YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Ne'yle ve "kim"inle ve niçin..?

Perşembe akşamı... Eşimle birlikte haberleri izliyoruz: "İrtica'yla savaş, tüm hızıyla sürdürülecek". "İrticacı savcı, kaymakam ve vali yardımcılarıyla, diğer kamu kurumlarında sinsice odaklanan irticacılara karşı başlatılan temizlik harekatı aksatılmadan yürütülecek". "İrticayla savaş, kamudan özel kurum ve kuruluşlara kaydırılacak". Art arda "irtica bülteni gibi" yayınlanan haberlerden sonra, salona, derin bir sessizlik ve hüzün çöküyor...

Yerli Pravdalar, Rahmet Okutuyor!

İş, çığırından çıkmak üzere. Bangır bangır bağırıyorlar: Savaş!.. Temizlik harekatı!... vesaire... vesaire...

Heyy! Bi dakka beyler! N'oluyoruz? Ne savaşı? Hangi temizlik harekatı? Kimi, ne diye ve ne adına temizlemekten sözediyoruz? Sahi, KİMİZ BİZ? Kim bu ülke? Kimin bu ülke? Komünist Rusya'da politbüronun sözcülüğünü, kapıkulluğunu yapan Pravda bile tarihin çöplüğünü boyladı! Ama bizdeki türdeşleri ve kardeşleri Rus Pravdalarına bin kere rahmet okutuyorlar! Yazık! Çok Yazık! Ruhsuz, vicdansız, bencil, ilkel ve iğrenç bir oyun bu! Kara bir leke olarak kazınacak, dışarda tezgahlanan, bu milletin yürüyüşünü durdurmak için dayatılan bir senaryo bu!

Artık tüm bu olan bitenlerden sonra, ülkenin en yüksek makamlarında hizmet veren, memleketin en iyi yetişmiş, en nitelikli, en düzeyli, ülkesi ve milleti için canla başla çalışan, fedakar, vefakar, cefakar, en seçkin insanlarını hedef alacağız, sonra da yobazlık, gericilik, çağdışılıkla mücadele ediyoruz diyeceğiz! Artık bu masala kimseyi inandırabilmemiz mümkün değil. Çünkü takke düştü, kel göründü artık: Yobazlık, gericilik, çağdışılık "iş"in "numara"sıydı! Şimdi bu numara sökmüyor, sökmeyecek ve geri tepecek!

Küresel Projenin Asıl Hedefi...

Artık "irtica"dan ne kastedildiğini herkes adı gibi biliyor. Ve olan bitenleri, büyük bir ibretle, dikkatle, hayretle ve Akif Emre'nin imaginatif tanımlamasıyla, o kendine özgü "tarihi sükunet"iyle izliyor. Oysa bu insanların ruhlarında esen, estikçe büyüyen ve kendilerini öldürmeye gelenleri de kendilerinde diriltebilecek, onlara hayat, adalet, barış, selamet, şahsiyet, haysiyet bahşeden ve bahşedecek bir şeyi yok edeceğimizi sanıyorsak fena hale yanılıyoruz. Bu ülkenin aklı selim sahibi yöneticileri, dışardan dayatılan bu çirkin senaryoyu şu ya da bu şekilde er veya geç, etkisiz hale getireceklerdir! Çünkü bu millet kışkırtılmayacak; her şeyi bir anda mahvetmeyecek kadar dervişane, çilekeş bir gelenekten, zengin ve engin bir birikimden, "ırmak"tan besleniyor: Mevlanaların, Yunusların geleneği bu! Ebubekirlere, Ömerlere, Alilere, Osmanlara, Rahmet Peygamberine bağlanan, demirleyen, oradan ilham alan deruni, kuşatıcı ve bu dünyaya sığmayan; sınır, sınıf, cins ve coğrafya tanımayan devasa bir gelenek bu! Bozulmamış, bozulamayacak; eskimemiş eskimeyecek; pörsümemiş, pörsümeyecek; bağlılarını, yeryüzünde tek başlarına kalsalar bile her daim diri, canlı tutan, her bir bağlısını tek başına ümmet belleyen, gürül gürül akan, değdiği, geçtiği her yere hayat, ruh ve dinamizm veren "kutlu bir gelenek" bu!

Oysa irtica ile kastedilen ve de katledilmek istenen şey, ısrarla lanse edildiği gibi Fazilet ve diğer İslami duyarlıklı kesimler değil. Görünür hedef onlar. Ama gerçek hedef, onları çok çok aşıyor! Asıl hedef, biraz önce sözünü ettiğim kutlu geleneği kurutmak, bitirmek! Bunun küresel bir proje olduğunu artık görelim! Yüz küsur yıldır elitlerimizin kuşatıldığını, yoğun bir baskı ile karşı karşıya olduğunu farkedelim artık! Bugüne kadar bu coğrafyayı; dolayısıyla haysiyetimizi çiğnetmedik. Bundan sonra da çiğnetmeyeceğiz. Bu baskıyı, kuşatmayı, aklı selim, feraset ve basiret sahibi yöneticileri ile bu ülkenin bütün bireyleri olarak hep beraber, yekvücut olup bir gün etkisiz hale getireceğiz.

İlk bakışta, görünüşte "irtica" ve "irticacı" diye hedef alınan şey, sözkonusu kesimlerin (henüz başarıyla, yaratıcı, ümit vadedici, ufuk ve çığır açıcı şekillerde olmasa da, yine de bir şekilde) temsil ve sembolize ettiği, Balkanlardan Orta Doğu'ya, Kafkaslardan Kuzey Afrika'ya kadar geniş bir coğrafyaya barış, adalet, kardeşlik götüren farklı etnik renkleri bir potada eriten bu müslümanlığın bahşettiği bu toplumun tarihsel deneyimi, misyonu, tarih yazan ve yapan kurucu iradesi, kollektif hafızası, kimliği, dinamikleri. Hedef bu. Dışardan dayatılan bir şey bu! Türkiye'yi kuşatmayı ve durdurmayı hedefleyen bir şey yani!

Ama asıl ve nihai hedef, gürül gürül akan, bu coğrafyayı da sulayan; değdiği yere ve cana, hayat veren, ruh üfleyen o "kutlu geleneğin" kurutulması, yok edilmesi, temizlenmesi!

Bu noktada herkesin kavraması ve kavramakta gecikmemesi gerek bir gerçek var: Sözkonusu "kutlu gelenek" yani Müslümanlık, bu milletin geçmişi, hafızası, atan kalbi, yüreği, damarlarında dolaşan kanı. Bunu asla unutmayalım ve gözardı etmeyelim. Müslümanlığın üstüne çizgi çektiğimiz andan itibaren, bu millet bitecektir! Hayatı, kalbi, yüreği, damarlarında akan "kan"ı duracaktır!

Dışardan, kavga sesleri geliyor... Yine trafik kazası olmuş, kavşakta... Dışardaki gürültü ve bağırışmalar, içerdeki derin sessizliği ve hüznü dağıtmaya yetmiyor. Aklımdan, zihnimden bu düşünceler, hızlandırılmış bir film şeridi gibi geçerken, televizyonlardan yayılan "irtica bültenleri ruhumu daraltıyor. Salonda, bir o yana bir bu yana gidip geliyorum.

Kutlu Kitap'tan okuyoruz. Biraz gözyaşı ve yakarış! Ya Hayy! Ya Gaffar! Ya Kahhar! Ya Settar!

Batıda İslam Cezbediyor ve Fethediyor!

Sonra e-maillere bakıyorum. İngiltere'deki müslümanların elektronik gruplarından birinden gelen Sarah Ahmed'in e-mailini heyecanla, bir solukta okuduktan sonra rahatlıyor ve ferahlıyorum.

Sarah Ahmed, The Times gazetesinde


2 EYLÜL 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Yusuf KAPLAN

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...