![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Henüz dualar solmadan...Her zaman yeni bir düşü sayıklarız, ama çoğu kez hissettiğimiz gibi olmaz hayat. Her geçen baharın ve kışın ardından yalanlara ve intihara düşer yolumuz. Güneşli bir Ramazan günü oruçla gülümseyen güvercinlerin bile kederlendiği ikindilerde hiç açılmamış sözcükler çıkar mektuplardan, üzülürüz. Boyalı kalemlerle titrek çizgiler çektiğimiz okul defterlerimizin kenar süsleri solmaya başlamışsa, dualı çörekotlarının kokusu da çoktan çıkmıştır hayatımızdan... Keşke dışarıda hiç kar yağmasa, beyaz yaşmaklı teyzelerin ruyalarına uğramasa hiç ölüm... Ama hayır, dışarıda kar yağıyor ve ardında solgun fotoğraflar bırakıyor ölüm... Şimdi gökyüzünün tam ortasında tek başımızayız. Utanıyoruz, bir tel daha kopuyor içimizden. Ama hemen yanıbaşımızda duran ölmeye hazır çocukların son vedasına bile dokunamıyoruz. Sözün aşkı terkettiği, herkesin şarkının en güzel yerinde kendi çığlığından bile utandığı bir çağda, utancımızın camdan kelebeği de bizi terkediyor. Artık durulmaz bu şehirde... Çünkü martıların tek başına öldüğü yalnızlığın en güzel yerinde, içimizden yeni bir göç başlar ve bir çığlıktan başka bir şey kalmaz arkamızda... Tenimizde aşk yaralarının açtığı, acımasız yasakların kışında yeni bir baharı beklemekten başka ne gelir elimizden. Daha gür bağırırsak, yıkılır belki önümüzü kesen korkunun duvarları... Ama çaresi yok, yine de sürüyerek yaka paça duvarların dibine dizerler ruhlarımızı. Yine çok geç ve yine erken kalacağız yürekleri yasaklarla çevrilenlerin ruyalarına. Daha beterinden korkarken daha da beteri olacak belki de. Orada birileri aşk gibi çaresizliğin altında eriyip tükenirken, dünyanın yüzüne bakacak yüzümüz, aşka uğrayacak vaktimiz hiç olmayacak. Artık hep üşüyebiliriz... Sabırsız kelebeklerden dilekler tutup, anılarımıza da, dualı çörekotlarına da veda etmenin tam zamanıdır. Çünkü bu kış da, anılarımızı daha güzel acıtan yaralı kuşlar ve yaslı çocuklar vuracak kıyılarımıza. Kış, arkasında lekeler bırakarak ortak olacak aşklarımıza ve bütün izleri örtecek... Şimdi bir düş daha isteyelim, yeni bir dilek tutalım, yeter ki bozuk çıkmasın güvercinlerimiz. Bakarsın, duaların ve iççekişlerin baharı başlar yaralarımızda... Herkes kelimelerden bir çığlık uzatsa, kışın ortasında belki yeni bir bahar başlar, belki de herkese yetecek kadar sevgiler birikir şiirlerimizde. Sevgili İlhami Çiçek'in dediği gibi eğer hâlâ umutlar tükenmemişse... Umut kesilmiyorsa dostlarım
mocaktan@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|