YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Hasır hatırına dünyayı kurtarmak

Üç soru. Ben kendi kendime sordum. Size de sorayım: Pire için yorgan yakar mısınız? Papaza kızıp orucunuzu bozar mısınız? İçinde bir hasırınız bile olmayan dünyanın yanması size keder verir mi? Benim cevaplarım aşağıdadır. Bunları cevap anahtarı sayıp saymamak keyfinize kalmış.

Pire için yorgan yakıp yakmamak çok basit bir tercih sayılmamalı. Eğer yorgan gerçekten pire için yakılıyorsa onu pirelerin kaçıp kurtulamayacağı bir mekânda yakmak lâzım. Yoksa hem boşu boşuna yorganı yakmış olursunuz, hem de pireler başınıza başka yerde (başka bir yorganda?) belâ olurlar. Maksat pirelerden kurtulmaktır; yorganı mahvetmek değil. Asıl mesele yorgan mahvolmasın diye sizin pireden gelecek zarara katlanma eğilimi taşıyıp taşımadığınız, bir "yorgansever" olup olmadığınız ve pirelerle gizli bir ittifak kurup kurmadığınızdır. Sizin anlayacağınız kendi hesabıma ben pire için yorgan yakmakta tereddüt etmem. Yeter ki asalaklardan kurtulmak mümkün olsun. Aksi taktirde bir gövdeyi asalakların canlı kalabilmesi için besleyip beslemediğime kendimi inandıramam.

Papaza kızdığım zaman orucumu bozma ihtimalim hiç yok. Bunun ilk sebebi oruç tutmaya papaza olan sempatim dolayısıyla niyet etmiş olmayışımdır. Pire için yorgan yakan birinin haydi haydi papaza kızıp orucunu bozacağını sananlar yanılırlar. Bir kere ben papazlı bir dinin takipçisi değilim. Papaz dedikleri benim papazım değil. Ben olsa olsa papaza kızıp üç ayları tutmaya hazırlanabilirim. Benim aklıma böylesi yatar.

Dünya yansa içinde hasırım yok tarzında düşünmek bana hiç uymaz. Benimle tanışıklığı olmayan gerek insanların ve gerekse diğer canlı ve yaratıkların başına gelenleri umursamaz bir tavırla karşılamam iki bakımdan mümkün değildir. Bunların birincisi birinin başına bir şey gelmesi ona bigâne kalmamızı değil, onunla tanışmamızı gerektiren bir vesiledir. Tanışmamak çekingen kalmaya mazeret teşkil etmez. Düşünün ki insanlar olarak bizler kendimizle (nefsimizle) bile başımıza bir şey geldiği için, buluğa erdiğimiz zaman tanıştık. Daha önceleri nefsimizle tanışıklığımız yoktu! Tanışıklığımız olmayan her ne olursa onun başına gelenle ilgilenmemizin ikinci sebebi "Yaratan'dan ötürü". Bizim Hâlikimiz neyi halk etmişse onlar bizim ilgi alanımızdadır. Onlar karşısında şöyle veya böyle tavır takınmakla yükümlüyüz. Dünya yandığı taktirde bizim hasırımız da onunla birlikte yanacak diye telâşlanmak; içinde hasırımızın bulunmadığı dünyanın yanışı karşısındaki umursamazlıkla eşdeğerdedir. Oysa dünyayı yangından içinde hasırımız olsa da olmasa da dünya hatırına, dünyanın yaratılmışlığı hatırına kurtarmak esas alınmalıdır. Bu çaba dünya sevgisinin bir uzantısı olmayacaktır. Çünkü dünya sevgisi dünyalık sevgisinin bir türevidir. Dünyayı içinde hasırları bulunduğu için kurtarmaya yeltenenlerle aramızda nizâ var.


2 EYLÜL 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

İsmet Özel

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...