Ermeni oylarını alabilmek için, ABD Temsilciler Meclisi'ndeki sözde "Ermeni soykırımı" tasarısına bizzat destek veren Temsilciler Meclisi Başkanı Dennis Hastert, tasarıya karşı Clinton yönetiminin devreye girmesine aldırış etmediği gibi, Türkiye'nin hassasiyetini ifade etmek için Washington'da bulunan TBMM heyetinin kendisiyle görüşme talebini de geri çevirdi. Hastert, sadece Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Baki İlkin ile görüştü.

Tasarının kabulü üzerine TBMM heyeti Türkiye Büyükelçiliği'nde bir basın toplantısı düzenledi. İlkin, "Anlaşılan Hastert'ın TBMM ile paylaşmak istediği, paylaşacağı birşey yokmuş. Meclis Başkanı, başından beri benimsediği tavrı izleyeceğe benziyor" dedi.

"Başkanı utanmalı"

TBMM heyetinin üyesi ANAP Milletvekili Mehmet Ali İrtemçelik de, Hastert'ın, görüşme taleplerini kabul etmemesi tavrını, "düşmanlıktan çok, bir temenni olarak, utanca daha çok yakıştırdığını" söyledi. "Kendisiyle görüşmek istediğimizi ifade ettik. Ancak büyükelçinin söylediği gibi herhalde bize ifade edecek birşeyi olmadığı için görüşmedi" diyen İrtemçelik, hiçbir kurumun Türk milletine işlemediği bir suçu kabul ettiremeyeceğini söyledi. Türkiye'nin Türk-ABD ilişkileri ve bölgesel istikrar için elinden geleni yaptığını ancak muhataplarının da Türkiye kadar sorumlu davranması gerektiğini söyleyen İrtemçelik, Temsilciler Meclisi Başkanı'nın, tavrından ötürü 'utanmasını' temenni ettiğini ve Türkiye'nin; işlemediği bir suçtan ötürü mahkum edilmesinin kesinlikle doğru birşey olmadığını söyledi.

'Hemen bir şeyler yapılmalı'

FP Sivas Milletvekili Temel Karamollaoğlu da, "Benim kanaatime göre bizim kendisine gitmememiz isabetli oldu. Çünkü Temsilciler Meclisi Başkanı'nın tavrı belli olmuş oldu. Gitseydik, teessüflerimizi ifade edecektik" dedi. Karamollaoğlu şöyle devam etti:

"Bence bu gözlerini kapatmış insanlara bir etkide bulunmanın imkanı yok. Ben bunların ikna edilebileceğini sanmıyorum. Bu davranışları, bir insanı durduk yerde katil ilan etmek. Buna karşı Türk hükümetinin de bir işareti olması lazım. Hemen yarın birşey olması lazım." Karamollaoğlu, "Bundan sonra ciddiyeti gösteren bir adım atılmalı. Konuşmakla değil, bir tavır ortaya konulmalı" diye konuştu.