beklenebilir bir sonuç. Şaşırtıcı olan bu cevabı verenlerin toplam içindeki payı: Halkımızın yüzde 60'a yakın bir kısmı en önemli sorunun yaygın işsizlik olduğu kanaatinde. Bu orana % 17'i aşan bir oran da "ekonomi" olarak destek çıkmış. Yani kamuoyunun ekser çoğunluğu ekonomik sorunlarla mücadele ediyor.

Hakan Yılmaz'ın yürüttüğü ankette ise halkın çoğunluğunun kendini muhafazakâr olarak tanımladığı, ama değişimi de desteklediği ortaya çıkıyor. Değişimin hangi alanda olması gerektiği sorusuna Yeni Şafak'ın anketini destekler bir cevap verilmiş: Ankete katılanların yarısı ekonomik düzenin değişmesi gerektiğini ileri sürmüş.

Bu sonuçlar, işsizliğin bir veriden ibaret olmadığını ortaya koyuyor. Evet, Türkiye ekonomisi önemli bir atılım yaptı ve özlenen istikrara kavuştu. Ama ne yazık ki, yapısal meselelerde kat edilen mesafe, henüz istenilen düzeyde değil. Halkımız ekonomideki bu çarpıklıkların farkında. Çünkü her an çevresinde bu çarpıklıkların sonuçlarını görüyor.

Bugün Türkiye'de işsizlik ve KOBİ'lerin yaşadığı sair meseleler hakikaten de ülkenin her tarafına yayılmış bir vaziyette. Ekonomi politikalarının bu meseleleri bir an evvel öncelemesi gerekiyor.

Türkiye'de halkın öncelikleri ile medyanın ve kimi kesimlerin önceliği oldukça farklı. Politikacıların, bürokratların, halkın temsilcilerinin ve medyanın bu resme özellikle dikkat etmesi gerek.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi