Irak basını, Saddam Hüseyin'in kanıyla yazılan bir Kur'an-ı Kerim'in Devlet Başkanı'na sunulduğunu yazdı. Gazetelerin haberinde Saddam'ın, "çok kan kaybetmesini gerektiren tehlikelerle dolu bir yaşamı" zarar görmeden atlattığı için, Allah'a şükretmek amacıyla 1997'de 60. doğum yıldönümü dolayısıyla kendi kanıyla Kur'an-ı Kerim yazılması emrini verdiği belirtildi.

Bir grup din adamı ve kaligrafi uzmanı tarafından 3 yılda hazırlanan Kur'an-ı Kerim'in yazılması için Saddam'ın ne kadar kan verdiği konusunda bilgi verilmezken, Devrim Komuta Konseyi Başkan Yardımcısı İzzet İbrahim'in, "6 bin 666 ayetten oluşan Kutsal Kitap'ın yazımı için verilen kan miktarını tahmin edebilirsiniz" dedi.

'Caiz değil'

Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in kendi kanıyla Kur'an-ı Kerim yazdırması İslam alimleri tarafından eleştirildi. Bu konuda bazı alimlerin görüşleri şöyle:

Prof. Dr. Hayrettin Karaman: Necis sayılır
"İnsan kanı vücuttan çıktıktan sonra necis sayılır. Necis olan bir şeyle Kur'an-ı Kerim yazdırmak caiz değildir. Bunun ötesinde meşru da değilidir, boş ve faydasızdır. Şifa ya da şükretmek maksadıyla da yazdırılması mümkün değildir."

Prof Dr. Bekir Topaloğlu: Dine ve akla aykırı
"Necis görülen bir madde ile Kuran-ı Kerim yazılması dinen caiz olamayacağı gibi akıl ve mantığa da uymaz. Yani göstermelik olarak bir şey yapmış olur. Hangi sebeble olursa olsun caiz olmamasının yanında hoş bir şey olarak gözükmüyor"

Prof Dr. Ali Özek : Mümkün değil
"Şimdiye kadar böyle bir şey yapılmadı. Ancak kan hangi şekilde kullanılırsa kullanılsın vücuttan ayrıldığı andan itibaren pis bir madde haline gelir. Saddam Hüseyin bunu sevap kazanmak amacıyla yazmış olsa bile yanlış bir yol seçmiştir.