YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Dizi

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

'Onlara bırakmayız'

Kenan Evren, Konya'da yaptığı konuşmada, "Memleketi tekrar onlara bırakacağımızı sanıyorlar, çok beklerler..." diyerek, eski liderlere yasak getireceklerini duyuruyordu.

Liderler Hamzakoy'da "gözaltı"nda tutulurken, Ankara'da hükümet konusunda çalışmalar sürüyordu. Evren'in gözü Feyzioğlu'ndaydı hâlâ.

Feyzioğlu, Evren'in teklifini kabul edip etmemek arasında tereddüt geçirirken, liderler el altından onun Başbakanlığı'nı istemedikleri mesajını gönderiyorlardı.

Demirel telefonların dinlendiğini bile bile, Hamzakoy'dan direktifler gönderiyordu.

Feyzioğlu bir politikacıydı.

Üstelik, seçim kazanamamış bir politikacı.

"Meclis'e milletvekili sokamamış bir politikacının Başbakanlığa getirilmesi tarafsızlığı bozar"dı...

Peki, Başbakan kim olacaktı?

"- Kaptan-ı Derya olsun" diyordu Demirel.

Bir süre sonra Demirel'in istediği olacak, hükümeti kurma görevi Kaptan-ı Derya'ya verilecekti.

Kaptan-ı Derya, bir süre önce emekli edilen Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülend Ulusu'ydu.

Ulusu sakin, yumuşak huylu bir askerdi. Demirel'le diyalogları iyiydi. Demirel'in "Kaptan-ı Derya olsun" önerisi, darbeciler için de bir referanstı kuşkusuz. "Bu iş Demirel'in iktidarına rastlamayacaktı" diye pişmanlık belirten komutanlar için Ulusu'nun Başbakan yapılması, özür borcunun ifası anlamına geliyordu.

EVREN'İN ÖFKESİ

Sümer Oral'ın, Bakanlık teklifini önce kabul, sonra reddetmesi Milli Güvenlik Konseyi'ni rahatsız etmişti. Evren, Bakanlık teklifinde bulundugu kimselere siyasilerce telkin yapıldığı inancındaydı.

Bu nedenle tutumunu sertleştirdi.

Siyasiler, darbe aleyhinde de atıp tutmaya başlamışlardı.

Demirel'in Hamzakoy'dan geçtiği mesajlar rahatsızlığı artırıyordu.

Evren de eski ihtiyatlı tavrını bırakmış, hırçınlaşmaya başlamıştı. Artık o, politikaya yabancı bir general değildi. Yavaş yavaş siyasi bir kimlik ve arkadaşları üzerinde önemli bir otorite kazanıyordu. Darbe, "emir-komuta" zinciri içinde gerçekleştirildiği için, harekatın sembol ismiydi.

Harekat, terör ve anarşiyi durdurmak için yapılmıştı.

Sıkıyönetime rağmen eylemler hızla artıyor, cinayet sorumluları yakalanamıyordu. Evren'in hırçınlaşmasının nedenlerinden biri de buydu.

Evren, önceleri, siyasi partilere ilişmeyeceklerini açıklarken, süreç içinde politik bir rakip gibi konuşmaya başladı. 15 Ocak 1981 tarihinde sarfettiği sözler, bundan böyle "eski"ye karşı nasıl bir tavır takınılacağı konusunda önemli bir işaretti.

"- Allah razı olsun, memleketi düzeltiyorsunuz diyeceklerine, acaba ne zaman gidecekler diye dört gözle bekliyorlar. Gideceğiz, gideceğiz... Onlar tencereyi pisletmişlerdi, biz temizledik. Yeniden tencereyi verelim, yeniden pisletsinler, istedikleri bu..."

Evren, 30 Ağustos ile 29 Ekim 1981 tarihinde Kurucu Meclis'in toplanacağını da ilk defa Konya konuşmasında açıklıyor ve "Heveslenmesinler, tekrar memleketi teslim etmeyiz. Efendim, politikacı zor yetişirmiş, kolay yetişmezmiş. Bu memlekette çok büyük politikacılar yetişir daha, merak etmesinler" sözleriyle de eski liderlere yasak getirileceğini ima ediyordu.

Evren için bardağı taşıran son damla, bazı bürokratların eski liderlerle, özellikle Demirel'le temas halinde bulunmalarıydı.

Konya konuşmasında onları şu şekilde uyarıyordu:

"- Bütün kamu görevlileri görevlerini yapsınlar. Çünkü şöyle bir inanç var: 'Bunlar nasıl olsa gidici.' Bu yüzden kulaklarını daima eskilere çeviriyorlar. Onlardan aldıkları direktiflerle iş yapmaya çalışıyorlar."

Evren'in öfkesi boşuna değildi.

AP döneminin bürokratları hâlâ görev başındaydı.

Necdet Seçkinöz, Mehmet Gölhan, Enver Şenerdem, Abdullah Nişancı, Kemal Baytaş, Hikmet Büyüklimanlı, Teoman Güzey yerlerini koruyorlardı.

VE TURGUT ÖZAL...

12 Eylül öncesinin en ünlü bürokratı ise, hiç kuşkusuz, Başbakanlık Müsteşarı Turgut Özal'dı.

Özal 24 Ocak ekonomi kararlarının mimarıydı.

Bu programı sürdürmek gerekirdi.

Nitekim, 16 Eylül 1980 tarihli basın toplantısında, bir soru üzerine Evren, "Program tespit edilmiş, bir yola girilmiştir. Ufak tefek engellerin aşılması için gayret sarfedilecek. Karşımıza büyük bir duvar çıkmadığı sürece ekonomik programdan ayrılmayacağız" demişti.

Demirel olmadığına göre, program Turgut Özal'la yürütülecekti.

Asker 12 Eylül öncesinde Özal'dan ekonomi konusunda brifingler almış ve bu kısa boylu, tonton, ağzı laf yapan bürokratı çok sevmişti. Özal yeni dönemde ekoınomiden sorumlu olmalıydı.

İşte bu noktada görüş ayrılıkları baş gösterdi.

İlk günler hükümet kurma konusunda Evren'le Turhan Feyzioğlu sık sık biraraya geliyorlardı.

Feyziolu Özal'a karşıydı.

Daha doğrusu, ona güvenilmemesi gerektiğini telkin ediyordu askere.

Feyzioğlu'na göre Özal OECD, Dünya Bankası ve IMF gibi kuruluşlarla ilişkide kullanılmalıydı.

Bir de önerisi vardı:

"- DPT'yi güçlendirelim. Bir Ekonomik Kurul oluşturalım. Sanayi ve Ticaret Bakanlıkları'nın başına değirli insanlar getirelim. Kararlar Ekonomik Kurul'da tartışılsın, sonra icraata geçilsin."

Ama askerlerin gözünde Özal daha ağır basıyordu.

Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Necdet Öztorun, 11 Eylül gecesi karargahta sivil konuklarına "Bu işi Özal düzeltir" demiş, hatta daha da ileri gidip, direnmesi halinde tevkif ettirip gene getireceklerini söylemişti.

 

Yarın : Liderler nerede?

&

 


Kağıda basmak için tıklayın.



12 EYLÜL'ÜN TAKVİMİ
12 EYLÜL 1980
Önce İstiklal, arkasından Harbiye Marşı. Hayatın yine koptuğu bir an. Beş general 600 üyeli TBMM'nin yasama ve yürütme yetkisini beş başlarına kullanmaya başladılar. Her şey yasak.
16 EYLÜL 1980
Milli Güvenlik Konseyi ikinci bir emre kadar bütün grev ve lokavtları erteledi. Aranan sendikacılardan 950'si teslim oldu. Grevdeki 51 bin işçi işbaşı yaptı. DİSK ve MİSK yöneticilerinin en geç akşam 18.00'de teslim olmaları gerekiyor. 17 EYLÜL 1980
Gözaltı süresi uzatıldı.
18 EYLÜL 1980
Milli Güvenlik Konseyi'nin başkan ve dört üyesi TBMM Onur Salonu'nda törenle yemin etti.
19 EYLÜL 1980
1402 sayılı yasada yapılan değişiklikle sıkıyönetim komutanları bütün kamu personelini gerekçesiz görevden alabilecek.
7 EKİM 1980
Necdet Adalı ve Mustafa Pehlivanoğlu sabaha karşı Ankara Merkez Cezaevi'nde idam edildi.
11 EKİM 1980
Türkeş ve diğer milletvekilleri dahil 36 MHP'li hakkında gıyabi tutuklama kararı verildi.
15 EKİM 1980
Erbakan ve diğer MSP'liler 2 Numaralı Askeri Mahkeme tarafından tutuklandı.
30 EKİM 1980
Ecevit CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etti.
10 KASIM 1980
Onur Yayınları sahibi İlhan Erdost Mamak Askeri Cezaevi'ne götürülürken, dövülerek öldürüldü.
3 ARALIK 1980
17 yaşındaki liseli Erdal Eren 17 günlük yargılamadan sonra idam edildi.
19 ARALIK 1980
DİSK davası başladı.
27 ARALIK 1980
Toplu iş sözleşmesi süresi dolan işyerlerinde, yeni toplu iş sözleşmesiyle ilgili yetkiler, kurulan Yüksek Hakem Kurulu'na verildi.
24 NİSAN 1981
MSP'lilerin yargılanmasına başlandı. Erbakan için 14-36 yıl hapis isteniyor.
29 NİSAN 1981
Toplam 587 sanıklı MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında Türkeş dahil 220 sanık hakkında idam isteniyor.
2 HAZİRAN 1981
MGK'nin meşhur 52 numaralı kararı çıktı. Bu karar pekçok şeyi yasakladığı gibi, yasakların tartışılmasını ve eleştirilmesini de yasaklıyor.
5 HAZİRAN 1981
21 yaşındaki Cevdet Karakaş sabaha karşı idam edildi.
6 HAZİRAN 1981
TİP Başkanı Behice Boran ve TÖB-DER Başkanı Gültekin Gazioğlu Türk vatandaşlığından çıkartıldı.
10 HAZİRAN 1981
23 yaşındaki Veysel Gürsoy idam edildi.
25 HAZİRAN 1981
İki idam daha...
26 HAZİRAN 1981
Başkan Abdullah Baştürk ve 51 DİSK yöneticisi için askerî savcı idam istedi.
9 TEMMUZ 1981
Danışma Meclisi'ne aday adayı olma başvuruları başladı. İlk başvuruyu yapan emekli bir astsubay.


 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...