YÖK tarafından Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü'ne gönderilen bir yazıda, kampüs dahilindeki lojmanlarda ikamet eden öğretim üyesi ile personel eş ve yakınlarına başörtüsü yasağı getirilmesi büyük bir tepkiyle karşılandı. Uygulamayı hukukun temel ilkelerine, evrensel insan haklarına ve özel yaşamın mahremiyetine aykırı bulduklarını vurgulayan sivil toplum kuruluşları, YÖK'ün üniversiteleri kışlaya çevirme gayretinde olduklarını ifade ettiler.

Üniversiteleri kışlaya çevirdiler

Üniversite Öğretim Elemanları Dayanışma Derneği (ÜNDER) Genel Başkanı Prof. Şefik Dursun YÖK'ün üniversiteleri kışlaya döndürdüğünü belirterek, "Öğrenci ve öğretim üyesinden sonra sıra ailelerine geldi. Üniversitelerden beklenen bilimsel üretimi artırmak olacak iken birkaç yıldır bu işle uğraşıyorlar. Başka bir yara açar bu uygulama. Çok yanlış buluyorum. Laik bir devlet insanların kıyafetleriyle uğraşmaz" dedi. Türkiye'nin demokratik bir ülke olma özelliğini kaybetmeye başladığını söyleyen Prof. Dursun, "Nerede böyle bir hukuk anlayış var? Lojman kapılarına polis koymak suretiyle böyle bir uygulama yapabilirler, ama ortaya çıkan görüntüler Türkiye'ye zarar verir" dedi.

Kapılara polis mi dikecekler?

YÖK'ün Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne gönderdiği genelgeyi eleştiren Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, "Neyle kontrol edecekler insanların türbanlı olduğunu, kapılara polis mi dikecekler, böyle mi denetleyecekler insanları? YÖK'ün işgüzarlığından, bir yerlere şirin görünmenin ötesinde bir şey değil bu uygulama" şeklinde konuştu.

Sendika olarak genelgeyi tasvip etmediklerini ve özel yaşama bir müdahale olarak gördüklerini vurgulayan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan ise, "Kişinin giyimi kendisini bağlar. Burada bir aile yaşamı söz konusu. Müdahale olmaması gerekir. Bu yasağın yasal bir dayanağı yok" dedi.