Çay şekeri

Galatasaray'ın çayda şeker misali eridiği söyleniyor. Tespit doğru da, benzetme yanlış. Evet Cimbom eriyor, lakin çayda şeker gibi değil. Çünkü çayda şeker oldukça çabuk erir, Cimbom bizim tezimize göre bu kadar çabuk pes etmeyecek. Efendim sezon başında ileri sürdüğümüz, bir kaç kez tekrar ettiğimiz tez şu: Galatasaray Fatih Terim önderliğinde dört yıl başarıdan başarıya koştu. Şampiyonlar şampiyonu oldu,tarih yazdı. Bu dört yılın sonunda başarı grafiğinin tepesine çıktı, doygunluk noktasına erişti Artık bundan böyle grafik eğrisi aşağıya doğru gidecektir.

Nitekim bunları söyledikten sonra Fatih Terim Galatasaray'dan ayrıldı. Hakan ile Arif de dışarıya trasfer oldu. Tugay daha önce gitmişti. Yönetim hala para işlerini yoluna sokamadı. Terim'in yokluğu her bakımdan hissedildi. Takım içeride, dışarıda puan kaybetmeye başladı, tribünler boşaldı.

Son İstanbulspor maçı bu tablonun bütün renklerini gözler önüne sermektedir. Galatasaray beraberliği kurtarırken farklı yenilgiyi önlemiş oldu. Hagi'nin gayretleri işe yaramadı, takım oyunu ortadan kalktı, başta Emre olmak üzere "süper" diye nitelenen futbolcularda büyük bir form düşüklüğü izlendi.

Traftarlar Rumen hocayı istifaya çağırdılar. O yetmedi "imparator, imparator" diye Fatih Terim'i, ardından Hakan Şükür'ü istediklerini belli ettiler.

Eee, güzel günler her zaman hatırlanır.

Şimdi " suçlu" aranıyor.

Yönetim ise her zaman olduğu gibi" para" peşinde. İdarede tartışmalar bitmiyor, işler yolunda gitmiyor. Bu durumda şimşekler öncelikle hoca ile Jardel üzerinde patlayacaktır. Topun ağzında olanlar var. Ancak bu kabil suçlamalar yüzeyseldir. Mesele daha derinde. Galatasaray Fatih Terim eliyle Türkiye liglerinin en görkemli takımını kurdu, başarıdan başarıya koştu ve her fani oluşum gibi bununda dağılma zamanı geldi.Tıpkı Metin - Ali - Feyyaz'lı Beşiktaş gibi. Bir " takım" kurmak (inşa etmek), dağılan takımı toparlamak her zaman zordur. Çok zaman ister. Bakınız Beşiktaş Seba yönetiminde bu işi bir türlü gerçekleştiremedi. Neticede o yönetim gitti, Serdar Bilgili dönemi açıldı. Bilgili ve arkadaşları, Scala ile " bir takım kurma" yolunda büyük bir adım attılar. Şimdi Beşiktaş kurulma, gelişme aşamasındadır. Sezon sonuna doğru tam kıvamını bulacaktır.

Beşiktaş'ın şanssızlığı daha kendini tam bulamadan kupada çok büyük rakiplerle eşleşmesidir. Belki bu gruptan çıkamayacak, ama bu takım böylece büyük bir " tecrübe" yaşamış olacak. Eğer Scala takımın başında kalırsa ve ona duyulan güven böyle tam destekle devam ederse, bu Beşiktaş eksiklerini de gidererek önümüzdeki yılların en parlak takımı olacaktır.

Galatasaray'a gelince; bencillik edip sırf tezimiz doğrulansın diye bu seçkin kadronun dağılmasını elbette arzu etmiyoruz. Umarız bu haftaki kupa maçında bozulan moralleri düzeltebilir.

Uzatmalı sevgilimiz Fenerbahçe'den söz etmedik. Nesini dile getirelim. Eh işte Yimpaş Yozgat karşısında bir galibiyet aldı.