En iyisi Ankaragücü

TSYD Ankara Şubesi'nin düzenlediği geleneksel futbol turnuvası, bugüne kadar gerçekleştirilenlerin içinde en iyisi ünvanını kazandı.

Zira, turnuvaya katılan dört takım son durumlarını ciddi bir şekilde görme imkanını buldu. Bu arada, Ankaragücü ve Gençlerbirliği'nin eski şöhretlerinin bir araya gelmesi, bu iki köklü kulübün arasındaki dostluğu ve rekabeti bir kez daha pekiştirdi. Şimdi, bu turnuvanın kısa bir analizine gelmek istiyorum:

Önce Ankaragücü için paragraf açalım. Son 4 sezon herkese saç-baş yolduran Başkent ekibi, bu görüntüsünden sıyrılmış. Herşeyden önce, savaşan bir takım ortaya çıkarılmış. Gençlerbirliği maçında 75 dakika 10 kişi oynayıp, kazanması bu takımın kalitesini gösteriyor. Kennedy bile, "uyuşuk" futbolunu bir kenara bırakıp "bu sezon en başarılı yabancı olacağım" düşüncesine sarılmış.

Başkent takımının bu duruma gelmesinde teknik direktör Ersun Yanal'ın payı büyük. Genç Tayfun, Türkiye liglerinin yıldız adayları arasında olduğunu ortaya koydu. Yabancılar ise Ankaragücü'nün aradığı nitelikte. Yalnız, savunmanın sol kanadında yer alan Zafer Uysal ile Ramazan çok dağınık futbol onuyor. Bu iki futbolcu, oyunlarıyla, züccaciye dükkanına giren fil görüntüsündeydi.

Gençlerbirliği, geçen sezonki durumundan farklı değil. Yani, yine başarılı olacak görüntüde. Phiri'nin olmaması, sol kanattaki zaafiyeti ortaya koyarken, genç Mehmet Ali, bu yerin adamı olacağını gösterdi. Kaleci Patrick dağınık bir görüntü verdi. Ancak, herşeye rağmen Gençlerbirliği'nin aradığı nitelikteydi.

Dikkatimi çeken, Ümit Karan'ın saha içinde çok konuşmasıydı. Ümit Karan, ligde ağzına fermuar çekmezse, başı belaya girer.

Yimpaş Yozgat ile Samsunspor'u yarın değerlendireceğim.