YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Spor'dan

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Derin Geçit

Bana öyle geliyor ki, Galatasaray artık söylene söylene ilginç ve çekici olmaktan çıkmış bir şarkı gibi bu sezon ilgi odağı olmaktan uzaklaşacak.

Buna mukabil Beşiktaş'ın yıldızı aniden parlayabilir. Aniden derken belki de şu Lokomotif maçını alır-almaz diyebilirim. Neden?

Çünkü merak konusu oluyor. Galatasaray öyle değil, varacağı yere varmış o. Düşse de, kalksa da çok önemli değil. Zaten şu katıldığı turnuvada dökülen bir hal aldığını gösterdi.

Fenerbahçe'ye gelince.

O her zaman medyanın ilgi odağıdır. Medya yarı yarıya Fener haberleri ile geçinegelmiştir. Bu takımı ya kendi tüketir, ya medya. Ama doğrusu el ele vererek tükettikleridir.

Şimdi yine 12 transfer ile şöhretleri topladı. Neyse ki bu defa "kof şöhret"e itibar etmediler. Eh, Mustafa Denizli de geldi. Tablo tamamlandı. Aslında medyanın istediği Fener'in başında Mustafa Denizli, Galatasaray'ın başında Fatih Terim olmalıydı ki, o zaman tadından yenmez bir sezon görecektik.

Şimdilik bir kulağımız İtalya'da, bir gözümüz Türkiye'de olacaktır. Dolayısıyla Fener yine aynı yoldadır diyebiliriz.

Bu sebeple Beşiktaş'ı öne alıyoruz. Bir başka unsur da elbette Scala'dır. Ünlü hoca'nın ne yapacağını herkes merakla bekliyor.

Kendisi "saat gibi" bir takım istediğini belirtti. İlahi hoca kim istemez böyle takımı. Zaten takım dediğin saat gibi olmalı değil midir? Bir çarkı dursa, işlemese saat bozulur; yavaşlasa veya hızlansa yanlış gösterir. Takım denilen şey zaten bir nevi mekanizmadır. Lakin insanlardan kurulu olduğu için son hesapta makina ile özdeşleştirilemez. Ona da bir 'ruh' lazımdır. Hani taraftar kızınca 'ruhsuzlar' diye bağırıyor ya, işte ondan.

Scala'nın Beşiktaş'a böyle bir yapı kazandırıp kazandıramayacağı, bunu sürekli kılıp kılamayacağı önümüzdeki günlerde belli olacak. Kendisi ligin 4. veya 5. haftasına kadar beklememizi salık veriyor. Elbette bekleyeceğiz, lakin beklemenin de bir adabı, yolu-yordamı var. Hani ne diyor adam: "Yok öyle, burası Türkiye."

Taraftar bekler, ancak şu Lokomotif'i devirdikten sonra bekler.

Beklemesi ağız tadı ile olur. Yok Moskova'ya yeniliverirse işin lezzeti kaybolur, burukluk başlar, düğümler atılır.

Sonra çöz ki çözesin.

Scala 'hızlı futbol' istiyor. Bunu kim istemez. Ama 'sadece hız' işi bitirebilir mi? Alın Ahmet Dursun'u. Hızlı adam, ama, önce nerede hızlanacağını, nerede duracağını bilmeli değil mi?

Yine de bu yıl Beşiktaş takımı, alternatiflerini elinde tutan bir kadroya kavuştuğu için umutvar olunabilir. Bir mevki için Nihat var, Fazlı var, Nouma var, Murat var, Bayram var, var oğlu var.

Hadi bakalım Beşiktaş, bir yarı-fanatik Fenerli olarak sana epeyce övgü yağdırdık. Göster kendini...


8 AĞUSTOS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mustafa Kutlu

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...