![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Kültürün dar bölgedeki açılım imkanı olarak TÜYAPAna konusu "Küreselleşme" olan 19. TÜYAP Kitap Fuarı; bu yıl da o malum zihniyetin tasarrufu altında, o malum görüntü ve şekillenmeler eşliğinde ve o malum sorunlarını bir sonraki yıla devrederek sona erdi. TÜYAP Kitap Fuarı'nın özellikle fizikî sorunlarının son derece ağırlaştığı dikkatlerden kaçacak gibi değildi. İlk yıllardan itibaren ideolojik yaklaşımların gölgelediği sınırlayıcı bir tavrın hakimiyetiyle vücut bulan Kitap Fuarı'nın yönetim zihniyeti, söz konusu 'köşeli' algılayış ve bakışını günümüzde de sürdürmeye devam ediyor ne yazık ki.. Dün olduğu gibi bugün de bunun en belirgin örneği, sergi salonundaki düzenlemelerde yayınevleri için buram buram ayrımcılık kokan yer paylaştırma organizasyonudur. Bazı yayınevlerinin talepte bulunduğu halde bir türlü kendilerini ve kitaplarını sergileyemediklerini biliyoruz. Öte yandan benzeri bir durum, fuar esnasında gerçekleşen çeşitli panel ve söyleşilerde söz alan panelist ve konuşmacıların kimlikleriyle ilgili seçimlerde de gözlemleniyor. Nedense, farklı dünyaların kendi görüş ve düşüncelerini ifade etmelerine imkân tanımıyor TÜYAP Kitap Fuarı yönetimi. Oysa öteden beri dar bir bölgeye sıkışmış olan kültürel alış-verişin daha geniş alan ve kesimlerle buluşması, ilişkiye girmesi bakımından önemli bir işlev taşıdığı çok açık kitap fuarlarının. Bu bağlamda 80'li yıllardan günümüze, kitabın daha çok okuyucuyla/alıcıyla yüz yüze gelmesi açısından sınırlı bir zaman diliminde de olsa geniş bir görüş alanı sağlayıp toplu bir arzı realize ettiği söylenebilir TÜYAP Kitap Fuar'ının. Okuma oranlarının düşüklüğünden şikâyetin hiç bitmediği Türkiye'de, TÜYAP Kitap Fuarı, onbinlerce insanın kitap ve okuma ilgisini tazeleyip yenilediği ve yazarıyla/şairiyle buluşturup kültürel bir iklim oluşturduğu için daima ilgiye mazhar oldu. Bu ilginin son yıllarda daha da arttığını kolaylıkla söyleyebiliriz. Yalnız TÜYAP Kitap Fuarı'na yönelik bu ilginin aynı zamanda birtakım fizikî sorunları da beraberinde getirdiğini unutmamak lâzım. Tepebaşı'ndaki sergi salonunda uzayan kuyruklar; gerek yayınevleri gerekse okuyucular/alıcılar için artık dar gelen fuar alanı; yürümekte ve kitap seçiminde zorlanan insanlara bezginlik veren ortam; kan-ter içinde kalan, yer yer havasızlık ıstırabı çeken ve tüm stantları gezemeden bir an önce kendini dışarıya atmak zorunda hissedenlerin hayâl kırıklığı vbg. handikaplar TÜYAP Kitap Fuarı yönetiminin mutlaka çözmesi gereken sorunların başında geliyor. Önümüzdeki yıllardan itibaren, daha geniş ve ferah alanlara taşınması zorunlu Kitap Fuarı'nın. Daha geniş halk kesimlerine ulaşmanın, kitabı daha çok insana sunmanın ve daha rahat, konforlu mekânlar tesis etmenin yolu öncelikle fizikî alt-yapı ve imkânları yeniden gözden geçirip değerlendirmekte odaklanıyor zira. Bir okuyucu olarak TÜYAP Kitap Fuarı yönetiminin kitaba ve yayınevine daha geniş bir perspektiften bakması, daha kucaklayıcı bir organizasyonu bünyesinde barındırması ve tüm bunlar için de bir zihniyet yeniliğine gitmesi beklenti ve dileklerim arasında yer alıyor. Umarım o günler hiç de uzak değildir. 'Açık zihin'lerden kimseye zarar gelmez... Not: Bursa, yeni bir kitabevine daha kavuştu: Bursa Kültür Merkezi, Atatürk Cad. üzerindeki 3 katlı binada geçtiğimiz hafta düzenlenen ve Vali Bey'in de katıldığı bir törenle kültür dostu 'Bursalı'ların hizmetine girdi.
ideniz@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|