'Dini' show!

Neredeyse özel tv'lerle yaşıt olan o şarkının artık ezbere bildiğimiz nakaratı geçtiğimiz gün Ateş Hattı'nda bir kez daha sunuldu... İslam'da Kadın aşağılanmış mı? Küçümsenmiş mi? Ona ne kadar değer verilmiş? Erkek kadını dövebilir mi? Kadının şahitliği neden yarım? ve benzeri pek çok soru milyonlara bir kukla oyunu gibi sunuldu.

Ramazan'dan önce 'din'e ait ne varsa, ağzından köpükler saçarak vuran, Ramazan'da ise, birdenbire dini bütün kesilen tv yöneticilerin bu çarkedişi 'rating pastasından payını almak' ve 'imajın devamını sağlamak' olarak açıklanabilir belki... Ancak Reha Muhtar'ın yönettiği tartışmaya gelince, oradan milyonların evine yansıyan tek net manzara, bir doktrin olarak nitelenebilecek tv'de 'din'in kutsallığından arındırıldığı gerçeği oldu.

Rating gereklerine alet edilen bu tartışmada, bilimadamı ve yazar statüsündeki insanların süreye riayeti, bir güzellik yarışmasının finalistlerinden kameranın önünden geçerken kendilerine ayrılan süreyi geçmemeleri nasıl istenirse öyle istendi. Sözün sustuğu, bağırışların üste çıktığı tartışma ortamında, yorumlama, bilgilendirme çağının ne kadar uzak zamanlarda kaldığı, gösterinin ise tv'de altın çağını yaşadığı anlaşıldı.

Zekeriya Beyaz, Ali Eren, İsmail Nacar, Emine Şenlikoğlu ve Ayşe Sucu'nun katıldığı programda Şenlikoğlu gibi tutarlı ve bilgilendirici konuşmalar yapanlar oldu. Ancak bu, Ateş Hattı'nın tam da Reha Muhtar'ın istediği gibi 'Show Hattı'na dönüşmesini engelleyemedi.