Papazın inadı

Bir kasabayı sel basmış, sular giderek yükselirken, halk panik içinde kaçmaya başlamış.

Papaz efendi ise hiç oralı değil. "Ben yıllardır Tanrı'nın yolunda hizmet veriyorum, eminim ki beni kurtarır" deyip kaçmamış.

Sular iyice yükseldiğinde papaz, kilisenin bir üst katına çıkmış. Etraftan kayıkla geçenler "Hadi peder, atla kağıya" demişler.

"Siz gidin" demiş, "Tanrı beni kurtarır."

Sular yükselmeye devam etmiş. Papaz kilisenin çatısına çıkmış. Bir başka kayıkla geçenler ısrar etmiş: "Hadi aziz peder, çok geç olmadan atla kayığa."

"Hayır, O beni kurtaracak, biliyorum."

Sular iyice yükseldiğinde papaz efendi direğe tırmanmış. Tepesinden geçen helikopterden seslenmişler: "İnat etme peder, gel bizimle."

"Olmaz, Tanrı beni kurtaracak, eminim."

Sular bütün binalarla birlikte kiliseyi de yutunca, papaz efendi boğulmuş.

Öteki tarafta "Ben" demiş "bütün ömrüm boyunca Tanrı'nın yolunda çalıştım, hizmet ettim. Bir kere başım sıkıştı, beni kurtaracağından emindim, ama Tanrı beni kurtarmadı."

Papazın bu serzenişine melekler cevap vermiş:

- Tanrı sana iki kayık, bir helikopter gönderdi ama sen inat ettin. Daha ne yapsın?

Atatürk'ün cenaze namazı

"Atatürk'ün cenaze namazı konusunda tartışma çıkar...Atatürk çevresinden bazı kimseler, camide cenaze namazı kılınmasına karşı çıkarlar ve namazsız bir tören yapılmasını ileri sürerler... Bunun üzerine (1. Ordu Komutanı Fahrettin) Altay, 'namaz kılınmazsa ben de istifa ederim' der. (Celal) Bayar, Başbakan olarak duruma müdahale edişini ve sonucunu şöyle anlatıyor:

- Laikliği yobazca yorumlayanların teklifiydi bu. Benim babadan kalma hocalığım var ya.. Cenaze namazının kılınmaması halinde istifa edeceğini söyleyen Altay'a bunun farz değil, farz-ı kifaye olduğunu anlattım. Cenaze kaldırılmadan önce namazın kılınmamasının şeriate aykırı olmadığını, yani dini hükümlere aykırılık bulunmadığını izah ettim. Böylece Dolmabahçe Sarayı'nda Vakıflar Müdürü tarafından Atatürk'ün cenaze namazı kıldırıldı. Saraydakiler cemaati teşkil ettiler." Mehmet Barlas, Türkiye'de Darbeler ve Kavgalar Dönemi, Birey Yayınları.

Dün

- Dün yoktun.

- Evet, yoktum.

- Nerelerdeydin, bir yere mi gittin?

- Hayır, buralardaydım.

- Sayfada başka şeyler vardı. Yazmadın mı?

- Bir değişiklik yapayım dedim ve spor üzerine yazmak istedim.

- Eee...

- Spor servisinden arkadaşlar hemen müdahale etti. "Aman gözünü seveyim, spor konusuna hiç girme. Spor camiası karışmasın. Çok istiyorsan biz hallederiz o işi" dediler. Neticede, bütün sayfayı spora ayırdık. Anlatabildim mi?

Temel'in hazımsızlığı

Temel, Doktor Cemal'e hazımsızlık şikayeti ile gelmiş.
- Ne yersun?
- Sabahları sarı bilye, öğlenleri kırmızı bilye ve akşamları mavi bilye.
- İşte cörey misun? Hiç yeşil yemeysun.

Amatör beyin cerrahı var mı?

Bir yabancı filmin seslendirmesinde nelere dikkat edilmeli? Elbette pekçok dikkat edilecek husus vardır ama, herhalde en önemli noktalardan biri de mantık hatasının olmaması. Birisi "Mesleğin nedir?" diye soruyor, öteki "Beyin cerrahıyım diyor, profesyonel beyin cerrahı."

Kimsenin ağız kokusunu çekmek istemiyorsan, diş hekimliğini bırakacaksın arkadaş!

---

---

« Geri Dön