|
|
|
| Türkiye'nin birikimi... | ||
|
|
![]()
Avrupa Birliği ile Türkiye arasında son Brüksel'deki NATO toplantılarıyla iyice zirveye çıkan gerilimi tahlil eden bir analiz yayınlayan Reuters, yükselen tansiyonun generaller ile politikacıların arasını açtığını iddia etti. Türkiye'de ordu ile sivillerin AB'yi bakışını sorgulayan Ankara'nın AB ile krizi seçtiğini belirterek, adaylık sürecinin geleceğiyle ilgili olumsuz değerlendirmelere yer verdi. "Generaller sessizlik içinde, politikacılar ürkek şekilde onların omuzlarına bakıyorlar" diyen Reuters, Kürtçe televizyon tartışmalarının artık açıkça gündemde yerini aldığına işaret etti. Reuters analizinın ayrıntıları şöyle: Güçlü Generalkurmay ile açık problemleri olan siyasi yorumcu Mehmet Ali Birand, "Ülke hareket ediyor. Yavaş olabilir, fakat hareket ediyor" dedi. 1960'dan beri üç defa askeri darbelerle hükümetleri deviren ordu, geleneksel olarak ülkenin kimliğini ve birliğini baltalamaya çalışıyor görünen her harekete karşıdır. Genelkurmay PKK'nın 16 yıldır savaştığı ancak başarılı olmadığı hedeflerinin şimdi AB'nin Türkiye'ye sunduğu istekler çerçevesinde siyasi yoldan elde etmeye çalıştığına dikkat çekiyor. Genelkurmay son zamanlarda yayınladığı bir raporda, PKK'nın kimlik, eğitim, Kürtçe televizyon ve bölgesel eğitim sloganlarıyla sempati kazanmaya çalıştığını belirtti. Milli İstihbarat Teşkilatı başkanları ise, PKK'nın dışardan yaptığı yayınların zaten izlendiğini ve bundan dolayı Kürtçe televizyon yayınını destekleyeceğini söyledi. Birand, "Hiç görmediğim, çok cesaretli bir mülakattı" dedi. Bu açıklamayla beraber yol haritası açık bir şekilde belirlenmiyor, AB isteği ordunun politika üzerindeki ektisini hafifletmesidir. Milli Güvenlik Konseyi'nin politika üzerindeki etkisi sivil liderler tarafından görmezlikten geliniyor. Avrupa Birliği ise MGK'nın rolünün AB standartlarına indirgenmesini ve askerin ağırlığının azaltılmasını istiyor. Ufukta kriz görünüyorPolitikacılar ile ordu arasındaki ayırım kesin cizgilerle belirlenmeli. Bazı kişiler Ecevit'in DSP'si, MHP ve ANAP arasında orduyla ilişkiler bakımından ciddi farklılıklar olduğuna dikkat çekiyor. Bilkent Üniversitesi'nde Prof. Hasan Ünal, "MHP'nin Genelkurmay tarafından sunulan her konuyu kabule hazır göründüğünü, ANAP'ın ise AB tarafından sunulan yol haritasını kabule hazır göründüğünü" belirtti. Ecevit'in ise, hangi tarafta yer aldığı hususunda bir şey söylemeyeceğini söyleyen Ünal, ancak DSP'nin MHP ve ANAP arasında bir yerde durduğunu açıkladı. Ordu AB ile ilişkiler konusunda çok güçlü bir rol oynuyor. Genelkurmay Türkiye'nin güvenliğinin tehlidekede olduğuna inanıyor. NATO üyesi Türkiye, AB'nin yeni güvenlik gücüne karşı direniyor. Avrupa güvenlik güçünden korkan Genelkurmay, AB'nin Ege ve Kıbrıs sorunlarını Türkiye'nin aleyhine kullanmasından endişe ediyor. AB Türkiye'ye sunduğu yol haritasında acilen ekonomik ve siyasi reformlar yapılması, Kürtçe televizyonun serbet bırakılması ve insan hakları alanında ilerleme sağlanması isteniyor. Türkiye bir şeyde anlaştı, Avrupa ile gerilim. "İç farklılıklara rağmen Türkler bir noktada birleşiyor" diyor Batılı bir diplomat ve ekliyor, "Bir çok insanın gerçekten AB'ye üyelik için öne sürülen şartları anlayabildiğini sanmıyorum. Bu kararlar orduyu sınırlandırmıyor". TBMM Dışişleri Komitesi Başkanı Kamran İnan, "Türkiye'nin iç farklılıkları AB ve Türkiye'nin ayrımıyla eşit tutulmamalıdır" dedi. İnan, "Biz 50 yıldır Batı'nın bir kurumuyuz. Eğer Batı yürümek istemiyorsa, bizde yalnız başımıza yürürüz" dedi.
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|