YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Buzağıyı öküzün altından başka yerde arama

Dış dünyada neyin düpedüz yalan, neyin sadece yanlışlık olduğunu ayırt etmemize yarayacak sarsılmaz ölçüler ve ölçütler bulunamadığı için birileri başka birilerini kolaylıkla öküzün altında buzağı aramakla suçlayabiliyor. Suçlamaya uğrayanlar hem ithamdan kurtulmak ve hem de mücrim olarak muarızlarını gösterebilmek için buzağılık bir durum doğduğu zaman öküzün semtine uğramıyor. Öte yandan birileri başka birilerinin ricasını geri çevirmenin mazeret ve gerekçesini bugünlerde herkesin öküzün altında buzağı arıyor olmasında buluyor. Ricası geri çevrilenler de işlerinin yürümesinin ancak öküzün altında buzağı olmadığı tanıklığı sayesinde mümkün olabileceğini fark ediyor. Onlar yanlışlıkların yalan kılığına girmesinin ve yalanların da birer yanlışlık gibi algılanmasının ilişkiler kurmak için benimsenen kural olmasını sağlıyorlar. İşin gerçeği şu ki buzağı öküzün altındadır.

Normal şartlarda buzağı dediğin ineğin altında olması lâzımdır. Çünkü onu doğuran da emzirecek olan da inektir. Ne var ki buzağı ineğin altını güvenli bir yer saymamaktadır. Çünkü onu vakti gelmeden bıçak altına yatırmak isteyenler vardır ve onların buzağıyı bulmak için ilk bakacakları yer ineğin altı olacaktır. Buzağı nasıl olsa herkesin başkaları tarafından ahmak olarak algılanmak korkusuyla en ahmakça işlere dalmaktan çekinmeyeceğini bilir. Beni bulmak için buraya bakmazlar, bakıp görseler bile başkasını inandıramazlar diye tefekkür ederek öküzün altını sığınak yeri olarak seçmiştir. Buzağı öküzün altında açlıktan ölmüyor. Çünkü işin böyle cereyan ettiğini anlayan hayırseverler buzağıyı ağıla kaçak yolla soktukları biberonla besliyor. Gerçi buzağı ineğin altında kalsaydı mandıra yasaları uyarınca yine biberonla beslenecek ve anasının memesine yapışamayacaktı. Bu işleyiş düzeninin bir yandan karakollar, garnizonlar ve diğer yandan da borsalar, piyasalarla bağlantılı karmaşık açıklamaları vardı.

Öküz kendi altında bir buzağı barındırmaktan hiçbir şekilde şikâyetçi değildi ve yavruya kendi yavrusu olmasa bile herhangi bir itirazı yoktu. Gerçi öküzlüğü sebebiyle buzağının ne anası, ne de babası olma ihtimali vardı. Dişi olmadığı için doğuramaz, burulduğu, iğdiş edildiği için de dölleyip doğurtamazdı. Buzağıyı koruma altına alışının sebebi kendi türünden bir canlıya duyduğu yakınlık hissinden ziyade dünyadan kâm almak isteyenler karşısında duyduğu intikam hissine bağlıydı. Böylelikle öküzün altında buzağı aramayı alay konusu edenlerin gülünç hale düşmelerini seyredebiliyordu. En hoşuna giden şey de öküzün altında buzağıyı gördükleri halde bunu aykırılıktan yana çıkmamak için bir başkasına söylemekten korkanların haliydi. Onlara hakikati feda etmek ucuz, kendi rahatını kaçırmak pahalı geliyordu.


31 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

İsmet Özel

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...