![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... | ||
|
|
Cihan Aktaş ve Hidayet Şefkatli Tuksa, Birikim dergisinde başörtülü kadınları, 'paranteze alınmayı reddederek İslam'a uygun bir tür feminist duruş'a çağırıyor. Eğitim kurumları, üniversiteler, kamu kuruluşları, dersaneler derken ehliyet kurslarına kadar genişleyen bir alanda 'görünmeleri' yasaklanan başörtülüler, toplumsal bir tecrite tâbi tutuluyor. Müslüman kadınların 'ayak bağı' oldukları için 'paranteze alındığını', yazan Cihan Aktaş, Birikim dergisinin Eylül sayısında yayınlanan "Bacıdan bayana" başlıklı makalesinde "Müslümanlık kimliğine ilişkin sorgulama ve cezalar genellikle başörtülü kadına yönelirken, İslamî kesimlerde ortak sorunların birlikte ele alınması bile neredeyse başörtülünün eve kapatılmaya razı olmasına, hatta kapatılma durumunu övmesine bağlı gibidir" diyor. Aktaş, yasaklarla eğitim, iş ve sosyal hayatı daraltılan dindar kadının getirildiği noktayı "Bacı, dini diri tutma ve yaşatma, gelecek nesillere aktarma sorumluluğunu üstlenirken, aynı zamanda dışlanmayı, yok sayılmayı, ayak bağı olmayı, paranteze alınmayı yaşamaya başlamıştır" şeklinde tanımlıyor. Aktaş, "Modern ve geleneksel, tesettürlü ve şık, iş kadını ve evinin kadını, uhrevi ve dünyevi güzel, bilim kadını, aynı zamanda sufi, alçakgönüllü yine de yücelerde olmalı" dediği Müslüman kadını davasına fazlasıyla inandığı için sahip olduğu bir tür feminist duruşu İslam'ın bütüncüllüğüne ustalıkla yedirmeye çağırıyor. Varız ve buradayız!Hidayet Şefkatli Tuksal ise daha açık ve net konuşuyor Birikim'de yayınlanan röportajında. "Sistem, örtülü kadınları yok sayıp dışlamaya başladığından beri bizim kesimin bazı erkekleri de yok saymaya başladı. Çünkü kadınlar kendi kariyerlerine ve görünürlüklerine zarar veren bir unsur olmaya başladı" diyen Tuksal, eskiden evden çıkmasının, erkeklerle konuşmasının günah olduğu düşünülen bu kadın kitlesinin şimdi bunları bırakıp hayatın içinde varolmak, kendisini sadece anne olarak değil işi ve çevresiyle gerçekleştirmek istediğine dikkat çekiyor. Tuksal önü kesilmeye çalışılan şeyin Müslüman kadının diğer insanlarla barışmasını sağlayacak bu süreç olduğunun da altını çiziyor.
Gülcan TEZCAN
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|