YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Gündem

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

 


TÜSİAD Başkanı Yücaoğlu'ndan, Cumhurbaşkanlığı tartışmaları ile ilgili olarak siyasilere mesaj:

Bu tartışmayı bitirin

TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaoğlu ile ekonomiden Avrupa Birliği'ne, HADEP'li belediye başkanlarının tutuklanmasından cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili tartışmalara kadar birçok konu üzerinde konuştuk. Uzun süredir siyasi partilerin gündeminde yeralan cumhurbaşkanlığı tartışmalarının Türkiye için önemli olan konuların gölgede kalmasına neden olduğunu belirten Yücaoğlu, siyasi partilere, "Bu tartışmayı bitirin" çağrısında bulundu.

Büyük umutlarla açıklanan ekonomik programın yükünün birkaç bürokrat üzerinde yoğunlaştığı görülüyor? Hükümet sizce programa yeteri kadar sahip çıkıyor mu?

Ekonomik programın çok kapsamlı bir şekilde devreye sokulması bizi memnun etti. Bu projenin sağlıklı bir şekilde yürümesi daha çok toplumdaki uzlaşmanın doğru bir şekilde kurulmasıyla ilgili. Bu anlamda baktığımızda programın sahibi hükümet. Koalisyon liderleri bunu takrarladılar. Biz, bunun biraz daha yüksek sesle ve sayın Başbakan'ın kamuoyunun önüne çıkarak, programın gidişatı ile ilgili, birtakım uygulamalardan sonuçlar vererek, başta yaptıkları gibi, sunmasında fayda görüyoruz. Burada, konu bürokratların üzerine kalmıştır demek yanlış olur. Tabii ki, bürokratlarımız programın gündelik çerçevesiyle de ilgilenmektedirler.

Ekonomide istikrarın sağlanması siyasi istikrarın sağlanması ile doğrudan orantılı. Sizce son dönemde Türkiye, siyasi istikrar bakımından ne durumda?

Açıklanan ekonomik kararların uygulanması açısından siyasilere daha büyük sorumluluk düşüyor. Kimi zaman hükümet içinde problemler oluşuyor ancak hükümet önünde sonunda oturup başkanlar düzeyinde anlaşarak bu zorlukları aşıyor. Biz bundan memnunuz. Çünkü, ekonomik programın doğru yürümesi için en gerekli unsur siyasi istikrar. Türkiye'nin hükümet krizine ve siyasi istikrarsızlığa kesinlikle tahammülü yok.

Ekonomik istikrar için siyasi istikrar tek başına yeterli mi sizce?

Yegâne gerekli olan şart siyasi istikrar değildir. Onun ötesinde de bu konunun toplum tarafından daha geniş bir şekilde algılanması lazım. Yani enflasyonun düşürülmesi, Türkiye'deki makro ekonomik dengelerin baştan, sağlıklı bir şekilde kurulması, istikrarlı bir şekilde büyümeye başlanması açısından bütün kesimler olarak kendimizi görevli addetmek durumundayız. Burada, ekonomik birimler, sanayi ve hizmet birimleri, sendikalarımız bu konuda kamu sektörüne yardımcı olmak zorundadır.

Siz böyle düşünüyorsunuz ancak ekonomi bürokratları özel sektörü eleştiriyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunu, özel sektöre yapılan eleştiri olarak değil de, bir uyarı olarak görmek lazım. Aslında uyarının mantığında haklılar. Yalnız, bir noktada telkinle ve sözle, eğer biraz serbest piyasa üzerinde oynayacaksak, çok da emredici bir çerçeve çizmek mümkün değildir. Çünkü bir yerde eğer sanayi ve hizmet birimlerine ve işletmelere sorarsanız diyecekler ki, evet ithal girdi maliyetleri kontrol altında, devletin sağladığı girdiler de kontrol altında ama iki tane faktör daha var: Biri faizler, diğeri yurtiçindeki girdilerin fiyatı. Faizler düştü ama hâlâ üretim ve reel kesime kredi olarak gelen faizlerin hem kredi miktarları hem de faizlerinde enflasyon hedeflerinin üzerinde bir tablo var. Diğer taraftan yurtiçinden alınan girdilerin fiyatı ki, bunun zincirleme etkisine baktığınız zaman çoğu emekle ilgili, burada da makul bir çerçeveyi yakalamak şart. Dolayısıyla siz maliyet unsurlarının iki tarafını kontrol altına almışsınız, fakat diğer iki kısmının serbest ortamda cereyan etmesini istiyorsunuz.

Bu kararlar Türkiye'nin son şansı mı?

Bu kararları, uygulamaları eğer Türkiye becerebilseydi, 10 sene önce de aynen uygulayabilirdi. Bunların yabancısı değiliz. Sorunların kaynağı belli, tedbirler belli. Ancak her geçen sene Türkiye'nin, istikrarı bulmak için, uygulayacağı programı daha zor hale getirdi. 10 sene önce bu programı uygulamak daha kolaydı. Daha ileriye kalırsa giderek daha da zorlaşacak. Onun için bugün zor ancak ileriye göre daha kolay olacak bir geçişi yapmak durumundayız.

Uzun süredir siyasi partiler arasında tek gündem maddesi ve tartışma konusu olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gelmek istiyorum. Siz bu tartışmayı nasıl yorumluyorsunuz?

Konunun bu kadar çok yoğunlaşmasını sağlıklı görmüyorum. Çünkü bizim arzumuz hükümetin ve parlamentonun dikkatini ülkenin ana meseleleri üzerinde toplaması. Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda yapılacak iki şey var. Anayasa değişikliği yapılacak ya da yapılmayacak. Süratle bunları çözmek gerekiyor. İkide bir bu değişmemeli. TÜSİAD olarak şöyle veya böyle olsun diye bir teklifimiz yok, sadece konunun soğukkanlılık ve süratle halledilmesinden yanayız. Bir an önce bu tartışma bitsin. Bu konu, Türkiye için önemli olan konuların gölgede kalmasına neden oluyor. Hem ekonomik performansı hem de siyasi istikrar tablosunu zedeleyici beyanlar oluyor. Buna lüzum yok.

Murat KELKİTLİOĞLU

 


Kağıda basmak için tıklayın.

 

 

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...