YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Ya istikrar ya kaçakçılık!

Bir önceki yazıyı, "BM raporlarına göre Avrupa uyuşturucu pazarının tamamına yakınına hükmeden bir ülkede Susurluk'lardan daha doğal ne olabilir?" sorusuyla noktalamıştık. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici 12 Haziran günü Radikal gazetesine verdiği mülakatta bu soruyu "efradını cami, ağyarını mani" bir şekilde cevaplıyor:

"Bu ülkede uyuşturucuya polis yol veriyor. TIR'lar yürür, önde polis arabaları gider, arkada bilmem neler eskort yapar, 100 milyar dolarlık uyuşturucu 25 senedir böyle geçer... Türkiye'de çok ortakları bulunan, Emniyet Genel Müdürlüğü'nü, Özel Harekât diye görev yapanları, MİT'i ortadan çat diye çatlatacak kadar büyük dükkânlar kuruldu. Bu dükkânların siyasette, bürokraside her düzeyde ortakları mutlaka oldu... Susurluk aysbergin sadece beş yüzde biri. Geri kalan beş yüzde dört yüz doksan dokuzun ortaya çıkması asla mümkün değil "

Neden ortaya çıkamayacağının cevabını da dolaylı olarak yine Yahnici veriyor. Çünkü, "Yüksekova-Marsilya yolunda 100 milyar dolarlık uyuşturucu payı vardır ve bu üleşilir!" Bu rakam, "dünya kara para ekonomisi"nin altıda birine tekabül ediyor. 25 yıl çarpı 100 milyar dolar ve bu çarpımdan elde edilen rakamdan Türkiye'deki "eskort"lara ve onların "siyaset-bürokrat" sınıfındaki hamilerine düşecek payı bildiğiniz gibi hesaplayın.

Büyük ve potansiyel sahibi bir devlet olduğumuzu söyleyenler yanılmıyorlar demek ki. Özellikle de, Afganistan'dan başlayarak Orta Asya ve Ortadoğu ile Avrupa arasında bir köprü olduğumuzu söyleyenler...

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkan Yardımcısı İsmail Çalışkan da, Türkiye'nin Orta Asya'da üretilen uyuşturucunun Avrupa ülkelerine naklinde geçiş yolu olarak kullanıldığını ve bunların "Balkan Yolu", "Kuzey Karadeniz Yolu" ve "Güney Akdeniz" yolları olduğunu açıklıyor.

Türkiye coğrafyasında bir yandan, Karadeniz Ekonomik İşbirliği, bölge ülkeleriyle ikili ticari programlar gibi "meşru" ticari ilişkiler, bir yandan da isimleri bile bunlara benzer, "gayrımeşru" ekonomik çıkar ortaklıkları bir arada yürüyor.

Hafta başında Antalya'da yapılan bir uyuşturucuyla mücadele toplantısı için Türkiye'de bulunan BM Genel Sekreter Yardımcısı Pino Arlacchi bu konuda yeni Cumhurbaşkanımız Sezer'i de bilgilendirerek Türkiye'nin uyuşturucu konusundaki bölgesel etkinliğini(!) anlattı. Sezer bir hukuk adamı olarak, haftalardır devletin çeşitli birimleri tarafından kendisine yapılan ekonomik ve siyasal bilgi yüklemesinin üzerine Arlacchi'nin söyledikleri karşısında epeyi şaşırmış ve sıkılmış olmalı. Sıkılmış olmalı çünkü, Türkiye'nin uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele etmesinin ne anlama geldiğini iyi düşünmek lazım. Bu, öyle sıradan "kararlılık" gösterileriyle kotarılacak bir iş değildir.

Yerli ve yabancı, her kudret sınıfından üst düzey isimlerin ortaklığıyla kurulan bir dükkanın işlerine çomak sokmaktan bahsediyoruz.

Bu şartlar altında, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele konusunda kararlılık istemek kadar ülkede istikrarı bozacak başka bir şey düşünülebilir mi?


30 HAZİRAN 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mustafa Karaalioğlu

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...