Üniversiteye giriş sınavında, kendi alanlarının dışında tercih yapmamaları için 'Orta Öğretim Başarı Puanları' düşük tutulan İmam Hatip Liseli öğrenciler, okullarda uygulanan başörtü yasağı nedeniyle bir kez daha gündeme oturdu. Anne ve babaların, din eğitimi almaları için çocuklarını gönderdikleri İmam Hatip Liseleri'nde, kılık kıyafet yönetmeliği var diyerek öğrencilerin dini bir vecibe olan başlarını açmalarının istenmesi büyük bir çelişki olarak değerlendiriliyor. Bu yasak Türkiye'nin bu sene imzaladığı Birleşmiş Milletler Kişisel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin 18. maddesine de aykırılık teşkil ediyor.

Sözleşme ne diyor?

Mazlum-Der avukatlarından Gülden Sönmez, bu maddede 'herkesin din ve vicdan özgürlüğüne sahiptir' denildiğini belirterek, "18. maddenin 4. fıkrasında, 'Sözleşmeye taraf olan devletler anne babaların çocukların kendi inançlarına uygun bir dinsel ahlaksal eğitim verme özgürlüklerine saygı göstermekle yükümlüdür' ifadesi yer alıyor" dedi. Sönmez, devlet tarafından imzalanan uluslararası sözleşmelerin kanun hükmünde olduğunu, kılık kıyafet yönetmeliği ile kanunların çiğnendiğini kaydetti.

Eve kapatmak istiyorlar

Kılık kıyafet konusunda herkesin özgür olması gerektiğini vurgulayan İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin ise, "Bu uygulama bir anlamda kadının eve kapatılmak istendiğini gösteriyor" dedi.

Öğretilenle hayat çelişiyor

İmam Hatip Liseleri Mezunlar Derneği Başkanı İbrahim Solmaz da, velilerin bu okullara çocuklarını dini eğitim almaları için gönderdiğini belirterek "Yapılan bu uygulamalar, inanca saygısızlıktır. Kendi ülkesinin insanına tahammülsüzlüktür" dedi. İmam Hatip Liseleri'nde öğrencilerin din eğitimi almalarına rağmen başlarının açılmasının büyük bir çelişki olduğunu ifade eden Sebahattin Karasu ise, bu durumun öğrencilerin psikolojisini olumsuz etkilediğini kaydetti.