YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Sezer'in ateşle ve suyla sınavı

Başbakan Bülent Ecevit'in, "Cumhurbaşkanının tereddütleri var" dedikten sonra, "Kararnameyi geri çekmeyi düşünmüyoruz" diye eklemesi ne anlama geliyor? Cumhurbaşkanlığına Anayasa Mahkemesi başkanlığından gelmiş Ahmet Necdet Sezer, hükümetin hazırladığı Kanun Hükmünde Kararnameyi (KHK) onaylamayı içine sindiremiyor ve gerekçelerini Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) açıkça dile getiriyorsa, hükümete düşen onu bu rahatsızlıktan kurtarmak değil midir?

Bu sorunun doğrudan cevabı var, ancak onu vermeden önce konuya biraz daha yaklaşmak gerekiyor.

Hükümetin hazırladığı KHK, memurların, 'irtica' ve 'bölücülük' gibi soyut gerekçelerle kolayca görevden alınmalarına imkân sağlıyor. Topun ağzındakiler sadece bu iki kategoriye sokulacaklar değil; sendikal faaliyetlerde bulunan, uygulamalardan rahatsızlık duyan devlet memurlarını da, iki müfettişin hazırlayacağı bir raporla işten atılma âkıbeti bekliyor. Kararnameyle amaçlanan düzenleme, önce idam edip sonra suçluluğu araştırmayı öngörüyor... Bir kere görevden atılan da, ömrü billâh, kamu görevi alamıyor; belediyeler dahil...

'İrtica' ve 'bölücülük' Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve 357 sayılı Devlet Memurları Kanununda karşılığı bulunan suçlar; yani, KHK'yı savunanların, "Kâtiller bile devletten maaş alıyor" iddiaları doğru değil. Benzer iddialarla başlatılan operasyonlarda gözaltına alınmış veya tutuklu memurlar olduğunu biliyoruz. KHK, memuru, ihbar mekanizması karşısında korumasız bırakıyor; iktidarı teftiş kurumunu 'ideolojik' amaçla kullanabilecek güce kavuşturuyor. 27 Mayıs'ın gerekçeleri arasında sayılan 'tahkikat komisyonu' bile KHK ile amaçlanan karşısında mâsum bir uygulamaydı. KHK yürürlüğe girdiğinde McCarthy'yi aratacak bir devir açılmış olacak...

Konunun siyasî yönü önemli, ama hukukî yönü daha da vahim. Anayasa, hükümetlere KHK çıkarma kolaylığı getiriyor, ama bunu 'sınırsız' bir hak olarak görmüyor. Sözgelimi, kişilik haklarıyla ilgili konular KHK ile çözülemiyor. Nitekim, Ahmet Sezer'in de imzasını taşıyan çeşitli red kararları var Anayasa Mahkemesi'nin; kamu görevlileriyle ilgili düzenleme ne zaman KHK biçiminde yapılmışsa, mahkeme, her seferinde, o uygulamaya "Dur" demiş bulunuyor... Ayrıca, Ecevit Hükümeti'nin, 'irtica ve bölücülük ile savaş' adı altında devlet memurunu kıyıma uğratma seferberliğini başlatmak için hazırladığı KHK'nın dayandığı yetki kanunu da temelsiz; Meclis'ten alınan yetki KHK'deki bu son düzenlemeyi kapsamıyor...

Bu gerçekler ışığında bakıldığında, bu ve daha ileri hukukî mütalâalarını MGK ile paylaşmış olan Cumhurbaşkanı Sezer'e, Başbakan Ecevit'in, hak vermese bile (ayrıca, neden hak vermesin ki?), kolaylık göstermesi gerekirdi. Kolaylık ise, başta kendisinin de sahip çıkmadığı bu 'hayalet kararname'yi geri çekmek olmalıydı. Oysa, "Cumhurbaşkanının tereddütleri var" diyen Ecevit, "Kararnameyi geri çekmeyeceğiz" sözleriyle çıkış yolunu da kapatıyor...

Neden acaba?

Bu sorunun tek bir cevabı olabilir: Sistem, Ecevit ve hükümet aracılığıyla, Çankaya Köşkü'nün yeni sâkinini sınava tâbi tutuyor... "Hukuk mu, yoksa rejimin hassasiyetleri mi?" ikilemiyle karşı karşıya kaldığında, o konumdaki kişiler, hep "Elbette rejimin hassasiyetleri" cevabını verdiler bugüne kadar. Sezer de aynı cevabı vermeye zorlanıyor. Hem de, siyasî hayatında en büyük atılımı, "Bu düzen değişmeli" sloganıyla gerçekleştirmiş Bülent Ecevit tarafından...

YÖK'ün rektörler listesiyle de benzer bir sınavdan geçti Cumhurbaşkanı Sezer (orada da, 'sistem', yani Kemal Gürüz, listeyi geri çekmedi, unutmayalım); KHK konusunda da görüşlerinden vazgeçerek hizaya gelirse, Çankaya Köşkü'nde varlık sebebini büyük çapta kaybedecektir...

Elbette bunu yazmak veya söylemek kolay; Cumhurbaşkanı Sezer'in yerinde olup da her zaman 'hukukun üstünlüğü' çizgisinde davranmak ise epey zor... Ancak, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan o ve bu zoru başarması gerekiyor... Başarmalı da.


6 AĞUSTOS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Fehmi Koru

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...