Kara Atena

Dünyada ülkelerden daha çok kültürler savaşıyor. Sınırların önemini yitirmesiyle kültür, ekonomi ve politikanın önüne geçti. Kültürsüz ekonomi ve politika olmayacağı ortaya çıktı.

Kültürün önem kazanmasıyle, bütün dünyanın gözleri yeniden Akdeniz'e çevrildi. Çünkü Akdeniz İbrahim Peygamber'de birleşen büyük dinlerin anayurdu.

Yirmibirinci yüzyılda dünyanın ilgi odağı, Hindistan ve Çin değil, Musevilik, Hristiyanlık ve İslam'ın ortaya çıktığı Akdeniz olacak.

Yarı ömrünü Çin kültürüne adayan Martin Bernal, Özcan Buze'nin çevirdiği "Kara Atena" isimli kitabıyla, Batı dünyasının ana kaynağı kabul edilen Yunan'ın aslında Kara Afrika'nın kültür merkezi Mısır'a dayandığını çok ayrıntılı bir biçimde anlatıyor.

Yunan düşüncesinin oluştuğu dönemde Akdeniz'in en büyük ve en etkili kültür merkezi Mısır'dı. Mısırlılar yüzyıllarca Atina'ya egemen oldular.

Büyük bir kültür tarihçisi olduğu kadar önemli bir dil ustası olan Bernal Yunanca'nın yüzde seksen oranında İbranice ve Mısırca'ya dayandığını etimolojik incelemelerle ortaya koyuyor.

Avrupa kendisinin bağımsız ve özgün bir medeniyet olduğunu kabul ettirebilmek için, Yunan ve Roma kültürünü kutsallaştırdı. Batı medeniyetinin ana kaynağı kabul edilen "Yunan Efsane"si ondokuzuncu yüzyılın ilk yarısında oluşturuldu.

İki yüzyıl süren akademik çalışmalarla Avrupa'nın kültür kaynağının öncesi ve sonrası olmayan Yunan düşüncesinin olduğu bütün dünyaya kabul ettirildi. "Yunan Tutkunluğu" ve "Helenseverlik" aydınlanma çağında doruk noktasına ulaştı.

Bizim kaynaklarımızda da Yunan düşüncesinin Babil ve Mısır kültürüne dayandığı açıkca vurgulanır. Bu kültürlerin kaynağı da peygamberlerin haber verdiği bilgi ve hikmettir. Bilgi ve hikmetin değişmez özü peygamberlerdedir.

Her peygamber bilgi ve hikmet sahibidir. Ancak her bilgi ve hikmet sahibi peygamber değildir.

Her alanda olduğu gibi düşünce tarihinde de köklü bir paradigma değişikliğine ihtiyaç var.

Batı düşüncesinin kaynakları yeniden ele alınmalı. Avrupa'nın oluşturduğu Yunan büyüsünü bozmadan sağlıklı bir kültür ve düşünce tarihi ortaya koymak mümkün değildir.

Mükemmelliğin ölçüsü Yunan filozofları değil, onların düşüncelerini de kristalleştiren peygamberlerdir.

Dünya kültür atalarını inkar ederek düşünce, sanat ve eylemde mükemmelliğe ulaşamaz.