Hatıralar hem okunması keyif veren hem de tarihi resmi kitapların dışında öğrenme fırsatı veren çalışmalardır. Yazıldıkları zamanın günlük hayatından o devrin koşullarında çeşitli sebeplerle yazılamayan pek çok düşünce ve tanıklıklarına sübjektiviteden kaynaklanan bazı sakıncalar göz önüne alınırsa birinci elden ulaşmak için başvurulması gereken birinci elden kaynaklardır hatıralar. Hele hele söz konusu hatıra Mahir İz gibi renkli bir kişiliğe aitse kıymeti kat be kat artar tabi ki.

Mahir İz, hem yıllarını verdiği ve büyük hizmeti geçtiği eğitim camiası içinde yaşadıkları hem de tanığı insanlarla dolu dolu yaşamış bir insan. Rahlesinde bulunduğu hocalarından azami derecede faydalanmış ve bu faydayı ziyan etmeyip pek çok eser kazandıran hocayı yetiştirmiş ve böylece eğitim tarihimizin temel taşlarından biri Mahir İz. Edebiyatla, tasavvufla yıllar boyu ilgilenerek bu alanlarda büyük bir emek sarfetmenin dışında eğitimci yönüyle de sayısız hizmetlere imza atmıştır.

Tarihe tanıklık etti

Mahir İz, Osmanlı Devleti'nin son döneminde yaşadığı çocukluk ve eğitim dönemine ilişkin renkli hatıralarıyla dikkat çekiyor. Yakın tarihimizin önemli dönüm noktalarından biri olan ilk Büyük Millet Meclisi'nde zabıt katipliği yaparak siyasi tarihimizde de pek çok kritik olaya tanık olmuş. Gizli oturumlarda bulunma fırsatına sahip olmuş. Meclisteki tartışmalar hakkında birinci elden hatıralar sunmakla yetinmiyor ilk meclisten pek çok kişinin de portresini başarıyla kaleme alarak bize bulunmaz bir hazine kazandırıyor.

Ayrıca Mehmet Akif'ten Ömer Ferid Kam'a, Adnan Adıvar'dan Hüseyin Avni Ulaş'a dek pek çok önemli kişiyle sohbet etme fırsatı bulmuş olması da hatıralarını bir kat daha dikkate değer kılıyor. Bu kişilerle ilgili anektodları okumak yakın tarihimizde ilginç bir renkli bir tura çıkma fırsatı veriyor. Bunun yanı sıra tanıştığı şairlerden alıntıladığı şiirlerle kitap bir nevi antolojiye dönüşüyor.