| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Yar bana biraz hafıza, medet!Terör, ekonomik dengesizlik, gelir dağılım uçurumu gibi problemler demokrasinin görünen düşmanları ama en az bunlar kadar tehlikeli, gizli ve sinsi bir düşman daha var: Hafıza kaybı. Ya da hafızasızlık... Bir zamanlar en ağır sosyal depresyonlara sebebiyet veren olaylar bile aradan kısa bir süre geçtikten sonra, önemini ve heyacının yitimektedir. Mesela, Abdullah Öcalan olayı gibi... Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişi, yargılanması ve idam cezası aldıktan sonra gelişen olaylar toplum üzerine çarpıcı tezler ve unutulamayacak belgeler içermektedir. Öcalan'ın İmralı'daki yargılanmasını başta sona izleyen, bütün duruşmalarda hazır bulunan gazeteci Aslan Tekin, "İmralı'daki Konuk" isimli kitabında bütün bu belgeleri bir araya getirdi. Aslan Tekin'in yargılamanın tamamlanmasından kısa bir süre sonra yayınlanan ama, önemi hâlâ anlaşılamamıış kitabında Öcalan'ın Türk makamları tarafından yapılan bütün sorguları, savunmaları, mektupları ve mahkemede yaptığı bütün konuşmalar yer alıyor. Tekin, bu belge zenginliğinin yanısıra duruşmalardaki atmosferi, perde arkasını da usta bir dille kitaba yansıtmış. İki ciltlik kitap, okuyucuya Öcalan ve Kürt sorunu konusunda daha önce farkedilmeyen birçok kritik nokta ve Apo'nun kişiliğine yönelik psikolojik bir tahlil sunuyor. İmralı'daki yargılamanın zaman zaman, bazı önemli konuların geçiştirilmesiyle "üstünkörü" hale dönüşmesi de Tekin'in dikkatinden kaçmıyor. Öcalan'ın siyasi ve askeri yetkililerle temaslar konusundaki sözleri, PKK üzerindeki hakimiyet problemleri, uyuşturucu-kaçakçılık-terör üçgenindeki ekonomik ve siyasal ilişkiler... Dahası, Avrupa'nın PKK'ya yaklaşımı ve tarihî Doğu-Batı hesaplaşmasının bu örgüt üzerinden tahakkuku... Hepsi bu çalışmada ayrıntılı bir şekilde yer alıyor. Bu kitap, Türkiye üzerinde düşünen, yakın tarihi anlamak ve kucağımızda hala ateşten bir top olarak durmakta olan Kürt sorunu konusunda hafıza transfer etmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir çalışmadır. İmralı'daki Konuk, son yıllarda gördüğüm en iyi "arşiv, belge ve gözlem" harmanı. Kitap, Türk Yurdu Dergisi'nin de yayıncısı olan Tutibay Yayınları'ndan çıktı. (0 312 419 45 07-07) Konu, coğrafyamızdan ve yakın tarihten açıldı, devam edelim. Masamın üzerine iki yeni kitap var. Rand Corporation tarafından hazırlanan "Türkiye'nin Yeni Jeopolitik Konumu" ile Chirs Hables Gray'in "Postmodern Savaş"ı. İlk kitap Türkiye'yi yakından tanıyan ve Türk kamuoyunun da kendilerini yakından tanıdığı 4 kişinin makalelerinden oluşuyor: Eski CİA Türkiye Masası Şefi Paul Henze, Graham Fuller, Ian O Lesser ve J. F. Brown. Kitabın sunuşunu da Türk kamuoyunun tanıdığı bir isim, ABD'nın eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz kaleme aldı. Kitap sadece, yeni bölgesel dengelerin odağında Türkiye'nin jepolotik konumu açısından yeni bakış açısı sunmuyor, aynı zamanda popüler Siyasal İslam kavramına da vurgu yapıyor. Tabii, bu isimler bir araya geldiğinde Türkiye'ye biraz "akıl verme" niyeti de kaçınılmaz oluyor!.. "Savaş artık o kadar erkek işi değil." Postmodern Savaş kitabında yer alan bu cümle, medya, teknoloji, diplomasi gibi gibi yükselen güçlerin klasik ve modern savaş üzerinde oluşturdukları nitelik değişimini ifade ediyor. Postmodern asker de zaten, "Savaşta zafer ancak en yeni enformasyonla kazanılabilir" diyor. İki kitabın yayıncısı da Alfa. Yazın rehavetiyle okumayı unutanlara, yeniden bir yerden başlamak isteyenlere tavsiye olunur. (Alfa 0 212 511 53 03)
mkaraalioglu@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|