Biz yenduk!..

Denizler durulmaz dalgalanmadan... Fırtınalar, hortumlar ve tayfunlar esmeli ki, denizler kabarsın...

Ancak bu "fırtına" başka fırtına... Öyle gemi batırmaz, balıkçıları mahsur bırakmaz, can yakmaz... Tersine, estiğinde sporseverlerin gönlünü mutlulukla dolduruyor...

Yıkmıyor... Yakmıyor... Sevgiyi, sevinci ve futbol tutkusunu bir kartopu misali büyültüyor...

Trabzonspor, son haftalarda o beklenen, arzu edilen kimliğine kavuştu. İnşallah hep böyle olur. Çünkü, -şu bir gerçek- Trabzonspor'suz bir ligin de tadı olmuyor. Çünkü Bordo-Mavili ekip, Anadolu'nun bir haykırışı, futboldaki başkaldırışıydı...

Ancak, özellikle son yıllarda o "fırtına" o Trabzonspor, sıradan bir takım olmuş, ruhuna "Fatiha" okutuyor gibiydi.

Giray Bulak'la yeni bir sayfa açan Trabzonspor, tıpkı eskiden olduğu gibi ligde fırtına estirmeye başladı.

Trabzonspor koşuyor, rakipleri bir bir aradan çıkarıyor ve liderlik koltuğuna oturuyor.

Üstelik gollü galibiyetler ve coşkulu tribünler...

Sayın ki fırtına geri dönmüş ve tıpkı eskiden olduğu gibi rekorları, rakipleri alt-üst etmekte ve zirveye alnının teriyle yerleşmekte...

Şimdilerde Bordo-Mavili taraftar da stadı terkederken, galip bir takımın taraftarı olmanın onurunu doyasıya yaşıyor...

Takımını tribünde tribünde centilmence destekliyor, daha stadı terketmeden galibiyet müjdesini de telefonla eşe dosta iletiyor: "Biz yenduk"...

Dileriz, arzu ederiz ve bekleriz... Bu "Biz yenduk"lar her maç sonrası tekrarlansın...