YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Verilmek istenen mesaj

Türkiye ve Türkiye ile ilgili her şey sürprizlere ne kadar gebe! Bugünden yarını planlayanlar, bütün unsurları kontrol edebilecek durumda değillerse, Türkiye'yle ilgili tahminde bulunmaktan kaçınmalılar. Geçen yıl, bir uçak Kenya'dan Abdullah Öcalan'la gelmişti, ülke realitesinin bir yüzü o sayede kısmen ortaya çıktı; dün gece de, yine bir uçak, 21 yıl aradan sonra, Mehmet Ali Ağca'yı ülkesine taşıdı; onun gelişi de bazı başka gelişmelerin müjdecisi olabilir...

Ağca'nın gelişi, eğer konuşmaya ve bildiklerini açıklamaya karar verirse, Türkiye'nin yakın geçmişte yaşadıklarıyla hesaplaşması sürecini başlatabilir. Çok bilinmeyenli denklemin tam orta yerinde duruyor Ağca; sonradan bilgi dünyamız içine giren hemen her ayrıntıda onun parmak izlerine rastlanabiliyor. Abdullah Çatlı arkadaşıydı; Bulgaristan'da yolu silâh ve uyuşturucu kaçakçılarıyla kesişti... Gazeteci Abdi İpekçi'yi öldürmekten tutuklandı, tutulduğu askeri cezaevinden firarı sağlandı... Çok güç ve uluslararası irtibatlar gerektiren bir eyleme, Papa'yı öldürmeye, kalkıştı...

Ağca'nın parmak izleri, Susurluk sonrasında öğrendiğimiz pek çok gerçeğin üzerinde bulunuyor... Ülke istikrarını bozmaya hazır karışık ilişkiler içinde çeteler varsa, Ağca tipleri bulunabildiği için var... Türkiye'ye dönük silâh, Türkiye dışına yönelik uyuşturucu trafiğinde yer alan çeteler bunlar... Siyasi suikastlar da, her dönem, onların ihtimamına terkedildi.

Abdi İpekçi suikastı bütün boyutlarıyla çözülebilirse, daha yakın dönemlerde ülkeyi sarsan benzer eylemlerin üzerindeki örtüleri kaldırmak da mümkün olabilecek. Mehmet Ali Ağca'nın içeride ve dışarıda ilişki halinde olduğu kişiler ve çevreler, ülkemizin son kırkı yılında yaşanan olağanüstülüklerin yol haritasını elde etmeye yarayabilir...

Önce şu soruyu soralım: İpekçi'nin ölümüyle bir yıl sonra gerçekleşen 12 Eylül müdahalesi arasında bir ilişki var mı acaba?

Yazdıkları anayasaya ekledikleri bir geçici maddeyle kendilerini hesap sorulamaz hale getiren darbecilerin, daha 1978 yılında hareketlendikleri kendi ifşaatlarından biliniyor. Org. Bedrettin Demirel'in, "İhtilâl iyice olgunlaşsın diye bekledik, bu arada çok kan aktı" sözleri kayıtlarda var. Cüneyt Arcayürek, "Kriz doğuran savaş" adlı yeni çıkan kitabında (Bilgi Yayınları), o döneme değinirken, Kenan Evren'in Alman Die Welt gazetesine, "Ordu anarşinin iyileşmesi için bir yıl bekledi, sonra 12 Eylül'ü gerçekleştirdi" dediğini aktarıyor (s. 50). Darbeyi 'olgunlaştıran' olaylar arasında, İpekçi cinayeti, özel bir yer işgal ediyor...

Cinayetin özelliği Abdi İpekçi'nin kişiliğiyle ilgili. O dönemin en etkin siyasi gazetesi olan Milliyet'i yöneten İpekçi, ölümünden hemen önceki günleri bir tek amacı gerçekleştirmeye adamıştı: Düşman kardeşler görüntüsü veren Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit'i bir AP-CHP koalisyonunda birleştirmek... Azan terör, ülkeyi savaş manzarasına mahkum eden örgütler, iki liderin şahsında süregiden kavgadan besleniyorlardı. İpekçi amacına ulaşsaydı, darbe gerekçesi haline dönüşen ve darbenin ertesi günü herkesi şaşırtacak biçimde kesilen terörün önü -muhtemeldir ki- alınabilirdi.

AP-CHP koalisyonu umudu, onu gerçekleştirmek için çaba gösteren Abdi İpekçi'nin ölümüyle suya düştü. "12 Eylül'ü getiren önemli tek bir olay söyle" deseler, hiç tereddütsüz, "İpekçi suikastı" cevabı verilebilir...

Ağca, böylesine önemli bir eylemden sonra iyi korunan bir cezaevinden kaçırılmasıyla da kilit bir görüntüde. Yüzü tanınan bir firarinin aylar boyu Türkiye içi ve dışında dolaşabilmesi, dilini bilmediği ülkelerde irtibatlar kurabilmesi, işi Roma'da Papa'yı kurşunlamaya kadar vardırması akıl almaz bir ilişkiler ağının ortasında bulunduğuna işaret ediyor. Malatyalı bir genç adamın hafsalasının alamayacağı işler başaran biri Malatyalı Mehmet Ali Ağca...

Onu Türkiye'ye gönderenler herhalde bir mesaj vermeye çalışıyorlar. Acaba, "Alın, anlatacağı irtibatlardan bilmediklerinizi öğrenin ve tam ortasında bulunduğu kirli ilişkiler ağını bütünüyle yok edin" diyor olabilirler mi?

Türkiye Ağca gelmeseydi de temizlenecekti, ama galiba onun gelişi süreci çabuklaştırabilecek...


15 HAZİRAN 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Fehmi Koru

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...