İSTANBUL- Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, "Bana artık deprem olacak mı diye sormayın. Türkiye bir deprem bölgesi. Her zaman her yerde deprem olabilir. Önemli olan ona hazırlık olmaktır" dedi. Işıkara, Çerkeş'te önceki gün meydana gelen depreminin dünyadaki değişik merkezler tarafından farklı büyüklüklerde ölçüldüğünü, ancak rasathanenin ölçümüne göre büyüklüğünün 5.9 olduğunu söyledi. Işıkara, Çerkeş depreminde, Yunanistan'daki bir merkezin 5.6, Avrupa'daki bir sismoloji merkezinin 5.9, Rusya'daki bir merkezin 5.7, İsviçre'deki bir merkezin 5.8, Almanya'daki merkezin 5.5, Kanada'daki merkezin 5.4 büyüklüklerinde ölçüm yaptığını söyledi.

Prof. Dr. Işıkara, depremde, USGS'nin ise cisim dalgalarına göre 5.5, başka bir büyüklük türüne göre 4.9 ve yüzey dalgalarına göre 6.1 büyüklüğünde ölçüm yaptığını kaydetti.

Deprem nerede oldu?

İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Barka'nın, depremin merkezinin Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) 30 kilometre güneyinde olduğu, dolayısıyla depremin lokal bir fayın ürünü olduğu görüşüne karşılık Işıkara, muğlak ifadeler kullandı. Prof. Işıkara, depremin yeri konusunda, MTA Genel Müdürlüğü'ne ait olan ve ODTÜ öğretim üyelerinden Jeolog Prof. Dr. Melih Tokay tarafından hazırlanan harita üzerinde bilgi verdi. Prof. Dr. Işıkara, bu haritada Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun göründüğünü kaydederek, "Burası bir fay zonudur ve birçok faylardan müteşekkildir. Deprem, bu zon içerisinde 'bir tali fay' diyeceğimiz fayın hareketinden kaynaklanmıştır" diye konuştu.

Mekanlarımızı sorgulamalıyız

Türkiye'nin deprem istatistikleri ile ilgili de bilgi veren Işıkara, 1981-97 yılları arasında aletsel büyüklüğü 4 olan 597 depremin meydana geldiğini söyledi. Işıkara, şöyle devam etti: "Aynı dönemde aletsel büyüklüğü 5 olan deprem sayısı da 15-17 arasındadır. Türkiye her 2.5 yılda bir, 5.5-5.9 büyüklüğünde deprem oluyor. Burada bize düşen en büyük görev, yaşadığımız mekanları bir kez daha sorgulamamız olmalıdır."

Işıkara, Türkiye'nin 17 Ağustos depreminden sonra deprem konusunda önemli tecrübeler edindiğini söyledi. Marmara Depremi'nin ardından Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokolle, okullarda 1'inci sınıftan başlayıp 11'inci sınıfta sona erecek şekilde deprem dersleri konacağını anlatan Ahmet mete Işıkara, derslerde öğrencilere acil kurtarma ve ilk yardım dersleri de verileceğini belirtti.

Sigortayla yapı kontrolü

Boğazici Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, 17 Ağustos depreminden sonra kurulan "Doğal Afet Sigorta Kurumu"nu sayesinde, binaların ödenebilir birim karşılığında sigorta güvencesine alınacağını da söyledi. Toplanacak sigorta pirimlerin Hazine Müsteşarlığı'nın denetiminde bir havuzda toplanacağını anlatan Işıkara, "Sigorta şirketi evin kalitesini inceleyecek, eğer uygun değilse evi sigortalamayacaktır. Böylece dolaylı bir yapı denetimi sağlanacaktır. Ev alım satımlarında da bu sigorta önemli rol oynayacaktır" diye konuştu.

Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Ahmet Mete Işıkara, basın mensuplarının deprem ile ilgili sorunlarına bilinen cevabını verdi. Işıkara, "Türkiye'de 5.5-6 büyüklerinde deprem olma olasılığı yüzde 62'dir. Bu Türkiye'nin deprem gerceğidir. Türkiye bir deprem ülkesidir. Bana, 'Deprem olacak mı?' diye sormayın. Evet, deprem olacak. Bu Türkiye'nin her yeri için geçerlidir" diye konuştu.