YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

 

 

Asabı bozuk adamı dinlerken

Kabotaj Yasası'nı, işbu yasayla birlikte deniz ticaretinin uğradığı zararları "örnekleriyle" anlatınca, benim de asabım bozulmaya başladı.

Trabzon, önemli liman kentlerimizden biriydi...

Öyle ki, 70-80 yıl önce bu kentte yirmi küsur ülkenin "konsolosluk" düzeyinde temsilcisi bulunuyordu ve bu yoğunlaşmayla ilişkili olarak ticaret hayatı "oldukça" canlıydı

Bugün Trabzon, "merkez" olma özelliğinden uzak, sıradan bir taşra kenti görünümünde.

Bölgenin en büyük limanı atıl...

Artık ticaret filoları uğramıyor.

Yüzyıl öncesinde olduğu gibi, büyük çapta "alışveriş" yok. Daha doğrusu, alışveriş hiç yok.

Giderek fetiş boyutlara varan "korumacılık", süreç içinde hem deniz taşımacılığını öldürmüş, hem de ticaret arzını daraltmış.

Trabzon böyle de, İzmir, Samsun, İstanbul çok mu farklı sanki?

Bunun tek suçlusu, LDP Genel Başkanı Besim Tibuk'a göre, Kabotaj Yasası.

Denizciliği öldürenler, marifetmiş gibi, bu kara günün anısına bir de bayram ihdas etmişler:

"Kabotaj Bayramı..."

LDP, artık her yıl, Kabotaj Bayramı törenlerine "siyah çelenk" gönderiyor.

"Asabı bozuk adam Besim Tibuk"un iktidar hedeflerinden biri de, şu asap bozucu "Kabotaj Yasası"yla birlikte, kronik "devlet korumacılığı"na son vermek.

Önceki gece, bir grup gazeteciyle birlikte, LDP'nin kuruluş yıldönümü kutlamalarındaydık ve Genel Başkan Besim Tibuk'u dinleme fırsatı bulduk.

Renkli, cerbezeli, hoş sohbet, sözünü esirgemeyen bir siyasetçi Tibuk.

Daha doğrusu, "siyasetçi" değil.

Sokaktan biri gibi...

Kıraathanede, otobüste, parkta oturup rahatlıkla konuşabileceğiniz, memleket ahvaline dair fikir teatisinde bulunabileceğiniz biri.

Resmiyetten ve devlet ciddiyetinden uzak.

Daha da önemlisi, doğrudürüst programı olan ilk ve galiba tek siyasetçi..

"Teşebbüs-i şahsi" fikriyatının bu en önemli temsilcisiyle daha çok tarihten, basından ve güncel siyasetten konuştuk.

"Türk basın tarihi"nin iyi incelenmesi gerektiğini söylüyor Tibuk.

Çünkü, bu ülkede, "maalesef" Türkiye'ye düşman bir basın var.

Türk basını, her dönemde, "demokratik normal"e müdahale eden güç odaklarıyla iş tutmuş, hürriyet ve teşebbüs-i şahsi fikriyatının önce zihinlerde ölmesine neden olmuş...

LDP önümüzdeki günlerde, bu konuda bir "sergi"ye hazırlanıyor. "Devleti koruma" adına bu ülkeye kötülük edenler, oradan teşhis edebilecekler kendilerini.

Darbe dönemlerinin basını da yer alacak bu sergide; 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat yalakalığı.

Otuziki kısım tekmili birden...

Tibuk'a LDP'nin iktidar şansını sordum.

"LDP şu anda devletten, devletçi uygulamalardan şekvacı olanların ikinci partisi durumunda" diye cevapladı.

Gayrımemnun oranı artıkça, LDP de potansiyel olarak büyüyor.

Peki, bu "potansiyel" sandığa nasıl yansır?

Sorun şimdilik bu...

Ama, Besim Tibuk bunu önemsemiyor; çünkü iktidar partilerinin LDP'ye çalıştığı inancında. "Hükümet etme" adına öyle saçma sapan işler yapılıyor ki, süreç ister istemez LDP'ye doğru evriliyor.

Besim Tibuk'u dinlerken gerçekten asabınız bozuluyor.

Ama, ufkunuz da açılıyor bir yandan.

Türkiye'nin asabı bozuk adamlara şiddetle ihtiyacı var.


8 AĞUSTOS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...