YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Sağaltan yazılar

İbrahim Demirci'nin kitabına verdiği "Yaralı Yazılar" adı, bu adı taşıyan kitabı değil, fakat bu kitapta söz konusu edilen yazıları işaret ediyor. Kitapta yer alan yüzüç adet yazının tamamı doğrudan veya dolaylı yoldan, bir punduna getirip dil konusuna değiniyor. Yazılar, okuyana bir kültür ve birikim cümbüşü yaşatıyor. Hem eğleniyor, hem öğreniyoruz. Eğlenirken öğreniyor, öğrenirken eğleniyoruz. Başkalarında yakalanan yanlışlar önümüze getirildikçe kendimizden de kuşkulanmaya ve acaba aynı yanlışa ben de düşüyor muyum kaygısına kapılmaya başlıyoruz.

İbrahim Demirci, dili, kendine iş edinmiş genç kuşak yazarlarının en önde gelenidir bence. 50'li yıllarda, buna benzer bir işlevi Nurullah Ataç yürütüyordu. Yalnız, Ataç'ın kaygısı biraz farklıydı: o, konuya dil açısından bakmakla birlikte, önde gelen amacı dilin "arılaştırılmasına" yönelikti. Arapça ya da Farsça kökenli kelimelerin yerine Türkçe kelimeler bulmak, bulduğu kelimeleri yerleştirmek, kullanılır hale getirmek, onun başlıca kaygısını ve amacını oluşturuyordu. Eleştirme olarak başladığı yazısı hemen dil konusuna dönüşür ve dil üzerine bir yazı haline gelirdi.

Dil, Nuri Pakdil'in de önde gelen kaygılarından biriydi. Ama o, yazılarında dili doğrudan konu edinmez, daha çok kendi yazdıklarının ör- nek oluşturmasını isterdi. Konuştuğu ve yazdığı dile onun kadar saygı duyan bir başkasına rastlamadım ben kendi çevremde. "Dilime saygı duyarım, bayım!" cümlesi onun kişiliğinin simgesi haline gelmiştir diyebilirim. Bir yazıda ilk gözettiği husus, dilin düzgün kullanılıp kullanılmadığı olurdu.

İbrahim Demirci de, bu gün, aynı şeyi yapıyor. Şu farkla ki, ele aldığı bir kelimenin dilimizde kaç çeşit kullanılışından tutun, cümle bozukluklarına veya cümle yanlışlarına kadar, dil konusunda akla gelebilecek her şey onun yazılarının konusunu oluşturuyor. Kelimenin etimolojisinden, günümüzdeki kullanılış biçimine kadar, üstelik farklı bir konuyla olan bağlam da gözden kaçırılmadan el alınıyor. Çoğu yerde, farkına varmadan okuyup geçtiğimiz cümlelerde kastedilen anlamla fiilen dile getirilmiş olan anlam arasındaki çelişkilerin yakalanmasında, ayrı bir maharet gösteriyor Demirci.

Onu okurken yalnızca dil zevkimizi ve dil bilincimizi gözden geçirme lüzumunu hissetmekle kalmıyor; tarihle, gelenek ve görenekle olan irtibatımızı da irdeleme zorunluluğunu hissediyoruz.

"Yaralı Yazılar"ı, son yılların, dil ve kültür konusundaki en çarpıcı ve en sarsıcı kitaplarından biri olarak değerlendiriyorum. Kitapta dile getirilen kaygıları paylaştığımı söylemekte iş yoktur; iş, o kaygıların giderilmesindedir.. ama o gücü gösterecek babayiğidi nerde bulmalı? (Yaralı Yazılar, Hece Y. Ank. 2000).


5 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Rasim Özdenören

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...