![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
İki bayram arasıCumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in af yasasını veto etmesi, hiç değilse ilk bakışta, bunalıma körükle gitmek gibi görünüyor; Başbakan Bülent Ecevit ve bazı siyasilerin bu görüntüyü zihinlere kazımayı hedefledikleri fark ediliyor. Oysa adaletsizliği sebebiyle kamuoyundan büyük tepki gören affın eldeki şekliyle yürürlüğe girmesi çok daha büyük sıkıntılara yol açacaktı. Veto, Meclis'e, yanlışlığı düzeltme imkânı veriyor... Af, sanıldığı gibi, yaygın bir uygulama değildir; dünyada suçluları af eden veya cezalarında ciddi indirimler yapan pek az ülke vardır. Af gibi, ceza indirimi gibi tedbirler, cezaevlerini boşaltmak amacıyla yapılmaz; başbakan eşinin yumuşak yüreği, cezaevindeki bir yavruyu görünce "Anneyi salıverelim" diye titreyince, parlamento, "Af çıkartalım" seferberliğine girişmez. Bir rejim değişikliğine eşlik eder genellikle af ve bir bayram havası içerisinde yerine getirilir; ya da eskimiş yasalar değiştirilerek 'suç' kavramıyla oynanarak suçlular salıverilir... Suç suç olmaya devam edecek, rejimde bir değişiklik olmayacak, ama cezaevleri boşaltılacak... Bu, bizde 'popülist' tel üzerinde oynamayı seven cambazların ucuz politikasıdır... Çıkartılan af hiç değilse adaletin asgari dengelerini korusa, anlamsız çelişkilerle dolu olmasaydı... Oysa, devlete karşı işlenen suçlar konusunda acımasızlığı sürdüren, buna karşılık kâtilleri affeden bir afta adalet mi olur? Irza tasallutu af dışı bırakan, ırzına geçtiği kadınla birlikte bütün hane halkını öldüreni affeden bir anlayışı mâzur görmek mümkün mü? Yasa veto görmeyip yürürlüğe girseydi toplumda derin huzursuzluklara yol açacaktı. "Cumhuriyet tarihinde ilk" olduğu vurgulanan polis eylemini de af yasasının sakatlığına borçluyuz... Unutmayın: Affı zorlayan Rahşan Ecevit'in bile "Bu benim affım değil" sözleriyle üstlenmediği bir af yasasıdır veto edilen... Mızıkçılık yapacak ve yerinde bir veto işleminden Çankaya ile kavga vesilesi çıkartma kolaycılığına sapacak yerde, hükümet, bunu daha âdil ve kamuoyunu tatmin edecek bir yasa için fırsat bilmelidir. "Devlete karşı işlenen suçlar", büyük çapta, 'fikir suçu' kapsamına giren Türkiye'nin ayıplarıdır; 'af yasası' gibi anormal bir düzenlemeden bağımsız olarak, mevzuattaki fikri suç sayan maddeleri değiştirmek veya iptal etmek suretiyle, fikir suçluları cezaevlerinden çıkartılabilir. Anlamsız bir dizi madde yüzünden yargı sistemi tıkalı; bakanlığın yıllar öncesinden hazırladığı reform paketi devreye sokularak sistem rahatlatılabilir. İsimler üzerinde çirkin pazarlıklara ne gerek var, "Kim yararlanırsa yararlansın" deyip, ayırımcılığa gitmeden, çelişkilere düşmeden, mağdurları tedirgin etmeden uygulanacak ceza indirimleriyle içeridekilerin huzursuzluğu giderilebilir... Cumhurbaşkanı Sezer, altı sayfalık veto gerekçesinde, bir af yasasının nasıl olmaması gerektiği yanında böyle bir işe kalkışanların uyması gereken kuralları da belirlemiş oldu. Sezer'in bütün katkısı veto gerekçesiyle sınırlı kalmamalı, neredeyse iki yıldır sözü edildiği için ülke gündemine giren konunun sağlıklı çözümüne daha aktif katkıda da bulunmalıdır. Hukukçu Meclis başkanı ve adalet bakanıyla cumhurbaşkanı arasında 'kabul edilebilir bir af' üzerinde sağlanacak mutabakata milletvekilleri de uyacaklardır. Hükümeti -özellikle başbakan ve eşini- bu hazırlığın dışında tutmakta yarar var. Kabul edilebilir kapsamlı bir affın daha önce konulmuş bayram randevusuna yetiştirilmesi elbette mümkün değil; ancak, Meclis, 'ceza ertelemesi' uygulamasındaki adaletsizlikleri bu hafta içerisinde âcilen ortadan kaldırıp daha kapsamlı bir çalışmayı 'iki bayram arasına' bırakabilir... Önemli olan, doğru, yerinde, akılcı ve her şeyden önemlisi adaletli bir düzenlemedir... Cumhurbaşkanı Sezer kamuoyunu yakından ilgilendiren konularda daha aktif davranmaya başlayacağının ilk işaretini af yasasını veto ederek verdi; hükümetteki karmaşa yüzünden sahipsiz kalan, yolsuzluklar, ekonomideki keşmekeş ve dış politikadaki olumsuz gelişmeler gibi konular da Çankaya'nın yakın ilgisini bekliyor. İyi niyetli ve risk alabilen bir cumhurbaşkanı, yürürlükteki sistemde, ülkenin mâkûs talihini değiştirebilir... Kamuoyu Sezer'den bunu bekliyor...
fkoru@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|