YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Su için güzelleme

Su hayattır. Ve hayat sudur. Akıp geçer. Her medeniyetin kendini bulduğu, kendini bulup ta seyre baktığı aynası muhakkak vardır. Türkler'in kurmuş olduğu medeniyetler kendi yüzüne bakmak için daima suları seçti. Güzelliğin doruk noktası su idi. Ve "su gibi güzel" deyimi güzelliğin en berrak ifadesi olarak yaşadı dillerde. Türkler'in medeniyetinin bir su medeniyeti olarak izi sürülsün diye, güzellik ve hürmet daima su üzerinden ifadelendirilmiş "su gibi aziz olasın" en makbul duadan sayılmıştır.

Eskiler "nan-ı aziz, ab-ı leziz diyerek" ağız tadını ekmek ve suya gösterdikleri hürmet oranında yakalayacaklarına inanıyorlardı. Bir yerden bir yere göçenler için konaklama makamı bir pınarın başı ile salkım söğütün eşlik ettiği yer. Suyunu bulanlar ekmeğini taştan çıkarmak için yeni buldukları mekana yerleşiverirler.

Dağ başlarını köy niyetine mekan tutanlar pınar başlarını köy edinip, köyün her mevkini sahip olduğu pınara göre adlandırarak, kara pınar, duru pınar, sarı pınar, diye isim vere dursun; şehrin efendisi pınar başına uzak düşmenin hasretini, huzura gelmiş bir bardak suda lezzetin bütün renklerini keşfederek aşar. Öylesine su erbabıdır ki, Amiral Sir Henry Wood'a "Bir Türk yudumladığı suyun hangi pınar ve kaynaktan çıktığını bilir" dedirtecek kadar su konusunda rütbe ve mevki sahibi olduğunu her yudumda ispat eder.

Çok değil daha elli yıl öncesine kadar, Taşdelen'in, Hünkar'ın, Çırçır'ın, Karakulak'ın, Hamidiye'nin erbabı aramızda idi. Hatta sonunculara ben dahi yetiştim desem inanır mısınız? Rahmetli büyük annem ilk defa evine gittiği ev sahibinden bir bardak su istediğinde kendince en büyük iltifatı "Suyunuz da pek güzelmiş" ifadesi olurdu. Su güzel ve bol ise hayat da güzel ve bereketlidir çünkü.

İstanbul'un suları sudur da, Anadolu'nun suyu su değil midir? Sürgüne giden bir paşanın önüne konan her bardaktan sonra "Su güzel şey amma velakin ille de Taşdelen" diye Taşdelen suyuna ağıt yakmasından bir hayli rahatsız olurlar sürgündeki vilayetin önde gelenleri. Paşa'nın beğenmesi için civar bölgelerdeki bütün suları sırayla paşaya takdim ederler. Hayır "ille de Taşdelen" der de paşa başka bir şey demez. Düşünülür taşınılır Paşa'nın Taşdelen aşkının hiç de doğru olmadığını ispat etmek üzere İstanbul'dan Taşdelen suyu getirtilir. Taşdelen, Kaçkar suyu diyerek paşaya ikram edilir. Paşa bir yudum içer ve kendinden geçer. Bir daha içer. Taşdelen ile arasındaki benzerliğe iyice şaşırır "Allah, Allah demek Taşdelen'in bir kolu da Kaçkarlar'a uzanıyor" der.

Taşdelen de Taşdelen'dir hani. Mısır'ın Arabistan'ın prensleri bir yudum su için ille de İstanbul'dan Taşdelen suyu beklerler.

Şu sıcak yaz günlerinde bir bardak soğuk sudan daha lezzetli ne olabilir diyenlerin sayısı gittikçe azalıyor. Susuzluğunu gidermek için meşrubata ya da bir bardak çaya hücum ediyor insanlar. Çünkü nicedir "sudan ucuz" deyimi yalan ve yavan bir söz hükmünde. Sudan pahalısı yok. Ecdadın su zevkini miras olarak devam ettirenler Taşdelen, Çırçır diye sıralamıyor belki ama herkesin kendince bir su markası yine de var. Ama markalı sular artık İstanbul'dan değil Anadolu'dan geliyor. Uludağ'ın eteklerinden, İzmit'ten, Tokat'tan.


30 HAZİRAN 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...