| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Kitaplar... kitaplar...Merhum şairimiz Cahit Zarifoğlu üzerine yapılmış yüksek lisans tezlerinden biridir. Tez, 19 Mayıs Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Celal Tarakçı tarafından yaptırılmıştır. Kitap Kahramanmaraş'ta Ukde Yayınları'nın 24. kitabı olarak yakınlarda basılmıştır. İlk bölümde şairin hayatı ve şahsiyeti hakkında yakınlarından, yazılarından ve ölümünden sonra yayınlanan yazılardan derlenmiş geniş bilgiler yer alır. İkinci bölümde Zarifoğlu'nun fikir dünyası yer almaktadır. "Sanat ve Edebiyat" başlığı altında onun sanat, sanatçı, şiir, şair, roman, çocuk edebiyatı, musiki, mimari gibi görüşleri üzerinde durulur. "Sosyal Konular" başlığı altında Doğu-Batı, çatışma, geçmişe özlem, çevre, aile, ilim-aydın, eğitim, cihad, idare gibi alt başlıklarla şairin bu konulardaki görüşleri belirtilir. "Ferdi Konular" başlığı altında ise insan, aşk, yalnızlık, sevgi, tasavvuf gibi konular işlenir. Şiirde yakaladığı damar ve Yaşamak'ta denediği dil bakımından Cahit Zarifoğlu üzerinde bundan sonra çokça durulacağa benziyor. Yazarın deyişiyle Cahit Zarifoğlu, Cumhuriyet devri Türk şiirinde yeni şekillerle ve anlatım tarzlarıyla medeniyetimizden kopmadan eserler verebileceğinin örneğini sunmuştur. Toplumun ihtiyacı olan sahalarda düşünce ayrılığına saplanmadan ve toplumla kucaklaşarak özgün eserler yazılabileceğini göstermiştir. Sultanname/Memduh Atalay
Özgü Yayınları'nın 12. kitabı olarak yayımlanan Sultanname, taşrada bir öğretmen olarak görev yapan Memduh Atalay'ın kaleme aldığı denemelerden meydana gelmektedir. Taşra bir yazar için günlük hayhuyların dışınca düşünmeye ve yazmaya bolca zaman ayrılabilen bir yerdir. Taşralı yazarların düşündüğünü ve yazdığını yeteri kadar değerlendirebildiğini söylemek zordur. Bu söylediklerimiz Memduh Atalay için daha bir geçerlidir. Atalay'ın yazıları diri bir ruhun duruşunu simgelemektedir. Kendini devamlı dinamik tutmaya çalışan bir kişinin bugüne ve geçmişe bakışını öğreniyoruz bu yazılardan. Bunu yazarın şu cümlelerinden de anlamak mümkündür: Ebuzer'in yetimlerinin muamelat noksanlığına bakarak zalimce saldırıyorlar. Halbuki yetimin hakkı ne çetin bir haktır ve yetimin yüreği ne nârin bir yürektir. Emeksiz, çilesiz; kutlu bir nizama lütfetmek peşinde olanların sayısal çokluğu önemli değildir. Çünkü Türkiye'de müslümanların sayısı Cuma namazı kadar, şuuru ise sabah namazı kadar. Cuma namazındaki çokluk, sabah namazındaki şuurun önünde en büyük engeldir. Mürg-i Dil/Şevki Koca
"Melami-Bektaşi metaforunda irşad paradigması" üst başlığı ile çıkan Mürg-i Dil, Nazenin Yayıncılık'ın ilk kitabı olarak yayımlanmıştır. Şevki Koca bu çalışmasında, tasavvufî terkiplerin orijinalitesini bozmadan birtakım Beştaşi dervişlerine ait "nefes"leri nitelik ve nicelik bakımından ele alıyor. Eserde Hüseyin Kâzım Baba, Bosnavî, Viranî Abdal, Şevki Baba, Derviş Rıza, Aşık Dertli, Hüseyin Şemsi, Edip Harabî, Yetim Ali Çelebi, Gaybî ve Torgut Koca Baba gibi Alevi ozanların nefesleri ve bu nefeslerin tahlilleri üzerinde duruluyor. Şevki Koca'nın zengin bir kültür mirası olarak gelen nefes tahlilleri Bektaşi anlayışını, Bektaşiler'in bakış açılarını öğrenmemiz bakımından önemli bir çalışmadır. Eser, Bektaşiler'i yakından ve kendi kaynaklarından tanımak isteyenler için başvurulması gereken bir kitaptır. NOT: Bundan böyle bize gönderilen kitapların zaman zaman bu şekilde kısaca tanıtımını yapmaya çalışacağız.
hdurukan@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|