YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Babayiğit başbakan istiyoruz...

Sabah gazetesi "Talihsiz fotoğraf", Milliyet ise "Ecevit'in fotoğraf talihsizliği" diyor. Hürriyet'ten Zeynep Atikkan'ın "Nice Bayramı" olarak nitelediği zirvede liderlerin bir "aile fotoğrafı" için biraraya geldiklerinde Başbakan Ecevit'in cüsseli Romanya Cumhurbaşkanı'nın arkasında kaybolmasıyla ilgili olarak... Protokol görevlileri hemen davranıp Ecevit'i ön sırada bir yere taşımışlar ama artık geçmiş olsun, flaşlar çoktan patlamış bile. Yine Milliyet'ten bir yorum: "...talihsiz aile fotoğrafı çoktan çekilmişti."

Bu "talihsizlik" de bize bir ders olsun! Liderlerin her yıl birçok kez "aile fotoğrafı" için biraraya geldiği bir dönemde hâlâ orta boy başbakan ya da cumhurbaşkanlarıyla temsil edilmekte ısrarın bir anlamı var mı? Hem de Klerides gibi "sözde bir devletin" cumhurbaşkanını neredeyse Chirac'ın yanına yerleştirmeye çabalayan kötü niyetli AB fotoğrafçılarının bulunduğu bir dünyada. Bu oyuna gelmemeli, bundan böyle Zaza'yı andıran boylu poslu başbakan ve cumhurbaşkanlarını başımıza getirmek için bir an önce kolları sıvamalıyız. Bir milât koyarak söyleyecek olursak, cüssesiyle Ulusu, Özal, Demirel, Çiller, Yılmaz ve hatta Erbakan'ı aratan bir başbakanla "aile fotoğrafı"nda iyi bir yer kapılacağını sanmak bir hayaldir. Bu ne talihsiz bir millettir ki (gördüğünüz gibi, "manevi şahsiyet" açısından ne olur olmaz diye "devlet"i işe katmıyorum), aşağı yukarı Türklerle aynı boy ortalamasına sahip Fransız ve Polonyalılar kendilerini Chirac ve Constantinescu gibi babayiğit adamlarla temsil ettirip rol çalarlarken, Türklere yine "talihsizlik" düşmüştür... Son fotoğraf bize bir ders olmalıdır. Artık "Milli Temsil Kurumu" türünden yeni bir kurum mu ihdas edilir, Deniz Baykal geçici de olsa "fotoğrafta temsil" gibi bir yetkiyle mi donatılır, yoksa "dublör" kullanımına mı gidilir, orasını bilemem...

"Nice Bayramı"ndaki "talihsizlik" tabii ki sadece "aile fotoğrafı"yla sınırlı değil. Başbakan'ın liderlerle yaptığı görüşmeler tam da olgunlaşmışken Ankara'dan ulaşan mesajın talihsizliğine ne dersiniz? Bu mesajın zirveye katılan liderler üzerinde yaptığı olumsuz etkinin, küreselleşme karşıtı göstericilerin etkisinden çok daha fazla olduğunu sanıyorum. Etkilenmemeleri mümkün mü? "Üniter" Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı karşılarındayken ve AB üyeliğine ilişkin sorunları güzel güzel elden geçirirlerken, Türkiye Cumhuriyeti sanki "üniter" bir yapıda değilmiş gibi anayasa hukuku terminolojisinin dışında kalan farklı bir "kuvvet"ten "Siz onun söylediğine bakmayın, asıl muhatabınız biziz!" anlamına gelen bir mesaj geliyor. Tabii ki bu bizim yorumumuz; yoksa Ankara'ya inen başbakanın durumu yadırgadığı falan yok. Genelkurmay Genel Sekreterliği'nce dağıtılan "2000 yılı İç Güvenlik Harekatı Değerlendirilmesi" raporu hakkında ne düşündüğü sorulan başbakan bakın ne diyor: "Bunlar Silahlı Kuvvetlerimizin daima belirttiği düşünceleridir. Çünkü bu konularda Genelkurmayımızın ve Silahlı Kuvvetlerimiz'in ne kadar duyarlı olduğu bellidir." Başbakanımız ne kadar da "anlayışlı" bir insan... Sanıyorum ki, "Nice Bayramı"na katılan liderler bu açıklamaya Ankara'dan gelen "mesaj"dan daha çok şaşırmışlardır!

AB'nin işi gerçekten zor... Nasıl zor olmasın, onlar hiç değilse elli yıldır anayasal düzenin "3 Kuvvet+1 kuvvet (basın) = 4 Kuvvet"e dayandığını sanıyorlar... Adaylardan bazılarının kafasında başka "kuvvet"lerin de olduğunu nereden bilsinler?

İsterseniz, şu sayılı günlerde içimizi daha fazla karartmamak için, NATO'nun 14 Aralık'ta gerçekleştirilecek masabaşı tatbikatında Türkiye'den "Avrupai ve çok kültürlülüğün beşiği" bir ülke olarak söz edildiğini de hatırlatayım. Dikkat edin, "masabaşı" bir tatbikattan söz ediyoruz!

Bakın Türkiye'de gündem nasıl süratle değişiyor. Ben de bugün için işkenceci polislerin aftan yararlanması için çabalayan İçişleri Bakanı Tantan ve Emniyet Genel Müdürü Doç. Dr. Turan Genç'ten söz etmeyi tasarlamıştım. Olsun, kısmetse başka günler de var...


9 ARALIK 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Kürşad Bumin

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...