YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Türkiye'de yaşamak

Malatya'dan bir haber aldım. İsmail Özer'in vefat haberi. İslâmî Dayanışma Vakfı Başkanı İsmail Özer, iftar için gittiği kayınbiraderinin evinde beşinci katın balkonundan düşerek hayatını kaybediyor. Özer'e yapılan otopside düşmeden önce beyin kanaması geçirdiği tesbit ediliyor. Yakınlarının verdiği bilgiye göre de, Özer, bir ara fenalaşmış, hava almak için balkona çıkmış ve bu arada kendini kaybederek boşluğa uçmuş.

Olay, Malatya'da bazı basın organlarında "intihar" diye verilmiş, yakınları da bu yanlış haberi düzeltmek için benden yardım istedi. İşte doğru haberi veriyorum. İsmail Özer, intihar etmeyecek kadar inançlarına bağlı bir insan. Yakınları "her Ramazan itikâfa girerdi" diyor onun için.

Hemen belirteyim ki İsmail Özer'den sadece böyle bir yanlışlığı düzeltmek için söz açmış değilim. Bugünlerde de hatırlanması gereken başka bir olay var İsmail Özer'le ilgili.

İsmail Özer, Malatay'da islâmî hizmetleriyle tanınan, çevresinde sevilen bir şahsiyet.

28 Şubat 1997 günü kayboluyor ve 1 Mart 1997'de de Ankara'nın Kalecik ilçesi yakınlarında boş bir araziye bırakılmış olarak bulunuyor. Şuurunu kaybetmiş, geçen üç gün içinde ne olup bittiğini hatırlamayan bir insan artık o. Gözlerinin altında morluklar var.

O günlerde haberim olmuştu İsmail Özer'in başına gelenlerden... Erdemli, yardımsever, müttaki, karıncayı bile incitmeyen bir insan olarak bahsedilmişti ondan. Malatya gezilerimden birinde ziyaret etmek istediğimi söylediğimde, tanıyanlar, İsmail Özer'in o olayı hatırlamak bile istemediğini, o olaydan bahsedildiğinde derin bir ruhi sarsıntı içine girdiğini söylemişlerdi.

Şunlar, yakınlarının notları:

"O olaydan bu yana, islâmî görevlerini ifa dışında eski İsmal Bey değildi o artık. Ne oldu, ne bitti bu üç gün içinde anlaşılamadı? Neden Ankara yakınlarında, Kalecik'te? Göz altından hafıza silici bir ilâç mı verilmişti? Beyin kanaması ile bu ilâcın ilgisi var mıydı?"

Ne oldu o üç gün içinde İsmail Bey'e ki, İsmail Bey bitirildi?

Bunu sormak, Türkiye'de yaşayan bizler için bir lüks mü? Devlet kafaya taktı mı hiç İsmail Özer'in başına gelenleri? "Bugün İsmail Özer'e yapılan yarın başka bir vatandaşa yapılır" diye düşündü mü? Kimdi İsmail Özer'i kaçırıp, işkenceden geçiren? Neden yapmıştı bunu? Bunları soran olmadı o günlerde... Çünkü 28 Şubat'ın ateşli günleriydi ve İsmail Özer, islâmî bir vakfın başkanıydı...

Belki de "Canım bir kişinin başına bunların gelmesinin sözü mü olur" dememiz gerekiyor. "Bunlar olağandır Türkiye için" dememiz...

Gelelim bugünlere:

Adalet Bakanı Türk, cezaevlerindeki yanarak ölmeler hakkında soru soran gazeteciye, "Devlet hakkında şüphe uyandıran soru sormayın" diye çıkışıyor.

Doğru, devlet hakkında şüphe duymamak lâzım. Ama "Niye şüphe duyuluyor?" sorusu üzerinde de düşünmek lâzım. İş, medyadaki haberlerin, başlıkların manipülasyon kuşkusu uyandıracak biçimde takdimi ile hallolmuyor.

"Örgüt liderleri F Tipinde 'hazırol'da..." başlığını taşıyan şu habere bakın bakalım bir:

"DHKP-C örgütünün sözde askeri kanat sorumlusu Ercan kartal ile siyasi kanat sorumlusu Şadi Özpolat'ın yıllarca Bayrampaşa Cezaevi'nde sürdürdükleri saltanatları, önceki gün getirildikleri Edirne F Tipi Cezaevi'nde son buldu. Cezaevinde tek kişiik odalara konulan Kartal ve Özpolat'ın görevliler gelince ayağa kalkıp, hazırol vaziyeti aldıkları belirtildi." (Hürriyet, 22 aralık 2000, s. 21)

Bu haberi nasıl okur insanlar? "Oh olmuş" mu derler? Ya da önce bu bir haber midir?

İki örgüt liderini günahınız kadar sevmeyebilirsiniz. Ama devlet olunca, hukukun sizi bağladığını bilmelisiniz. "F Tipi'ne aldığınız bir mahkûmu, bir de "hazırol"da tutma gibi bir yetkiniz var mı?", diye sorulduğunda ne cevap vereceksiniz? Bir örgüt liderinde "Hazırol"u bir refleks haline getirmek için acaba başka ne yapıyorsunuz" diye sorulduğunda ya da...

Örgüt mensupları tam da burada "Biz de F Tipinde bu tür uygulamalardan endişe ediyoruz. Başımıza ne geleceğini bilmiyoruz. İntihar süsü verilmiş bir ölümle karşılaşmak istemiyoruz" diyorlar. Ne diyeceksiniz? "Siz daha kötüsüne lâyıksınız" demek mümkün mü?

Salih Mirzabeyoğlu, intihara teşebbüs etti cezaevinde... Metris operasyonunda haşat edilmiş görüntüleri yansıdı, medya "kafasını ranzaya çarpmış olmalı" diye verdi haberi.

Hasan Mezarcı'nın cezaevinden sonra bu hale nasıl geldiğine dair kimse yorum yapamıyor.

Daha önce Andan Oktar için "psikolojik yöntemler" uygulanmıştı.

Bütün bunlar medya planında halledilince iş bitmiş mi oluyor?

Türkiye, medyanın, psikolojik savaş boyutunda ne ölçüde kullanılabileceğini "Andıç"lardan mandıçlardan artık biliyor. O yüzden günü medya ile kurtarmak "hukuk devleti"nin göze alabileceği bir risk değil. Hukuk devleti, her safhasında hukukla bağlı hissetmeli kendisini...

Türkiye uzun süre 9'uncu Cumhurbaşkanı Demirel'in sözlerine yansıyan "rutin dışı"nı tartıştı. Fail-i meçhulleri tartıştı. Örtülü operasyonları tartıştı. Susurluk gündemden düşmedi henüz. Bütün bunlar, gelip devlete ihale ediliyor. İsmail Özer'in dosyası da kapanmadan kapandı. Cezaevindeki "yakmalar" göreceğiz ki, çoook tartışılacak. Bir süre sonra medyanın psikolojik savaş desteği bitecek ve ortaya soğuk dosyalar gelecek... Ödenenler Türkiye'nin itibarından ödenecek... Onun için "Hukuk devleti" hassasiyetinin herkesin kulağına küpe olmasını sağlamak en öncelikli görevdir.


23 ARALIK 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Ahmet Taşgetiren

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...