![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Yargıda tam adalet olmazCumhurbaşkanı Sezer geri çevirdiği şartlı bırakılma ve erteleme yasa tasarısı değiştirilmeden Meclis'te tekrar kabul edildiği için onaylamak zorunda kaldı. Daha önce iki defa Çankaya'dan dönen af tasarısı yasalaştı. Bir kişi kendisine ya da yakınlarına karşı işlenen suçları bağışlamadıkça, hiçbir kurumun suçluları af etme yetkisi yoktur. Çünkü bir toplumda herkes suçluların cezalandırılmasını ister. Yargı kurumlarının güçlü ve adil olduğu ülkelerde "devlet"in ceza kararlarını değiştirmesi kimsenin aklından geçmez. Bir toplumda suç işleme oranını azaltan unsurların başında "adalet" mekanizmasının aksamadan sağlıklı olarak işlemesi gelir. Türkiye'de "seçim" ve "pazar" mekanizması gibi, "adalet" mekanizması da sağlıklı olarak işletilemiyor. Bu yüzden de, hapishaneleri dolduran tutuklu ve hükümlülerin ne ölçüde suçlu olduklarını kesinlikle bilmek mümkün değil. Son yıllarda sık sık görüldüğgü gibi, çocukların çaldıkları bir dilim baklava ya da yaptıkları bir gösteri, yıllarca ceza almalarına yol açabiliyor. Bütün bir ömrünü adalet mekanizması içinde geçirmiş rahmetli hukukçu Sudi Reşat Saruhan "Mahkemelerde hak aranmaz, haklıyken haksız konuma düşebilirsiniz. Sorunları hakem yoluyla çözmek daha iyidir" derdi. Devletin taraf olduğu konularda "hakem"lik yolunun işlemesi çok kolay değil. "Dayatmacı Devlet"te polis baskısı altında alınan "itiraf"larla insanın hayatıyla birlikte bütün bir geleceği karartılabilir. Ayrıca dünyanın hiçbir yerinde, hapishaneden çıkmış bir kimseye kolay kolay kucak açılmaz. İngiltere, İsveç, Norveç, Finlandiya ve İsviçre gibi ülkelerde af geleneği pek yok. Buna karşılık Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde af uygulamaları sık sık görülüyor. Sözgelimi Fransa'da son elli yılda kırka yakın af çıkarılmış. Türkiye'de olduğu gibi, af genellikle "bunalım" ve "gerilim" dönemlerinde çıkar. Çünkü baskı ve dayatma dönemlerinde yapılan yargılamalarda, keyfilik normal dönemlerde olduğundan çok daha ileri boyutlara ulaşır. Değerli hukukçu Doç. Dr. Sami Selçuk "Afta tam adalet olmaz" diyor. Özellikle yeni çıkarılan af yasasının, eşitlik ve toplum düzenini sağlama açısından adil olduğu söylenemez. Ancak yargıda da "tam bir adalet"ten söz edilemez. Dünya "Hukuk" tarihi adli hatalarla doludur. Türkiye gibi, değişik sebeplerden dolayı yargılamanın sağlıklı olmadığı bir toplumda, zaman zaman af çıkarılması gerekebilir. Dünyanın her yerinde, suçsuz bir kişiyi hapiste tutmaktansa, suçlu bile olsa kimi kişileri affetme tercih edilir. Her toplumda adalet gücün olduğu kadar başarı ve kalitenin de ana kaynağıdır. Adalet'ten ayrılan bir toplum hiçbir zaman ayakta kalamaz. İnancı ne olursa olsun "adil" bir toplumu hiçbir güç yıkamaz. İslam kültüründe "adalet" sözkonusu olduğu zaman akla ilk defa Hz. Ömer gelir. Onun döneminde Roma ve İran'ın büyük bir bölümü Müslümanlara geçmiş. O gittiği her ülkede "adil" bir yönetim kurulmasına büyük bir özen göstermiştir. Muhammed Hamidullah Hoca bir konuşmasında Gandi'nin "İktidar olduğunda Hz. Ömer dönemini örnek alacağını" söylediğinin üzerinde önemle durmuştu. Adaletin vatanı yoktur.
ngurdogan@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|