![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Kopenhag Kriterleri, Ruh sağlığı kriterleriKendimizi nasıl hissediyoruz? İyimiyiz? Ruh sağlığımız yerinde mi? Yoksa aslında rahatsızız da iyiymiş gibi mi yapıyoruz? Kendimizi ve çevremizi iyiymiş gibi görmeye mi çalışıyoruz? Yani topyekün hastayız da bunu görmezden mi geliyoruz? Bu işimize mi geliyor? Ruh sağlığı kriterleri nedir, biliyor muyuz? Nedir sağlıklı olmak? Kopenhag Kriterleri gibi bunun da kriterleri var mı? Şu habere bakın ve siz karar verin: İzmir'de, parkta gürültü yapan yaşları 9 ila 13 arasındaki 8 çocuğu bir mahalle sakini savcılığa şikayet ediyor. Müracaat savcılığı, gereğinin yapılması için şikayeti semt karakoluna havale ediyor. Karakol polisleri de emir üzerine gidip çocukları gözaltına alıyor. Çocuklar karakola götürülürken şikayetçi amca pencereden, "gününüzü gördünüz mü?" gibisinden kıs kısgülüyor. Polisler çocuklara, oynarken gürültü yaptıkları için kızıyorlar. Çocukları karakola götürüp 7 saat boyunca orada tututarken de azarlamaktan geri durmuyorlar. "Sizi uyaran büyüklerinizi niye dinlemiyorsunuz?" Sonra, saatler sonra savcı beye soruyorlar: "Bu çocukları ne yapalım?" Savcı soruyor: "Bu çocukların suçları ne?" Karakol amiri yanıtlıyor: "Yüksek sesle oyun oynamak." Bunun üzerine savcı bey, "Böyle suç olur mu?" diyor ve bırakılmaları talimatını veriyor. Bu arada çocuklar adli tabibe de götürülüyor. Oradaki doktor amca biraz anormal ve sıra dışı olmalı ki çocuklara, "Gürültü suç olur mu? Siz topunuzu oynamaya adevam edin" telkininde bulunuyor. Ya İzmir Emniyet Müdürü ne diyor? "Polis bu olayda görevini yaptı. Karakolu öcü gibi göstermenin bir anlamı yok." Ve olay Milliyet gazetesinde şöyle duyuruluyor: 'Memoli böyle yapmıyor ama!..' Peki ya Londra'da hergün yaşadıklarım? Yollarda, otobüslerde, metrolarda her yaştan çocuğun taşkınlıklarından ve gürültülerinden geçilmiyor. Tam anlamıyla azıyorlar, okula giderken ve dönerken. Bunun dışında da tabii oynarken... Şimdiye kadar hiçkimsenin, ama hiçkimsenin, onlara dönüp de yan gözle baktıklarını dahi görmedim. Kimse bunu aklından bile geçirmiyor eminim. Otobüsün altını üstüne getirdikleri oluyor ama ne yolculardan ne de şoförden herhangi bir, uyarı ne kelime, yan bakış bile görmüş değilim. Bu İngilizlerin ruh sağlığı mı bozuk acaba? Bu kadar gürültüye nasıl tahammül ediyorlar dersiniz? Savcılığa şikayet etseler, ya da polise, ne olur? Eminim ruh sağlığı muayenesi için bir hastaneye götürebilirler. Buralarda çocuklar neredeyse kutsaldır. Onların üzerinde titrerler. Kimse kendi çocuğu başta olmak üzere çocuklara bağırmaz. Yüksek sesle konuşanları dahi görmedim. Onların korkusuz, kişilikli, özgür bireyler olarak yetişmesine gayret edilir. Almanya'da bir öğretmen arkadaşım anlatmıştı. Öğrencilerin neredeyse istedikleri gibi davranma hakları vardı, ama öğretmenlerin onlara kızma hakkı bulunmuyordu. Peki parmak kadar çocukları oyun oynadıkları, gürültü yaptıkları gerekçesiyle karakola götürmek, azarlamak ve 7 saat gözaltında tutmak ne demek oluyordu? Sonra da bu olayı savunmak, "Ne var bunda" demek?!. Sonra da öyle bir başlık atıp olayı magazinleştirmeye, önemini azaltmaya çalışmak! Bunun, bu sağlıksız ruh halinin bir açıklamasının yapılması lazım değil mi? Oyun oynayan çocukları polise şikayet etmek, onları alıp karakola götürmek ve bu olayı savunmak... Tabii diğer örnekleri saymıyorum bile. Sokakta dans ettikleri için gözlatına alınan, suçlarını itiraf etsinler diye işkencelerden geçirilen çocukları... Çocuklarımızı... Bütün bunların uluslararası ruh sağlığı kriterlerine vurulması gerekmez mi? Böyle bir ruh sağlığı düzeyiyle neyi, nasıl yakalayabileceğiz? Bu, özgürce gürültü yapmaları dahi engellenen, sinik çocuklardan ne bekleyeceğiz? Ve bunu normal sayan öteki kafalardan hangi kriterlerin uygulanmasını isteyeceğiz? Bırakın 312'yi falan... Bu ülkede çocukların gürültü yapmasına bile hoş gözle bakılmıyorsa bir rahatsızlık var demektir. Bu durum, toplum olarak ciddi bir tedaviye ihtiyaç bulunduğunu gösteriyor. Buna hepimiz dahiliz, maalesef... Bu sağlıksız durumdan baskıcı, militarist yapıyı sorumlu tutmak fazla kolaycılık olur. Önce ruh sağlığı kriterleri... Kopenhag Kriterleri daha sonra.. çoook sonra...
kduzgoren@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|