![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Tank sesiyle uyutulmak!.Meseleyi, bir kez daha açık ve seçik koyalım ortaya.. - 28 Şubat'ta, kamuoyu tank sesiyle uyutuldu!. Andıç yazarları, "Atatürk devrimleri"ni korumak için, Sincan sokaklarından tankları geçirdiler.. "Devrimin öbür çocukları" da, bu tank sesleri arasında, bankaları boşalttı, ihaleleri paylaştı, özelleştirme pastalarını yedi.. "10'uncu Yıl Marşı"nı, el çırparak söylettiler bir takım kalabalıklara.. Brifinglere katılanları ayağa kaldırıp, anlatılanları alkışlattılar.. Bu arada, "atanmış iktidar"ın destekçileri, medyada, iş dünyasında, televizyon kanallarını, gazeteleri alıp-sattılar, bankaları boşalttılar.. Şimdi hepsi birden, "temizlik isteriz" diye demeçler veriyor.. Aralarından, "banka dahileri", "borsa sihirbazları", "finansman büyücüleri" çıkarttılar.. Şimdi bunların, kamu bankalarından ucuz kredi alma konusunda uzman oldukları, özel bankacılığı "back to back krediler"le hortumladıkları anlaşılıyor.. Hani, "2'nci Dünya Savaşı"nı yaşayan ülkelerde, askerliğin erdemini vurgulayan propaganda posterleri vardır.. Bir küçük çocuk, kucağına oturduğu adama sorar, - Baba.. Savaşta sen ne yaptın? Şimdi acaba, bizde de buna benzer posterler mi hazırlanmalı?. Küçük çocuklar, kucağına oturdukları adama sormalı.. - Baba sen 28 Şubat döneminde ne yaptın? - Baba sen, 10'uncu Yıl Marşı'na tempo tutup, banka mı boşalttın? - Baba sen, andıçları manşetlere taşıyıp, bankaların hortumlanmasına mı katıldın? - Baba sen, özelleştirmeden mal kapatmak karşılığında, yazarlarını sattın mı? Bu tür posterleri, her kişi ve kurum, öz-eleştiri için de olsa, hazırlatmalı.. Örneğin TÜSİAD'ın büyükleri de, kendilerini sorgulamalı.. - Baba sen, "siyaset-medya-mafya" üçgeninde olup bitenleri izlerken, susup, "istikrar devam etmeli" diye demeçler verdin mi? - Baba sen, 28 Şubat döneminde sahnelenen kokuşmuşluğu, hukuksuzluğu ve medyatik yozlaşmayı gördüğün halde, iktidara yaltaklık ettin mi? - Baba sen, "işim bozulmasın" endişesinden başka kaygı taşımaz mısın? Türkiye'ye ders olmalı, yaşanılan son askeri müdahale dönemi.. Eğer andıçların uygulanması için, medyayı psikolojik-savaşın araçları olarak kullanırsanız, karşılık olarak kokuşmuşluk, hırsızlık, rüşvetçilik alırsınız.. Eğer medya susturulursa, sonunda medya da soyguna katılır.. Kimse, ayıpları yazamaz, haberleştiremez olur.. "28 Şubat post-modern müdahale" döneminde böyle oldu.. 28 Şubat döneminin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in görev süresini uzatmak için, belirli çevrelerin neden medyatik kampanyalar açtıklarını hiç sorguladınız mı? - Demirel kalsaydı, Egebank veya Etibank dosyaları açılabilir miydi? - Kendi yazarlarını, andıçlar gereğince hedef gösteren, sansürleyen, jurnal eden gazete yönetimlerinin, banka boşaltma fiilinden ötürü yargıda bulunmaları, sizi şaşırtmıyor mu? - Baba sen 28 Şubat'ta ne yaptın? Banka mı boşalttın, yazarlarını mı sattın, özelleştirme pastası mı yedin? Baba sen, 10'uncu Yıl Marşı'nı söyleyip, el çırptın mı? ŞAKA
Ya sabır, ya selamet..
Rahşan Ecevit açıklama yapmış, - Bu benim affım değil, demiş Rahşan Ecevit.. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de sinirlenmiş.. - Bu affın mucidi ben miyim, diye meydan okumuş.. Sanki, telefonun veya bilgisayarın mucidi olduklarını iddia eden bilginler tartışıyor.. Ben olsam sinirlenirdim ve hemen iki tane andıç yazıp, bu mucitlere karşı yıpratma kampanyası başlatırdım.. CİDDİ BİR SORU
"Etibank dosyası" neden gecikiyor?
Sanki "iki tane Türkiye" var.. Bir tanesi, bütün banka boşaltanlardan hesap sorulduğu, yasaları çiğneyenler kim olursa olsun, polislerin kolunda adliyeye sevk edildiği Türkiye.. Bir tanesi de, "Etibank boşaltılması"nın hiç olmadığı, Dinç Bilgin-Zafer Mutlu ikilisinin Etibank yönetim kurulunda sanki hiç görev almadığı Türkiye.. Murat Demirel, Hayyam Garipoğlu, Ali Balkaner cezaevinde.. Dinç Bilgin ve Zafer Mutlu, gazetelerin, televizyon kanallarının yönetiminde.. Açık soruyoruz.. - Garip ve ayıp olmuyor mu? Türkiye bir hukuk devletidir ve kanunlar önünde herkesin eşit olduğu varsayılır.. - Acaba "Etibank Dosyası" yavaş mı inceleniyor? Kamuoyunda müthiş bir şüphe rüzgarı var.. - Acaba Ecevit ve Hüsamettin Özkan, temizlik operasyonlarının tam olarak yanında değiller mi? Sorular seslendiriliyor.. - Aydın Doğan medyada tek güç olarak kalmasın diye, birileri denge hesabı mı yapıyor? Sahi.. Dinç Bilgin'in Murat Demirel'den Zafer Mutlu'nun Şükrü Karahasanoğlu'ndan ne farkları var?
mehmetbarlas@attglobal.net
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|