"Banka boşaltma"nın el-kitabı yazılıyor!..

Bir zamanlar "Halk Kurtuluş Orduları" denilen gerilla örgütleri kırsaldan kentlere inerken, "nasıl el bombası yapılır", "ev-yapımı patlayıcılar", "saatli-bomba imalatı" benzeri kitaplar yayınlanırdı..

Şimdi bunlar demode oldu..

Toplumu yılgınlığa ve hukuk düzenini anarşiye çevirmek için, "ekonomik suçlar" daha etkili oluyor..

Eskiden, sol ve sağ gerillalara, devletteki bazı kesimlerden de destek gelirdi.. İktidarlar, adliye, polis ve idare, fonksiyonerlerin siyasal eğilimlerine göre, sol veya sağ terör örgütlerini, kendilerine daha yakın bulurlardı..

Şimdi de, ekonomik suçlar işleyen "çeteler"i, yine yakınlık derecelerine göre, "birileri" tutuyor.

Bu "tutma olayı", bazan bir politikacıya verilen seçim yardımından, bazan bir rüşvetten, bazan da sahip olunan medya kanallarının kullandırılmasından kaynaklanıyor..

Henüz, "banka nasıl boşaltılır" ya da "bir ihale nasıl alınır" benzeri el-kitapları yayınlanmadı..

Ama gazete haberlerinden, halk arasındaki söylentilerden ve gözlemlerinizden, bu fiillerin yöntemlerini öğrenebiliyorsunuz..

Güngör Uras bu konuda bir adım attı ve kitaplaştırılması gereken bir çalışmanın ilk ipuçlarını, dünkü "Milliyet"te yazdı..

"Banka Batırma Tarifnamesi" başlıklı yazıyı, banka boşaltma yöntemlerini öğrenmek isteyen sayın okurlarımıza, özetleyerek aktaralım:

-Küçük ve ortanın altında bir "batırılacak banka" bulunuz.. Sakın ola ki, orta veya iri bir bankayı batırmaya niyetlenmeyiniz. Çünkü öyle bankaları size yedirmezler.

-Batırılacak bankayı buldunuz.. "Nasıl ele geçiririm" diye de düşünmeyiniz. Paraya ihtiyaç yok.. Paranız olsa neden banka sahibi olmaya kalkacaksınız? Bankacılık kârlı bir iş değil ki.. Sizin batırmak için alacağınız banka, zaten batmıştır. İşlevini tamamlamış, eski sahibini zengin etmiştir.

-Siz bankaya talip olduğunuzu söyleyin. "Abicim, sizin bu bankaya ne kadar borcunuz varsa, siz onları bankaya ödemeyin, ben de size para ödemeyeyim. Ayrıca bana 100 milyon dolarlık nakit teminat mektubu ver" deyin..

Güngör Uras, 'banka boşaltma el-kitabı'nın ön çalışması olacak bu yazısında, sonraki adımları da anlatıyor..

-Bankanın eski sahibi batırdığı bankayı size "Şıp" diye devrettikten sonra, bu devir işlemini Hazine onaylayacaktır.. Siz aldığınız teminat mektubu ile, yurt-dışından sağladığınız 100 milyon doların 20 milyon dolarını, bankayı size satana "bahşiş" olarak verin. Kalan 80 milyon doları bankaya "sermaye" olarak yatırın.. Sonra Ankara'ya gidip, Hazine'deki büyüklere "bakın ben batık banka alıp kurtardım" deyin.. Devlet babadan destek isteyin..

-Bu iyi niyetiniz Ankara'da takdirle izlenecek ve size düşük faizli "kamu mevduatı" aktarılacaktır.

-Bankaya gelen kamu mevduatını da kullanarak, gümbürtülü bir reklam kampanyası başlatın. Hava basın.. Başkaları Türk Lirası'na yüzde 50 faiz veriyorsa siz yüzde 80 verin. Başkaları dolara yüzde 6 veriyorsa, siz yüzde 20 verin. "Faizi nasıl öderim" diye dertlenmeyin. Nasıl olsa ödemeyeceksiniz.

Evet... Bankanın kasaları dolmuştur.

Peki sonra, bunları nasıl cebinize aktaracaksınız?

-Toplanılan paralarla, yurt-dışındaki kendi firmalarınıza kredi verin. O kredileri kullanarak, yurt-dışından "bıyıklı yabancı yatırımcı" maskesi ile İstanbul Borsası'nda oynayın.

-Batmış firmaları bulup, onlara kredi verin. 10 milyon dolar krediye imza atıp, size 8 milyon dolar bırakmaya razı firmaları bulun..

-"Zaruri ihtiyaçlar"ınızı bankanın parası ile giderin. Alış-verişi önce bankaya yaptırıp, sonra üçte bir, dörtte bir fiyatla üzerinize geçirin.. Uçak, yat, zaruri ihtiyaçtır. Nice'de, Cannes'de kat, Miami'de villa şarttır..

-Fazla vakit harcamayın.. Ankara'ya haber gönderip "Abiler bu iş bitti.. Ben yokum artık" deyin..

Sonuçta devlet, bankayı alıp, borçlarını üstlenir.. Varlık düşmanı komünist yazarlar üç gün yazar.. Ama yazsa ne yazar? Hiç dertlenmeyin.. Banka batırmaktan kimsenin başı derde girmemiştir..

ŞAKA

Mumcu ve ANAP

Erkan Mumcu, söylediklerinin arkasında durabildiği oranda güçlenecek ve siyasette kök salacaktır..

Bu çizgisinden sapmazsa, ANAP'ın yıllardır beklediği "alternatif lider", Erkan Mumcu olabilir..

Dileriz bir ata-sözü bu vesile ile yalanlanır ve mum, dibini de aydınlatır artık.. Partilerin dibi, yani örgütler ve seçmenler, gerçekten aydınlanmayı bekliyor.

DEMİREL-TANTAN

"Devlet" olmak kolay değildir..

Evet.. Bankacılık Üst Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, zor bir işe el attılar..

"Egebank Operasyonu", sade ekonominin değil, idarenin, siyasetin ve hatta medyanın kovanlarına çubuk sokmak noktasına dayanabilir..

Bakalım "Temizel-Tantan" ikilisinin gücü ve cesareti, hangi noktaya kadar gidebilecek?

Önceki gün "Akşam"da, eski Merkez Bankacı Yaman Törüner, bazı tavsiyelerde bulunmuştu.. Neticede, hukuk ve adalet, her zaman, herkese lazımdır. Bu açıdan, Törüner'in tavsiyelerini, "Egebank Operasyonu"nun sağlığı açısından akılcı bulduk..

Bazılarını aktaralım..

1-Hiç kimseye iyi veya kötü yönde, ayrıcalıklı muamele yapılmamalı. Egebank'ı takiben, Üst-Kurul'un yönetiminde olan veya durumu kötü olan diğer bankaların da üzerine gidilmeli..

2-Savunma hakkı sağlanmalı.. Yargısız infaz yapılmamalı. Savcı ve polisin yersiz gövde gösterisi yapmasına izin verilmemeli. Medyanın gereksiz abartılarına izin verilmemeli. Örneğin Egebank'la ilgili doğru olmayan haberler, derhal, bizzat Üst-Kurul tarafından yalanlanmalı.

3-Bankasını soyanla, likidite sıkıntısı içine düşüren aynı kefeye konulmamalı..

4-Banka reklamları denetlenmeli..

5-Görevden ayrılan eski bürokratları kadrolarına almış, durumu kötüleşen bankalar var.. Bürokratlar uyarılmalı.