YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Gündem

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

 


VİRA NUSRET

Gece yarısı karanlık limana döşediği 26 mayın ile savaşın kaderini değiştiren Nusret Mayın Gemisi, adını Türk Tarihi'ne altın harflerle yazdırdı. Düşman donanması, korkunç gerçeği öğrenince iş işten geçmişti. Nusret'ı harekete geçiren emir sabaha karşı gelmişti:

ÇANAKKALE- Çanakkale Savaşlarında vatanı korumak için 253 bin şehit veren Mehmetçik, o günkü şartlarda dünya ülkelerine kahramanlık dersi verirken, boğazı geçerek İstanbul'a ulaşmayı amaçlayan düşman donanması, Nusret Mayın gemisini hesaba katmamasının bedelini, savaşı kaybetmekle ödüyordu. Bozcaada ve Gökçeada açıklarında bekleyen, Çanakkale'yi geçerek Marmara Denizi'ne açılabilmek için bölgeyi yoğun top atışına tutan İngiliz Donanması'na ait gemilerin amacı, Kumkale ve Seddülbahir'deki savunma birliklerini yok ederek, hedefe ulaşmaktı. 17 Mart 1915 günü, boğazdaki mayınları temizleyen düşman donanmasının faaliyetini öğrenen, Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı, İstanbul'daki son 26 mayını Selanik Vapuru ile Çanakkale'ye getirterek aynı gece yarısı Nusret Mayın Gemisi'ne büyük bir gizlilik içinde yükledi. Nusret Mayın Gemisi'nin komutanı Yüzbaşı Hakkı bey, Mayın Komutanı Binbaşı Nazmi Bey, öteki subaylar ve 54 er, görevin önemini bilerek heyecan içinde bekliyorlardı. Sabaha karşı 05.30`da beklenen emir geldi; "Vira Nusret..." Çimenlik İskelesi'nden "Bismillah" ile hareket eden Nusret Mayın Gemisi'nin tüm ışıkları kapatılmış, kader yolculuğu başlamıştı... Düşman zırhlıları toplarını boğaza çevirmiş, tetikte bekliyordu. Gecenin ıssızlığında Karanlık Liman mevkiine süzülen Nusret, 26 mayını, karaya paralel döşeyip aynı sessizlikle dönüyordu. Yaklaşık 2 saat sonra hücum kararı alan düşman zırhlıları, uzun menzilli toplarıyla Türk mevzilerini cehennemi bir ateş altına almışlardı. Çanakkale Boğazı'na Mehmetçik Feneri önlerinden ilk giren Bouvet zırhlısı, mayınlara çarparak iki dakika içinde sulara gömülürken, topçumuzun ateşiyle İrresistible ve Ocean zırhlıları batıyor, Coulois, Suffren, İnflexible safdışı kalıyordu. Düşmanın mayın tarama gemileri de Nusret'ın döşediği mayınlara çarparak batınca, şaşkına dönen büyük armada komutanları, "geri çekil" emrini veriyorlardı. Deniz yoluyla boğazı geçmeyi başaramayan düşmanın, bundan sonraki hedefi, Gelibolu Yarımadası'na kara çıkarması yapmaktı. Bu savaşlarda da göğüs göğüse süren mücadele, Türk'ün zaferiyle sonuçlanıyordu.

ZAFERİN YILDÖNÜMÜ

Törenle kutlanacak

Çanakkale Zaferi'nin 85. Yıldönümü, bugün törenlerle kutlanacak. İlk tören, saat 09.50`de Cumhuriyet Alanı'nda Atatürk Anıtı'na çelenklerin konulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrağın göndere çekilmesiyle başlayacak. Daha sonra 18 Mart Stadyumu'nda devam edecek törenlerde, Mehteran Bölüğü gösteri sunacak. TBMM tarafından Çanakkale'ye verilen "Kahramanlık Madalyası"nın Vali Ekrem Özsoy tarafından Türk Bayrağı'na takılmasının ardından Vali, Garnizon Komutanı ve Belediye Başkanı halkın bayramını kutlayacak. 18 Mart Stadı'ndaki törenler resmi geçit ile sona erecek.

Türk Yıldızları gösterisi

Çanakkale Zaferi'nin 85. yıldönümü törenleri nedeniyle Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı Türk Yıldızları Akrotim Filosu, 12.30-13.00 saatleri arasında Çanakkale Boğazı Kordonboyu'nda gösteri uçuşu yapacak. Gelibolu Yarımadası Şehitler Anıtı, Hastanebayırı, Kumkale ve Hasan Mevsuf şehitliklerinde de törenler düzenlenecek. Çanakkale Boğaz Komutanlığı bando konseri, havai fişek gösterisi ve Türk Sanat Müziği konseri ile kutlamalar sona erecek.

Bahçeli: Türkiye büyük devlet

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Devlet Bahçeli, Türkiye`nin tarihi perspektif içerisinde askeri gücünü bütün dünyaya ispatlamış büyük bir devlet olduğunu belirterek, "Dün Gazi Mustafa Kemal'e ve cephedeki kahraman askerlerimize zaferler kazandıran şuur, bugün de ülkemizi 21. yüzyıla hazırlama mücadelemizde bize cesaret ve güç kaynağı olmaktadır" dedi. Bahçeli, Çanakkale Zaferi'nin 85. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. 85 yıl önce süngünün çeliğe, köhne topların en modern silahlara, toprak tabyaların cehennem ateşlerine, imanın ve vatan sevgisinin teknolojiye galip geldiği büyük bir zafer kazanıldığını kaydeden Bahçeli, Çanakkale Zaferi'nin yurdunu korumak için şahlanan bir milletin, bağımsızlık, egemenlik aşkının, heyecan ve ibret verici bir destanı olduğunu belirtti. Bahçeli, şunları kaydetti:

"Tarihleri dolduran Türk'ün şan ve şeref dolu geçmişine yaraşan zafer, dost ve düşman bütün milletlerin hayranlığını kazanan, değeri zamanla daha da abideleşen yüce kahramanlık tablosudur. Türkiye Cumhuriyeti içinde yaşayan her bir fert, Çanakkale'de ve Kurtuluş Savaşımızın bütün cephelerinde bir gül bahçesine gidercesine toprağa düşen şehitlerimizin omuzlarımıza yüklediği sorumluluğun bilinci içerisinde olmak zorundadır. Dün Gazi Mustafa Kemal'e ve cephedeki kahraman askerlerimize zaferler kazandıran şuur, bugün de ülkemizi 21. yüzyıla hazırlama mücadelemizde bize cesaret ve güç kaynağı olmaktadır."

Türkiye'nin tarihi perspektif içerisinde askeri gücünü bütün dünyaya ispatlamış büyük bir ülke olduğunu vurgulayan Bahçeli, bugün ise ülke kalkınmasının vazgeçilmez unsurları olan demokrasi, ekonomi ve savunmasını güçlendirerek geliştirmek kararlılığında olduğunu ifade

etti. Bahçeli, mesajını şöyle tamamladı:

"Ecdadımızın askeri zaferlerle taçlandırıp, bize emanet ettikleri Cumhuriyeti biz de ekonomik zaferlerle ve demokratik açılımlarla taçlandırarak gelecek nesillere devretmek azmindeyiz. Bu mücadelemizde ülkemizi bugün geldiği noktadan geriye götürecek sonuçlar doğuracak her çaba şehitlerimizin kemiklerini sızlatacaktır. Bu toprakları döktükleri kanlarla bize ebedi vatan yapan şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor, büyük Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını bir defa daha minnet ve şükranla anıyorum."

Kutan: Daha çok çalışmalıyız

FP Genel Başkanı Recai Kutan, "Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünde, en temel insan hak ve özgürlüklerinin sonuna kadar kullanılabildiği bir Türkiye özlemini gerçekleştirmek için daha fazla çalışılması gerektiğini" belirtti. Kutan, 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin yıldönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Milletin, Çanakkale'de 250 bin evladını şehit verdiğini kaydeden Kutan, 6 cephede birden savaşan Türk ordusunun parlak zaferler elde etmesine karşın, içinde bulunduğu ittifakın yenilgiye uğraması dolayısıyla savaşın kaybedildiğini anlattı.

Kutan, Şair Mehmet Akif'in Çanakkale'deki savaşı ve zaferi destanlaştırdığını, vatan uğruna can veren mehmetçikleri "Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor/ Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor" dizeleriyle anlattığını kaydetti.

Bugün de dünyanın birçok bölgesinde pekçok çatışmalar ve savaşlar yaşandığını kaydeden Kutan, Bosna'da, Kosova'da ve Çeçenistan'da yaşananları dile getirdi.

Kıvrıkoğlu: Tarihin dönüm noktası

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, tüm dünyaya "Çanakkale geçilmez" dedirten Çanakkale Zaferi'nin, vatanın bağımsızlığı sözkonusu olduğunda Türk milletinin ve onun bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gelişmiş silahlara sahip ordulara karşı neler başarabildiğinin en güzel kanıtı olduğunu belirterek, "TSK Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik her türlü tehdit ve tehlikeyi yok edebilecek güç ve kararlılıktadır" dedi. Kıvrıkoğlu mesajında şöyle dedi: "Yüce Türk milletinin, bağımsızlığı uğruna tüm yokluklara ve olumsuzluklara rağmen vermiş olduğu eşsiz bir mücadelenin sonucu olan ve tarihinin dönüm noktalarından biri olarak Çanakkale Zaferi'nin 85'inci yıldönümünü kutlamanın onur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Başta ebedi başkomutan Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere, aziz şehitlerimiz ile hayatta olan ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anar, kahraman Türk milletinin ve Çanakkaleliler'in bu anlamlı günlerini kutlarım."


 


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet Eymür Bay Pipo'yu beğenmedi
MİT'teki görevinden uzaklaştırıldıktan sonra ABD'ye yerleşen istihbaratçı Mehmet Eymür, gazeteci Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul'un kaleme aldığı Bay Pipo adlı kitabı beğenmedi.
Öğretmenler gözaltında
MEB denetim sistemi, eğitim-öğretimi tüm yönleriyle "gözaltına" alacak şekilde yeniden yapılandırdı. Buna göre müfettişler geniş yetkilerle donatılırken, öğretmenler sürekli gözetim altında tutulacak.
DSİ'nin Hasankeyf ısrarı
Batman'ın tarihi Hasankeyf ilçesini sular altında bırakacak Ilısu Barajı'nın yapım ihalesinin iptal edilmesi için açılan davanın reddedilmesi istendi. DSİ, verdiği dilekçede, Ilısu projesinin GAP'ın en önemli ayaklarından biri olduğunu öne sürdü.
En geç adalet çocuklara
ÇOCUK mahkemelerindeki yargılama süresinin, diğer mahkemelere göre daha yüksek olduğu bildirildi. Çocuk mahkemelerinde bir dava ortalama 525 günde karara bağlanıyor.
Tebrik edilesi kartlar
Telefon ve bilgisayarın pabucunu dama atmaya çalıştığı bayram kartları rakiplerine karşı yeni biçimlerde mücadele ediyor. Çeşitli şirketler birbirinden ilginç içerikli kartlar hazırlıyor.
Ziraat 2 milyar marktan oldu
İSTANBUL- Bütün bankaların üye olmak için can attığı Alman Mevduat Sigorta Fonu'ndan anlaşılmaz bir nedenle ayrılan, Ziraat Bankası'nın yüzde 99.25'ine sahip olduğu DT Bank, bu uygulama ile 2 milyar mark zarara uğradı. Sözkonusu uygulamanın, 12 Kasım 1999 tarihinde toplanan TBMM Kit Komisyonu toplantısında Ziraat Bankası yöneticilerine yöneltilen sorular arasında yer aldığı öğrenildi. Kamu bankaları arasında 6.2 katrilyon liralık görev zararı ile dikkat çeken Ziraat Bankası'nda yaşanan skandalların ardı arkası kesilmiyor. Bankanın yüzde 99.25'ine sahip olan ve kurulduğu tarihten 1997 yılı sonuna kadar Alman Mevduat Sigorta Fonu'na üye olan DT Bank, Emin Erdem'in DT Bank Yönetim Kurulu Başkanı olması ile üyelikten ayrıldı. Sözkonusu fonun Almanya'da koşulları en iyi olan mevduat sigorta fonu olarak bilindiği, diğer fonların özellikle mevduat ve kredi konularında bazı şartlar öne sürmesi nedeniyle güçlükler yaşandığı bildirildi.
Aynı zamanda Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcılığı yapan Emin Erdem'in 1997 yılı sonunda DT Bank Yönetim Kurulu Başkanlığı'na gelir gelmez ilk icraatının Alman Mevduat Sigorta Fonu'ndan ayrılmak olduğu belirlendi. Almanya'daki bankaların ortalama olarak öz kaynaklarının en az 20 katı mevduat topladığı dikkate alındığında, sermayesi 100 milyon mark olan DT Bank'ın, üyelikten çıkması ile, 2 milyar mark mevduat toplama imkanının yok edildiği ortaya çıktı.
Bu arada, Alman Mevdua Sigorta Fonu'ndan ayrılmak için Ziraat Bankası Yönetim Kurulu kararı alınması gerekirken, bu kurala uyulmadığı belirlendi. Ayrıca uzmanlar, her bankanın üye olabilmek için uğraştığı böyle bir mevduat sigorta fonundan ayrılmayı bir hata olarak değerlendirdi.
Öte yandan, olayın ortaya çıkmasıyla birlikte DT Bank Yönetim Kurulu Başkanı Emin Erdem'in olayın sorumluluğunu 1993 yılında, bankanın Alman ortağı DG Bank'la yapılan anlaşmaya attığı öğrenildi. Yapılan anlaşmaya göre, DT Bank'ın 1995 yılında Fon'dan ayrılması öngörüldüğü halde, sözleşmeye uyulmadığı belirlendi.


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED
Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...