Memurların, iki müfettiş raporuyla ihraç edilmesini öngören "hayalet kararname"den, devletin resmi verilerine göre, 1999 yılı itibariyle kamuda çalışan 1 milyon 862 bin kişi etkilenecek. Kararname aileleri ile birlikte yaklaşık 7.4 milyon yani nüfusun yüzde 11'ini etkileyecek. Kararnameden etkilenecek kişiler arasında, 10 bin 907 hakim ve savcı, 12 bin 86 sözleşmeli personel, 198 bin 419 Emniyet görevlisi ve kamuda çalışan yaklaşık 1.5 milyon memur yer alıyor.

İfadeler muğlak

Kararnamede yeralan muğlak ifadelerin, memurların ailesinde başörtülü bayan bulunması, dindar bir yaşam tarzı olması, herhangi bir eyleme katılması, grev yapması, devlet sistemindeki aksaklıkları eleştirmesi gibi pekçok keyfi gerekçeyle görevden alınmalarına neden olacağı belirtiliyor.

Görevden alınanlar bir daha dönemeyecek

Kararnameye göre "Yıkıcı ve bölücü veya Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye yönelik eylem ve faailiyette bulunanlar, bu amaçla boykot, işgal, engelleme, işi yavaşlatma, grev gibi eylemlere katılanlar ve teşvik edenler" yargılanmadan ve savunmaları bile alınmadan memuriyetten men edilecek. Sözleşmeli memurların da sözleşmeleri fesh edilecek.

Kararname kapsamında memurluktan ihraç edilen kişiler, daha sonra sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası devlete ait olan hiç bir kamu kurum ve kuruluşunda istihdam edilemeyecek.

Çocuğu camiye giden atılabilir

Kararnamede yeralan memurların hangi hallerde görevden alınacaklarına ilişkin ifadeler, hukukçular tarafından "muğlak ve keyfi uygulamalara yok açabilir" şeklinde nitelendiriliyor. Kararnamenin yürürlüğe girmesiyle, yakınları arasında başörtülü bayan bulunan, camiye giden, çocuklarını İmam Hatip Okulu'na ya da Kur'an kursuna gönderen, herhangi bir eyleme katılan, grev yapan, devlet sistemindeki aksaklıkları eleştiren, çeşitli seminer ve konferanslara dinleyici olarak katılan memurların, kararname kapsamında rahatlıkla görevden alınabileceği ifade ediliyor.